Merhaba arkadaşlar yeni hikayeme hoş geldiniz.Umarım ki kalemimden çıkan ilk hikayem yüreğinize dokunur ve seversiniz.Sonda hikayemle ilgili fikirlerinizi benimle paylaşarsanız beni çok mutlu edersiniz.İyi okumalar
Balkona koyduğum mor renkte olan koltuğuma bardaş kurarak oturmuş, Jane Austen'in unutulmaz bir aşk hikayesi olan "Aşk ve gururu"okuyordum.Bu kitapı ikinci okuyuşumdu.Duygular çok güzel ifade edilerek anlatılmıştı.
Bence insanın en yakın arkadaşı kitaplarıdır.
Özelliklede eski kitapların kendine has o kadar güzel bir kokusu vardır ki insana adeta huzur verir.Her zaman kitapı açınca ilk önce o güzel kokusunu içime çekiyordum.Hava kararmaya başlamıştı.Üzerimde sadece pijamalarım olduğu için esen soğuk rüzgar tenime değince üşüyor, kollarımla bedenimi sıkı- sıkı sarıyordum.
Ailemden uzakta İstanbula taşınalı iki yıl olmuştu.Universiteyi kazandıktan sonra buraya gelmiştim geleceğin mimarı olacaktım.
Kiraladığım 2 odalı,küçük bahçesi olan evde yalnız yaşıyor ve bundan çok mutluydum.
Annem ben 17 yaşındayken babamdan ayrılmış hemen sonra iş adamı Fıratla tanışıp evlenmişti.Fırat sakin biriydi.Hiç bir zaman bana kötü davranmamış,hatta annemden daha çok benimle ilgilenirdi.İşiyle dolayı yabancı ülkelere seyahat etdiği için ara sıra annemide kendiyle götürüyordu.Fırat'ın birinci evliliğinden 28 yaşında Sarp adında oğlu vardı.Ama o Amerikada annesiyle yaşadığı için yalnız yılda bir defa Fırat'ı görmeğe gelirdi.
Babam denen adamsa annemden ayrıldıktan hemen sonra sekreteri Tülin'le evlenmişti.Aslında o kadın annemle evliykende bile babamın hayatında vardı. Babam eve çok geç saatlerde geliyor hatta bazı günler hiç eve uğramıyordu.
Bir gün annem onu takip etmiş ve o kadınla aynı yatakta yakalamıştı.Ne kadar acı değil mi?Seni sevdiğini,değer verdiğini sandığın kocanın seni başka bir kadınla aldattığını görmek.
O olaydan sonra annem daha agresif oldu bana karşı.Eskisi gibi benimle ilgilenmiyor,bana bakınca hep"ona benzeyen gözlerini benden çek"diyordu.Aslında onu hiç bir zaman suçlamıyordum.
20 yıllık severek evlendiği eşinden ayrılmak onu çok üzmüştü.Anne ve babalar ayrıldıkta en çok yıpranan her zaman çoçukları oluyordu.
Babam evlendikten sonra bir kaç kez benimle buluşmuştu.O kadından çocuğu olduktan sonra benden tamamile kopmuştu.
Bunlar yetmezmiş gibi sevdiğini sandığım sevgilim Burak'ın beni yakın arkadaşım Ceydayla aldattığını öğrenince 2 yıllık ilişkimizi bitirmiştim.
Kalbimde yeni yeşermeye başlayan üç harfden ibaret olub ama çok büyük anlam taşıyan "aşk"kelimesinin üzerine basıp ezmişdiler.Bir daha yeşerirmiydi hiç bilmiyordum.
Almaniyadan Türkiyeye geldiğim için çok mutluyumdum.Bana üzüntü veren her şeyi geride bırakmıştım.Oraya dönmeyi hiç düşünmüyordum.Kendime burada yeni bir hayat kuracaktım.
En yakin arkadaşım Mervey'le universitede tanışmıştım.Mimarlığı ailesi istediği için seçmişti ama hayalî mühendis olmaktı.Merve gibi arkadaşım olduğu için çok mutluyum.Onun yanında tüm sıkıntılarımı unutuyordum.
Hava soğuyunca düşüncelerden ayrılıp içeri geçtim.Duş alsam iyi gelecekti.Sıcak su beni her zaman rahatlatır ve bütün sıkıntılarımı unutuyordum.
Küvete en sevdiğim lavantalı köpüğü döküb sevdiğim şarkıyı açtım.
Kaç saat küvette kaldım bilmiyorum ama ayak parmaklarima bakınca buruştuğunu görmekle duştan çıktım.Dolaptan iç çamaşırlarımı ve kedili pijamalarımı çıkarıp üzerime geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah ve Küçüğüm
RomanceDenizi niye seviyorum biliyormusun?-Çünki, sevgimi sana denizde itiraf etmişdim. Güneşi neden seviyorum biliyormusun?-Çünki,yüzüne gün ışıkları düşünce çok güzel oluyorsun? Kedili pijamalarını neden seviyorum biliyormusun?-Çünki, onların içinde kend...