-7-

338 18 4
                                    

Bu bölümü canım arkadaşım karakusnur_ 'a ithaf ediyorum.
Hepinize iyi okumalar..
****
Duru Melisa Ünal-
Demir'in Elif'i alıp gitmesinden sonra Melek Abla ve ben Elif'i kaç kere aramıştık ama ulaşamamıştık.Melek Abla,Harun Bey'in yanına giderken bende babamı aramıştım.Şuan stresten elim ayağım titriyordu ve şuan arabayı kullanmakta oldukça zorlanıyordum.Kırmızı ışığın yanmasını umursamadan ilerlemeye devam ettim.O sırada arkadan aldığım darbeyle kafamı vurdum ve zar zor arabayı durdurdum.Başımda  sıcaklık hissedirken Aynaya baktım.
Başımın kanlar içinde olduğunu gördüm,sinirlerim iyice gerilirken arabadan indim. Başımın dönmesini umursamadan arkamdaki araca doğru yöneldim. Araçtaki adam da sinirle arabasından inerken ikimizde birbirimize sinirle bakmaya başladık.
"Önündeki koskoca aracı göremeyecek kadar kör müsün? "
"Bana kör diyene bak kırmızı ışıkta geçen sensin.Üstelik bu aracı daha yeni aldım ama senin sayende pert oldu."
"Dalgınlığıma denk geldi.Parası neyse yaz öderim ben arabanın masraflarını."
"İstemez.Polis çağıracağım tutanak tutulsun.Sonuçta herhangi birine de çarpabilirdin."
"Polis gelip,tutanak tutulana kadar ben burda kan kaybından ölürüm.Farkındaysan yüzümün yarısı kan içinde.Sayende başım yarıldı."
"Şu kaldırıma geç ben senin pansumanını yaparım"
"İstemez.Sen hasarın ücretini yaz ben öderim ne kadarsa."
"Senin parana ihtiyacım yok küçük hanım.Ya pansuman yaparım Ya da burda bayılana kadar polisleri beklersin."
"İyi peki."
Telefonumu cebime koyduktan sonra ağır adımlarla kaldırıma oturdum.Adam da elinde ilkyardım kutusuyla yanıma gelirken önümde diz çöktü ve pamuğa batikon döktü sonra da yavaşça başıma sürdü ben batikonun acısından geriye doğru irkildim. Adam yüzüme tebessüm ve alayla karışık bir ifadeyle baktı ve konuşmaya başladı.
"Merak etme ölmeyeceksin" 
"Ha ha ha çok komik"
Batikonu kenara koyduktan sonra elinde bandajı aldı ve nazikçe yaranın üstüne koydu.
"Teşekkür ederim"
"Önemli değil,iyi misin?"
"Başım dönüyor."
"Tamam hastaneye gidiyoruz.Ben taksi çağıracağım şimdi sende otur  tamam mı?"
Ben daha tamam diyemeden gözlerim kapandı ve kendimi bıraktım..
***
Furkan Aras-
Ben daha arkamı dönmeden kız kollarıma yığılmıştı.Taksinin gelmesini beklemeden arabaya bindim ve kızı da arka koltuğa koydum.Elinden düşen çantasını da alıp yanıma koyduktan sonra arabayı hızlıca hastaneye sürdüm.10 dakika sonra hastanenin önüne gelirken kızı kucağıma aldım ve hastaneden içeri girdim.
"Furkan bu ne hal,ne oldu?"
"Ufak bir kaza oldu,Ama kız başına sert bir darbe almış olabilir o yüzden tomografi çekilsin,ayrıca kan takviyesi yapılsın."
"Tamam ama kan grubu gerek."
"Çantası yanındaydı.Nüfüs cüzdanına bakar söylerim.Siz acele edin"
"Tamam"
Kız içeri götürülürken bende arabadan çantasını aldım ve biraz uğraştıktan sonra cüzdanını buldum.Kan grubunu yanımdaki hemşireye söyledikten sonra tomografi odasının olduğu kata geldim.
"Ali..Bir sorun var mı?"
"Hayır ama tedbir amaçlı 24 saat uyumaması gerekiyor.Tomografisi temiz çıktı.Kan grubunu öğrendin mi?"
"Evet A+ kan grubu.Hemşireye söyledim"
"Tamam,benim yapabileceğim bir şey kalmadı.Uyandığında her ihtimale karşı Selim Hoca baksın.Senin nöbetin ne zaman?"
"3 saat sonra"
"Tamam bugünlük ben alayım nöbetini,sende kızla ilgilen"
"Tamam"
*****
Duru Melisa Ünal-
Başıma giren ağrıyla gözlerimi açarken etrafıma baktım.Hastaneydim ve başımda bana çarpan adam vardı.
"İyi misin?"
"Başım çok ağrıyor"
"Tamam ağrı kesici koyuldu serumuna.Geçer ağrın merak etme."
Ben şakaklarımı ovmaya başlarken o sırada içeriye 45-50 yaşlarında hafif kır saçlı bir doktor içeriye girmişti.
"Nasılsınız küçük hanım?"
"Başım çok ağrıyor."
Çok normal.Başınıza çok kötü bir darbe almışsınız.Bu yüzden 24 saat uyumamanız gerek."
"24 saat mi?"
"Evet,hastanede göz altında kalman lazım.Başına aldığın darbe ufak bir darbe değil.Zaten yanında öğrencim Furkan kalıcak."
"Furkan mı?"
"Anlaşılan siz tanışmamışsınız.Ben sizi yanlız bırakayım.Bir şey olduğunda haber verirsin Furkan."
"Tamam hocam"
Doktor bey odadan çıkarken Furkan'da hemşireyle bir şeyler konuştu ve yanıma geldi.
"Evett..Tanışsak iyi olucak sanırım.Ben Furkan."
"Bende Melisa..Şeyy Furkan telefonum nerde biliyor musun?Arkadaşıma haber vermem lazım."
"Çekmeceye koydum.Birkaç kere çaldı ama açmadım."
"Tamam sağol."
Çekmeceden hızlıca telefonumu aldım.Melek abla 3 kere,babam 2 kere aramıştı.Bu seferlik babamı pas geçtim ve Melek ablayı aradım.
"Melek abla beni aramışsın?"
"Evet canım,nerdesin."
"Küçük bir işim çıktı da.Şarjım bitmiş o yüzden açamadım..Elif'ten haberin var mı?"
"Hayır yok Harun Beyi'de aradım.O da Demir'e ulaşamamış.Kardeşime bir şey olacak diye çok korkuyorum."
"Merak etme Melek abla.Ben babamı ararım halleder."
"Baban Ankara da değil mi?"
"2 gün önce döndü Ankara'dan.Görev için gitmişti zaten.Şimdi burda"
"Tamam canım."
Telefonu kapattıktan sonra babamın numarasını tuşladım.Telefon anında açılırken hafifçe dik oturdum ve konuşmaya başladım.
"Baba"
"Duru!Telefonunu neden açmadın.Kaç saattir merak içindeyim haberin var mı senin?"
Bana ilk ismimle seslenen tek kişi babam olduğu için ondan başka kimseye söyletmiyordum.
"Babacım ben iyiyim merak etme."
"Bundan sonra telefonun tek çalışta açılacak Duru!Anladın mı beni."
"Babacım abartmıyor musun biraz?"
"Abartmıyorum!Bir daha telefonunu açmazsan Emniyet'i bile ortalığa katarım Duru Ünal!"
"Tamam babacım.Senden birşey rica edeceğim"
"Dinliyorum."
"Bizim köyden Elif vardı hani Derya Abla'nın kızı.Benim yakın arkadaşım..Biz kahvaltı ederken nişanlısı zorla kaçırdı."
"Arabanın plakasını biliyor musun?"
"Bilmiyorum ama Elif'in telefon numarasını versem sinyale bakarak bulamaz mısınız?"
"Tamam sen şuan nerdesin?"
"Dışardayım,ama istersen geleyim yanına."
"Gerek yok.Sen bana telefon numarasını ver..Bu arada nişanlısı kim?"
"Demir Erguvan"
"Demir Erguvan?Harun Erguvan'ın oğlu mu?"
"Evet."
"Anlaşıldı.Sen bana telefon numarasını mesaj at."
"Tamam babacım."
*****
Elif Asi Yılmaz-
2 saattir yoldaydık ve çoktan şehrin dışına çıkmıştık.Demir hala arabayı süratle sürüyordu ve siniri geçmemişti.Üstüne üstlük şuan ilerlediğimiz yol patikaydı ve ben can güvenliğim için endişe ediyordum."
"Demir nereye gidiyoruz?"
"Allah aşkına sus Laz Kızı!Yoksa ağzını bantlayacağım.2 saattir susmuyorsun!Ne çene varmış sende."
"Tamam ama bari biraz yavaş git."
Dediğimle bana ters bakan Demir'i umursamadan ona yalvaran gözlerle bakmaya başladım.Sanki hakaret etmişim gibi arabanın hızını iyice arttırdı.İbre 200'e gelirken korkuyla gözlerimi kapattım ve koltuğa iyice yaslandım.Bugün ki kavganın faturası yine bana kesilmişti anlaşılan!
"Demir Allah aşkına yavaş git!"
"Bugün bana dediğin şeylerden pişman mısın?"
"Allahım koyun can derdinde kasap et derdinde!"
"Elif!Soruma cevap ver.Pişman mısın değil misin?"
"Değilim!Söylediklerini sonuna kadar hak ettin."
"Öyle mi?"
"Evet öyle"
Cümlemi bitirir bitirmez Demir arabanın hızını biraz daha arttırdı.Çığlık atmamak için elimi ağzıma bastırırken korku dolu gözlerle Demir'e baktım.
"Şaka..Şaka yaptım.Lütfen yavaşlar mısın?"
"Şaka yapar gibi bir halin yoktu."
"Sen yanlış anlamışsındır.Demir lütfen yavaşla,kaza yapacağız."
"Yapalım Elif!Allah aşkına yapalım.Sende kurtul bende kurtulayım bu işkenceden."
"Saçmalama Demir!Şuan adam akıllı düşünemiyorsun.Sakin ol lütfen.Bak durdur arabayı konuşalım seninle.Bu böyle olmaz!"
Dediklerim Demir'i sakinleştirmiş olmalıydı ki arabanın hızını biraz düşürdü ama yinede hala hızlı gidiyorduk.Aam bu sefer Demir'in yüz ifadesi kızgın değil de telaşlıydı.
"Allah kahretsin!"
"Ne oluyor Demir?Durdursana şu arabayı."
"Araba durmuyor!"
"Ne demek durmuyor Demir,birşeyler yap."
"Tamam sakin ol-"
"Ne sakin olması Demir!Bu hızla gidersek kaza yapma ihtimalimiz çok yüksek."
"Elif!Sakin olmazsan eğer işler daha kötü olucak.Şimdi bana yardım etmen gerek"
"Tamam ne yapmamı istiyorsun."
"Vites küçülteceksin.Yavaşça vitesi 4'e düşür."
Dediğini yavaşça yaparken arabanın hızı biraz olsun azalmıştı ama yeterli değildi.
"Demir hala çok hızlı gidiyoruz."
"Tamam sakin ol şimdi yavaşça vitesi 3'e düşür."
İbreye baktığımda hala çok yüksekti.Demir direksiyona vurup küfür ederken ağlamamak için kendimi sıktım.Önümüz ormanlık yoldu ve vitesi düşürmeye vakit kalmadan ağaçlardan birini çarpacaktık.Demir'le birbirimize korkuyla bakarken artık kendimi sıkmadım ve ağlamaya başladım.Biraz sonra sarsıntıyla kafamı cama vururken acıyla inledim ve kendimi karanlığa teslim ettim.
*****
Bölüm sonu..
Yorumlarınızı bekliyorum..

LÂZ KIZI -Bahar Serisi -1-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin