(Bu bir çeviridir.)
Kişi ; Namjoon X Sen
Konu Başlığı ; Tek taraflı aşk?
''Hadi bakalım.'' diyerek derin bir nefes aldın ve ders programına bakarak aracından indin. Üniversitenin ilk gününde gergin olmamana rağmen daha önce gelip okulu gezmediğin için kendine kızıyorsun. ''Oda 333A'' kendi kendine mırıldanarak bu kelimeyi unutmamaya çalışıyorsun. Telefonunu çıkartıp saati kontrol ediyorsun ve ilk dersin başlamasına 5 dakika kaldığını fark ediyorsun. Panik ve telaş yapmamak için derin bir nefes alıp telefonunu cebine atıyorsun.
''Yardıma ihtiyacın var mı?'' birisinin kıkırdayıp omzuna dokunduğunu hissediyorsun.Arkanı dönüp uzun boylu,siyah beresinin altından alnına dökülen pembe saçlı gençle karşılaşıyorsun. Gayet ciddi suratının aksine sevimli bir gülümsemeyle sana bakıyor.
''Ah,aslında yardıma ihtiyacım var. Nereye gideceğimi bilmiyorum.'' diyerek elindeki programı ona uzatıyorsun. Bir süre elindeki programı incelerken yüz ifadesi bir şeyleri tartıyormuş gibi görünüyor. Hemen ardından kafasını kaldırıp o güzel gözleriyle sana bakıyor.
''Ah,tek sorun derslerin yerleri kaydırmış olman. Matematiğe gidiyorsun değil mi?'' Ona olumlu anlamda başını sallıyorsun. Ve tekrar konuşuyor. ''Matematik ve İngilizce sınıflarını karışık yazmışsın. Hadi gel,sana sınıfını göstereceğim.'' diyor ve kağıdı sana uzatıp ilerlemeye başlıyor. Sende kağıdı alıp elinde sıkıca tutarak uzun boylu genci takip etmeye başlıyorsun.
''Buradan biraz uzakta.'' diyerek yeniden konuşuyor. ''Kampüs baya büyük olduğu için bende ilk dersi kaçırdım.''
''Hey,bunu nasıl söylersin?'' diyorsun dediği şeye gülerek. İlk dersi kaçırmış olmasına rağmen gayet mutlu görünüyor.
''Hahah,tamam tamam. Bazen yolu bulamıyorum.'' diyerek sana dönüp gülümsüyor. O an yanağında oluşan çukuru fark ediyorsun. Öyle güzel duruyor ki sana seslendiğini duymuyorsun bile. ''Bu arada sınıfına geldik.''
''A-ah teşekkür ederim.'' diyerek mahçup bir şekilde gülümsüyorsun.
''Namjoon.'' diyor sana elini uzatarak.
''Bende Y/N. Memnun oldum Namjoon.Tekrar teşekkürler.'' diyerek uzattığı elini sıkıyor ve sınıfına girmek için arkanı döndüğün sırada Namjoon sizi durduruyor.
''Ah,bekle. Bir sonraki sınıfı bulma konusunda yardıma ihtiyacın var mı?'' diye soruyor.
''Yapabilirim,sanırım bulabilirim.'' diyorsun.
O sizin evet demenizi bekliyordu ve sende tuhaf bir şekilde onu tekrar görmek istediğini fark ediyorsun.
''Pekala,sanırım sınıfı bulamayacağım.'' diyerek gülüyorsun ve Namjoon'da o eşsiz gamzesini göstererek gülümsüyor.
''Harika! O halde dersin bitene kadar sınıfın önünde bekleyeceğim.''
''Anlaştık.'' diyerek sınıfına giriyorsun.
Sınıfından çıkar çıkmaz kapının önünde seni bekleyen Namjoon'u görmeye devam ettin. O günden sonra her dersinizin sonunda sizi kapıda beklemeye devam etti. Zaman geçtikçe iyi bir arkadaş oldunuz ve onun hakkında bir çok şeyi öğrenmeye başladın. Müziğe olan tutkusunu,sakarlığının en üst seviyede olduğunu öğrenmek gibi. Beraber takılmaya başladınız,öğle yemeklerini,ders aralarını,okul çıkışı bir yerlere gidip yemek yemeyi alışkanlık haline getirdiniz.
Ona olan duygularının arkadaştan öte olduğundan emin olmuştun. Fakat ona açılma ihtimalin sıfırdı. Onun sana karşı ne hissettiğini bilmiyorken aniden karşına bir kızla çıkan Namjoon'u gördüğünde şaşırıyorsun.
Karşındaki kız uzun saçlı ve güzel bir teni olan birisiydi. O kızı gördüğünde kendinin ne kadar kötü olduğunu fark ettin. O kızlar yarışamazdın bile.
Kız kendini tanıtırken elini uzattı. '' Merhaba,ben Yoonji ve Namjoon'un-''
''Üzgünüm,acil bir yere yetişmeliyim!'' diyerek kızın lafını yarıda kesip hızlıca oradan uzaklaştın. Arkadaşlarını arayıp olanları anlatırken oldukça kızgın bir o kadar da üzgündün. Belki de o kız Namjoon'un kız arkadaşıydı?
O sırada telefonun ışığı yanıyor ve ekranda ''Joon'' yazısını görüyorsun. Kalbin bir süreliğine hızlanmaya başlasa da aramayı reddediyorsun. Ve vakit geçmeden mesaj geliyor.
''Beni arar mısın?''
Mesajını yanıtlamak yerine telefonun ekranını kilitliyorsun.
Olayın ardından bir kaç gün geçse de köşe bucak Namjoon'da kaçmış ve sürekli bahaneler uydurmuştun.Onunla yüzleşmek için oldukça utangaç ve cesaretsizsin.Namjoon okula girdiğinde seni gördü fakat sürekli kaçmalarının sebebini öğrenemediği için üzgün. Bu süre daha da açılıp bir haftaya dönüştüğünde artık Namjoon eskisi kadar seni arayıp mesaj atmamaya başladı.
''Biraz konuşabilir miyiz?'' Namjoon'un aniden karşına çıkmasıyla oturduğun sandalyede hafif sıçradın. Bir sandalye çekerek tam karşına oturdu.Onunla konuşmak için hala hazır olmadığını düşünürken ayağa kalkıyorsun fakat Namjoon bileğinden yakalıyor.
''Y/N neler oluyor? Neden beni görmezden geliyorsun?'' Sen uzaklaşmaya çalıştın fakat tutuşu oldukça sıkıydı.
''Kaçıp durma ve benimle konuş.Neden böyle davranıyorsun?'' sesindeki öfkeyi hissedebilmiştin.
''B-ben konuşmak istemiyorum!''
''Neden? Sorun ne?''
''Neden kız arkadaşına sormuyorsun?'' diyerek onu itiyorsun.
''Kız arkadaş? Ne kız arkadaşı?''
''Beni geçen hafta tanıştırdığın kız arkadaşın.''
''Ne? O benim kuzenim!Sana bunu söylemeye çalışıyordu fakat sen onu dinlemeden oradan hemen uzaklaştın!Seni onunla tanıştırmak istedim çünkü o gerçekten seninle tanışmak istiyordu.''
O an kendini tokatlamayı düşündün. ''Neden bu kadar aptalım?'' Kendine kızarken kafana dank eden şeyle hızla kafanı kaldırıp ona baktın. ''Bekle! Sen ona benden mi bahsediyordun?''
Yüzü kırmızı bir renge bürünürken boğazını temizledi. '' Yani..Evet. Bunu sana daha erken söyleyecektim fakat sen benimle konuşmadın. Senden hoşlanıyorum.''
Ona kocaman bir gülümseme sundun. ''Bende senden çok hoşlanıyorum,Namjoon.''
''Gerçekten çok kıskanç birisin.'' diyerek uzun kollarını sana doladı ve sıcak bir sarılma verdi.Onun senin yüzünü görmediğini fırsat bilerek konuştun. ''Çünkü senden gerçekten hoşlanıyorum.''
Sizi omuzlarınızdan tutup geriye çektiğinde nefesini hissedebileceğin kadar yaklaştı. Ve öpmeden hemen önce o zarif sesiyle fısıldadı. ''Duygularımızın karşılıklı olduğunu seni sınıfın önünde beklediğim ilk andan itibaren biliyordum.''
-SON
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KPOP REACTİONS ✅
RandomK-POP reaction ve imagines tarzı hikayeler için bir göz atmalısınız!