Ağaçların arasında nereye koştuğumu bilmeden çıplak ayaklarımla nefes bile almadan kaçıyordum.
Kaçamayacağımı tüm hücrelerime kadar bilmeme rağmen durmuyordum, beyaz elbiseme bulaşan kan ilk büyük günahımı haykırıyordu benliğime. Kendimden kaçıyordum hiç bir şeyden korkmayan Vera sevdiği adamın gözlerine bakmaktan deli gibi korkuyordu.
Hayır, ağlamıyordum çünkü yaptığım şeyden pişman değildim, katil olduğum için pişman değildim bu bana ailemden mirastı geç bile kalmıştım belki de mirasıma sahip çıkmak için.
Yağmur taneleri üzerime düştükçe kanlı elbisem üzerime yapışıyordu, esen hafif rüzgar ürpermeme neden oluyordu yine de durmadım.
Belimde hissettiğim sıcak eller en sonunda yakalamıştı beni ama hızımız yüzünden ikimiz de ıslak toprakla buluştuk.
'Neden Vera! ' diye haykırdı Çağın suratıma.
Gözlerimi sımsıkı yumdum ona bakamazdım şimdi olmazdı bana hayal kırıklığıyla bakacağını bilmeme rağmen olmazdı.
'Aç gözlerini Vera bak bana, bana ne yaptığına bak' sesi o kadar çaresiz geliyordu ki onun için atan kalbim bir an olsun sızlamıştı. Ve sevdiğim çocuk sevdiği kadının katilinin kollarında, benim kollarımda hıçkıra hıçkıra ağladı...
Yaşananları gizlice uzaktan izleyen adamın kaşları çatıldı bugün de değil diye düşündü, küçük Vera bugün de Narco'yla tanışamayacak.
^okuyucu ve vote sayısına göre devam edecektir...^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Zero +18
Dla nastolatkówOnların hikayesini okumaya hazır mısınız ? Ben en başından kaybetmiş bir kız çocuğuydum her şeyimi ailemi saflığımı temizliğimi hayallerimi şimdi yeniden ayakta dik durma zamanıydı en başından tekrar başlama zamanı onu ilk gördüğümde nereden bilebil...