19. Bölüm : BİLİNÇALTI VE RÜYA

316 34 52
                                    

Plan kurmak için bol vaktim vardı ama Jimin'i görememek benim paniklememi tetikliyordu.

Geldiğimiz ev her ne kadar korku filmlerinde kullanılanlardan daha ürkütücü olsa da bulunduğu yer güzeldi.

Okyanusun tam önünde , bahçesinde çeşitli ağaçlar bulunan bir ev...

Bahçenin dışı ise ormanlık zaten. Düşününce ağaçtan bol bir şey yok aslında.

Kafamı dağıtmak için etrafımı inceleyerek evin çevresinde tur atıyor ve mekanı tanımayı çalışıyordum ki Daehyun bana seslendi.

- Angel , biraz gelir misin ?

- Neden ?

- Sadece gel. Nedenini sorma.

Yine ne planlıyorsun Youngjae ? Daehyun'u kullandığına dair hislerim var.

Söylene söylene evin kapısına gittim ve beni çağıran figürün karşısına geçip kollarımı bağdaştırdım.

- Neden çağırdın ?

Önce etrafına baktı ve elini arka cebine attı.

Telefonumun yanında bir de mektup gördüğümde gözlerim kocaman olmuştu.

- Bunlar ?

- Mektubu oku ve sonra hemen bana geri ver. Youngjae dışarı çıktı. Yarım saat içinde gelir. Geri yerine koymalıyım.

- Bunu neden yapıyorsun ?

- Artık aklına girip hafızanı silmesine izin vereceğini sanmıyorum. O her ne kadar senden güçlü olduğunu iddea etse de sen yeni vampir oldun. Şu an hepimize kafa tutabilirsin.

- Peki senin aklına giremez mi ?

- Beslenmediği sürece benim kadar güçlü olamaz. Uzun zamandır da kan içmiyor. Onu idare edebilirim beynime girmeyi çalışırsa.

- Telefonun yokluğunu fark ederse ?

- Zaten verecekti onu. Depresyona girmeni istemediğinden onunla oyalanman gerektiğinden bahsetmişti.

- Benim Jimin'i arayacağımı bilmesine rağmen mi ?

Tek kaşımı kaldırmış onaylamasını bekliyordum.

- Evet.

- Çok saçma değil mi ?

- Onun fikirlerine gücüm yetmiyor gerçekten. Beyninin içini merak ediyorum çoğu zaman.

- Madem o kadar zeki, senin şu an bana bunları verecek olduğunu da tahmin etmiştir.

Mektuba bakıp devam ettim ;

- Bunun , bana annemin yazdığı mektup olduğundan emin misin ? Bence içerisinde önemli bilgiler varsa onu yanında taşır. Önemsiz olsaydı da çoktan vermiş olurdu.

Biraz duraksadı ve yüzüme bakarak ;

- Gerçekten çok yakışacaksınız birbirinize.

Sırıtarak içeri girdi.

Bunu deme sebebini anlamasam da görmezden gelmek için uğraşmalıydım. En azından şimdilik.

Telefonumda Jimin'in numarasını ararken daha önce oturduğum okyanus manzaralı kayalıklara ilerliyordum.

- Alo Angel ? İyi misin ? Neredesin ? Sana bir zarar verdi mi ?

- Sakin ol Jimin. Ben iyiyim.

- Neredesin ? Yoongi'nin ruhları sizi bulamıyor. Delirmek üzereydim.

- Nerede olduğumuzu tam olarak bilmiyorum ama ruhların bulamayacağından bahsetmişti birisi.

Daimi Kaçış ★ B.A.P & BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin