Doktorum

128 8 0
                                    

Asel sabah uyandıgında saat 6:28'di sabahat Asel'in kilitli camlarını açmıştı.Asel kırmızı saten çarşafını ayak uçlarıyla geriye doğru itip yatagında oturmaya başladı, bugün sanki birşeyle hatırlıyor gibi karşısındaki açık yeşil duvarın üstündeki resime takılmıştı siyah saçlı küçük bi kız bunu oraya kim koymuştu? Asel ayağa kalkıp sabahati çagırdı.
- Bu fotografı kim koydu buraya
-Sen koydun Asel !
Dedi sinirle sabahat git gide aselin hafızasının yok olması sabahati sinirlendiyor uzun tırnaklarını yemesine neden oluyordu, koca gözlerini devirerek Asel'in yanından ayrıldı.
Asel biraz korkmuş ve tedirgin olmuştu herşey üst üstü gelmişti sanki
Günden güne beyninim küçülmesini idrak edemediği için herşeyden habersizdi bugün onun için kolay olacaktı herşeyden habersiz olan Asel hatıralarının silinmesinden habersizdi Asel bunun farkında mıydı? bir geçmiş çukurunda kendini tanımamak ne kadar cazip olurdu şuan Asel'in beyni kaçıncı yıldaydı ? neleri tekrardan yaşıyordu?
YIL 2003
küçük asel mavi elbisesi, kurdeleli ayakkabısı,başında küçük bandajıyla ordan oraya koşuşturup duruyordu,salon kapısını hızlıca acıp hemen vitrinin sağındaki büyük kitaplıga tırmanmaya başladı,Asel'in babası Asel için devasa bir kitaplık yapmış ve Asel'in kitapların içinde gezebilmesini sağlamıştı her kitap rafında asel ayaklarını koyabilmesi için merdiven koymuştu Asel her sabah bir hikaye seçer ve sabahat'in eteğini çekip okumasını isterdi,sabahat hiç sıkılmadan saatlerce Asel'e kitap okur,ve ona şarkılar söylerdi sabahat genç ve güzel bir kadındı kocasını iş kazasında kaybetmiş genç yaşında dul kalmıştı sabahat siyah saçlı, çekik gözlü uzun boylı ,pembe yanaklı ve beyaz tenli mankenlere taş çıkaran bir selanik göçmeniydi Asel,sabahat'in dünyası olmuş onunla güler onunla ağlardı,sabahat şiir seven ve yazmaya âşık bir genç kadın olmasına rağmen onu hiç yazarken ve şiir okurken görmezdi Asel ,sabahat hep sıcak kanlı ama kendinden taviz vermezdi. Kocası öldükten sonra birde karnındaki yavrusunu kaybetmişti zavallı,buna rağmen kimseye belli etmez neşe dolu bir kadındı sabahat, her sabah cilt bakımını yapar ev işlerini bitirir aselle ilğilenirdi.
-sabahat,sen hiç uyumaz mısın?
- Tabi uyurum Aselcim ama hayatımı kaçırmam.
Asel ne zaman bunu sorsa sabahat böyle yanıtlardı,Asel ne demek istediğine bir türlü anlam veremez uzun uzun daldırırdı gözlerini.
O gün Aselin bilmediği birşey vardı,Aselin hayatı işte tam o günlerde değişecek ve zorlu bir yolculuga dalacaktı ne yazık ki Asel'in bunlardan haberi yoktu.

Asel bu yıl 2003 yazan kağıdı okumuş ve yerine tekrar koymuştu. Her o fotoğrafın kim olduğunu unutsa bunu yapardı tükenmez kalemin mürekkebi bitercesine yazılmış bu kağıdı özenle katlayıp aynalı masanın altına tekrardan sıkıştırmıştı.

Asel buz mavisi kotunu ve siyah t-shortünü dolaptan cıkarıp zayıflıktan derisi kemiğine yapışmış olan vücuduna geçirdi, en alt çekmecede duran siyah pizza desenli coraplarını giyip, siyah botlarını ayagına giydikten sonra uzun kolidordan aşşagı inmek için geçerken bir tablo ilğisini çekmişti ,bu tablo sadece renklerin olduğu bir resimdi onu alıp diğer tabloyla yerini değiştirdi, yeni tamir edilmiş merdivenlerin gıcırtısına aldırış etmeden salon kapısından içeri girdi.Cihan'ı orada gören Asel büyük bi şaşkınlığa uğramıştı dün gece buradamı kalmıştı yoksa?
Cihan büyük bi tebessümle Asel'i karşılamıştı Asel'de küçük bi selamla karşılık verdi.
-Merhaba Asel, ben Cihan seninle ilğilenmek için buraya onca yoldan geldim.
- Merhaba cihan,sordugumu hatırlamıyorum
- Güzel oldugun kadar da mütevazisin!
- Teşekkürler.
Cihan beklediği konuşmayı alamamıştı tartışmak istiyordu fakat Asel konuşmaya son vermişti tabagındaki son salamı keserken konuşmaya başladı.
-Yarın atlara bakmaya gitsek nasıl olur? anneniz iştahlıca bahsetti.
- Bu yeni takdikmi ilk başta aktiviteler sonra ilaçlar aman kalsın
Asel cümlesini bitirir bitirmez koşarak odasına çıkmıştı.
Cihan Asel'i bu kadar görkemli ve güzel beklemiyordu ama ona ufak bi not yazıp siyah kapısına asmış tıklatıp gitmişti. Asel bilgisayarının kapağını yavaşca itip irandan gelen yeni halısına ayaklarını sürterek kapıyı açtı ama kimseyi göremedi ahşap zemindeki kağıdı görüp eline aldı ve Cihanla konuşmaya karar vermişti.

GubseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin