-15-

231 12 0
                                    

Melek Çetin-
Yaşadığım sıkıntılı günün ardından Cihan abi'nin evinde yavaş yavaş toparlanıyordum.Tabi bu hızlı toparlanmanın tek sebebi Ayda abla'nın bana prensesler gibi bakmasıydı.Uzun yıllar sonra ciddi anlamda anne sevgisini hissetmiştim.Cihan abi zaten bir babanın kızına olan ilgisini bana çok iyi yansıtıyordu.Ayda abla ne annem gibi korkaktı,ne de Cihan abi babam kadar acımasızdı.Belkide babam değişmeden önce biz doğru düzgün bir aile bile değildik,sadece birbirimizi kandırıyorduk.Mutlu olmak biz "Yılmaz"ailesine haramdı.Bir kere kahkaha attığımız zaman diğer günlerimiz göz yaşıyla geçiyordu.Elif'le çocukluğumuz doğru düzgün geçmemişti,sevgi nedir tam olarak bilmiyorduk.Hala tam olarak bilmiyorum sevmeyi,sevilmeyi.Zaten beni bu zamana kadar ne babam sevdi ne kocam.İkiside bana en ağır acıları
yaşattılar.Babam yüzünden annemi;kocam yüzünden doğmamış bebeğimi kaybettim.Bu acı dolu hayatta tutunacağım tek dalım var o da biricik kız kardeşim.Ama o da en az benim kadar mutsuz,kalbi acı dolu..Bugün iplerimden kurtuluyordum,birkaç saat sonra artık eski Melek Yılmaz olabilecektim.Birbirlerinden boşanan insanlar üzgün olurken,ben hiç olmadığım kadar mutluydum.
"Melek,hazır mısın?"
Düşüncelerimden Cihan abi sayesinde ayrılırken başımı salladım ve beraber adliye sarayı'na girdik.Melisa'nın yakın arkadaşı Kerem davayla ilgili birşeyler anlatırken,polisler eşliğinde Can yanımıza doğru geldi.Onu umursamadan Kerem'i dinlemeye devam ederken sevgili (!)kocamın uğursuz sesi kulağıma ilişmişti.
"Bu yaptıklarının hesabını çok ağır ödeyeceksin Melek Çetin."
"Çetin değil Yılmaz.Hala resmi olarak boşanmasak da benim gözümde evliliğimiz bitti.Ayrıca senden korkmuyorum,parmaklıkların arasında elinden geleni ardına koyma."
Can'a verdiğim cevap onu daha çok delirtirken üstüme atlamaya çalıştı,polisler kollarından sımsıkı tutup onu geriye savururken umursamaz tavırlarla gözünün içine baka baka gülüyordum.Kerem polis memurlarının yanına gidip birşeyler söylerken Cihan abi güven vermek istercesine elimi sıktı.
"Davalı Can Çetin;Davacı Melek Çetin.Şimdiki duruşma sizin."
****
Duru Melisa Ünal-
"Tam karşındayım güzelim."
Aldığım cevapla korku bedenimi ele geçirmeye başlamıştı.Kafamı kaldırdığımda banklarda oturup bana el sallayan eski sevgilimi görmüştüm.Bu sefer kolay kolay vazgeçmeyecekti benden.
"Ne istiyorsun benden?"
"Seni ve eski mutluluğumuzu istiyorum canım.Bu küslük çok uzadı artık."
"Ne küslüğü be adam.Ayrıldım ben senden.Unut artık beni."
"Ne ayrılması lan!Sen benimsin,bana aitsin.Şimdi ayrıl o adamın yanından ve yanıma gel."
"Ben sana ait filan değilim.Kafandan hikayeler uydurup durma!Yanına filan da gelmiyorum."
"Peki,ben geleyim de tanışalım yanındaki lavukla."
Mert'in cevabı üzerine hızlıca Furkan'ın yanına gittim.Fatih abiden izin isteyerek onu biraz kenara çektim ve konuşmaya başladım.
"Neden korktuğumu sormuştun ya dün.İşte korkumun sebebi manyak eski sevgilim az sonra kapıdan içeri gelicek.Amerika'da onu hapse dahi attırdım ama anlaşılan kefaletle kurtulmuş.Şimdi de peşimde ve gerçekten kafayı yemiş durumda."
"Tamam sakin ol,ben yanındayım sana hiçbir şey yapamaz anladın mı?Şimdi git masaya güler yüzle otur.'
"Tamam."
Masaya doğru giderken Furkan'da arkamdan geliyordu.Fatih abi ne olduğunu anlayamazken ikimizde yerimize yerleştik.Kapının oraya baktığımda Mert içeri girmiş,ve sadist ruh haliyle bana bakıyordu.Furkan telaşlandığımı anlamış olacak ki belimden tutup kendine doğru çekti ve başıma ufak bir öpücük kondurdu.Masanın altından da güven vermek istercesine elimi sımsıkı tutuyordu.Ne harika bir gün ama..Telefonun cebimde titreştiğini hissettiğim anda hızlıca cebimden çıkarttım ve mesajı okudum.

LÂZ KIZI -Bahar Serisi -1-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin