-13-

275 12 2
                                    

Hepinize iyi okumalar..
*****
Duru Melisa Ünal-
Melek abla gittikten bir buçuk saat sonra gelen telefonla Elif'e birşey çaktırmadan odadan çıktım.Bir yandan avukat arkadaşım Kerem'le konuşurken bir yandan da arabanın anahtarını arıyordum.Tam anahtarı bulduğum anda dengemi kaybettim,gözlerimi sımsıkı kapatırken sert bir zemin bekliyordum ama ne sert bir zemin vardı ne de yerdeydim.Kulağıma sadece kıkırtı sesi geliyordu.Gözlerimi hızlıca açtım,ve yine canım(!) doktorumu gördüm.
"Merhaba,prenses.Yine karşılaştık.Özledin mi beni?"Furkan'ın alay dolu bakışlarına karşılık bende ona alayla cevap verdim."Ya sorma,o kadar özledim ki "furkan,furkan" diye ortalığı yıktım."dedim alayla.Benim cevabıma karşı gülümsedi."Senin üzerinde böyle bir etki bıraktığımı bilmiyordum."
"Gülmeyi keser misin?Şuan hiç komik değilsin."
"Farkında mısın?Bu seni üçüncü kez kurtarışım.Artık sakar olduğunu kabul etmelisin bence."sakar olduğumu söylemesiyle kaşları çatılırken bağırmaya başladım.
"Ben sakar değilim!Ayrıca gülmeyi kes.Acelem var,bu konuyu sonra tartışırız."
Arkamı dönüp yürüyeceğim sırada kolumdan tuttu ve kendine döndürdü,ani hareketi karşısında burunlarımız çarparken birkaç saniye hareketsiz kaldım.
"Yarın saat 10'da sahildeki kafede kahvaltı ederek tartışsak?Hem konuşmak iyi gelir,kaç gündür yorgunsun"

"Güzel fikir.Yarın görüşürüz doktor bey."

"Görüşürüz prenses.Bu arada sinirliyken daha güzelsin,seninle uğraşmak eğlenceli oluyor."

Furkan'ın ani itirafı karşısında şaşkınlığımı gizlemekte zorlanıyordum.Ne cevap verebiliyordum, ne de gidebiliyordum,sadece birbirimize bakıyorduk.Birkaç saniye sonra kolumdaki elini çekti ve kendime geldim.Arkamı döndüm ve ilerlemeye başladım,gitmeden öncede gülümsedim ve el salladım.Arabanın önüne geldiğimde derin derin nefes aldım,yanaklarımın kızardığını hissederken ellerimle yüzüme yelpaze yaptım ve yüzümden silemediğim aptal sırıtışımla arabaya bindim.
****
Demir Erguvan-
İrem'in sarfettiği cümleler içimi kavururken Furkan hiçbir şey demeden arabasına binip gitmişti.Savaş ise yüzüme bile bakmıyordu.6 sene sonra ilk kez pişman olmuştum yaptığım şeyden..Arkadaşımı,sevdiğim kadını kaybetmiştim.Yanlızlık beni bataklık gibi daha çok içine çekerken arabaya bindim ve hastaneye doğru yola çıktım.Savaş haklıydı,dağıttıklarımı toplamam gerekiyordu.Birkaç dakika sonra arabamı hastane bahçesine parkettikten sonra hızlıca merdivenlerden çıktım ve Elif'in odasına doğru yürümeye başladım.Koridorun sonuna geldiğimde kapıyı hızla açtım ve elinde çikolata televizyon izleyen Elif'i gmrdüm.Kapıyı hızla açmamla başta irkilsede daha sonra bana nefret dolu bakışlarını attı.Onu umursamadan hızlıca yanına gittim ve sarıldım.Elleri iki yanında dururken,daha sıkı sarıldım ve tuttuğum gözyaşlarımı bıraktım.
"Demir?İyi misin?"

"Konuşmasak, lütfen.Sadece böyle duralım."

"Peki."Elif halime acımış olacak ki o da bana sarıldı.Kokusunu ilk defa içime çekiyordum ve annem gibi kokuyordu.Kokusunu daha çok hapsetmek için derin nefes aldım ve gözlerimi kapattım.
"Annem gibi kokuyorsun."
Elif Asi Yılmaz-
Demir'in ani sarılmasıyla kaskatı kesilirken,omzuma düşen damlalarla ağladığını anladım.Ellerimi Demir'in sırtına koyduktan sonra bende ona sımsıkı sarıldım.Başta ne olduğunu sorsam da konuşmak istemediğini söyledikten sonra üstelemedim ve içimden gelen istekle kokusunu içime çektim.Deniz kokuyordu,kokusuna sanki oksijenden daha fazla ihtiyacım varmış gibi kafamı omzuna iyice yasladım ve kokusunu iyice içime çektim ve gözlerimi kapattım."Annem gibi kokuyorsun" dedikten sonra gözlerimi açtım.İçim burkulurken başımı Demir'in omzundan çektikten sonra yüzünü ellerimin arasına aldım ve yanağına ufak bir öpücük kondurdum.Daha sonra biraz kenara kaydım ve yatağa vurdum.
"Hadi biraz dinlen."

LÂZ KIZI -Bahar Serisi -1-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin