1. Bölüm : YANLIŞ ZAMAN

1.5K 70 54
                                    

'O bana takmış olan profesör yokluğumu fark etti mi ?'

'Sana takmış felan değil adam. Ayrıca üç yüz kişilik bir bölümdeyiz. Nasıl fark edebilirdi acaba ? Zelo ile eğlenmene değmiştir umarım. Çok önemli bir sunumu kaçırdın.'

'Eminim ki değmiştir. Üniversitenin dışında bekliyorum seni. İçeri girmek istemedim. Her zamanki ağaca gel.'

Cevap verme gereksinimi duymayacağını bildiğimden telefonumu arka cebime atmıştım bile.

Birkaç dakika içinde yanıma gelmişti mesajlaştığım kuzenim.

- Sanırım gerçekten sana takmış.

- Ne oldu ?

- Çantama telefonumu ve not defterimi koyarken koşarak yanıma geldi ve seni sordu.

- Sıkıldım ondan gerçekten de. Hatta bütün bu üniversite şeylerinden sıkıldım. Hayatıma yeni bir heyecan katmak istiyorum Evil.

- Zelo ile çıkman yeterince heyecan katmıyor mu hayatına ?

Kendisine vuracağımı bildiği için bir adım gerilemişti. Havadaki elimi geri indirdim ve bu iğneleyici sözlerden vazgeçmesini istediğimi belirten bakışımı sergiledim.

- Eğleniyorum senin bu hallerinle Angel.

Kampüsün tam ortasındaki saat kulesine kafamı çevirip baktığımda eve gitmek için daha çok erken olduğunu gördüm.

- Hadi sinemaya gidelim.

- Daha dün gittik Angel ?

- Babam para göndermiş. Elimde tutamam , biliyorsun. Ya birlikte harcarız ya da ben Zelo ile biryerlere giderim. Seç o zaman ?

- Zelo'yla gitmeni tercih ediyorum.

Arkasını döndü ve yürümek için hazırlandı.

Hızla koluna girip bir taksi çevirmiştim bile onun boş anını yakaladığımda.

- Senden nefret ediyorum biliyorsun değil mi Angel ?

- Biliyorum Evil.

İkimizin bu rutin konuşması sonucu olan gülüşmemiz de sona erdi ve gideceğimiz yere varana kadar telefonlarımızla müzik dinledik.

İndiğimizde içimde bir korku belirmişti.

- Evil , yine oluyor !

- Boş yere sorun çağırma başımıza. Şom ağzın yok ama nedense hislerin bu gereksiz şeyin yerini tutabiliyor.

Ellerim titremeye ve karnım da ağrımaya başladı.

- Açsındır bence. Zelo seni doyuramıyor değil mi ?

Hemen yanımızdaki restauranta girdi ve ayakta yiyebilmem için patates kızartması getirdi.

- Burası her zaman geldiğimiz yer. Endişelenmene gerek yok.

Dediklerine hak verdiğimden biraz da olsa korkum dinmişti.

- Tamam , hadi film seçelim o zaman.

İkimizin daimi ortak kararı olan korku afişlerine yöneldik ve birisini seçip salona geçtik.

Koltuklarımıza oturduğumuzda koca salonda yalnız olduğumuzu fark etmemiz uzun sürmemişti.

2 saat boyunca ayaklarımızı öndeki koltuğa uzatarak aslında hiç korkunç olmayan filmi izledik.

- Gerçekten hayatımda bu kadar gereksiz bir film daha görmemiştim.

Daimi Kaçış ★ B.A.P & BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin