Nigar Muharrem-Omuzumda ağlayan senİyi okumalar:
Yolculuk boyunca arabada şarkılar açmış ikimizde eşlik ederek söylemiştik.Neşeli ,kahkaha dolu yolculuktan sonra varmıştık.
Otel çok lükstü ben pahalıyım diye bağırıyordu. Resepsiyondan 2 kişilik odanın anahtarını aldıp odamıza çıktık.Aynı odada kalacaktık.
Geniş ve ferah olan odada çift kişilik kocaman yatak önündeki duvarda LCD televizyon vardı.Bordo ve altın renkler hakimdi. Tam karşıda balkona açılan camlı büyük pencerler vardı.
Bavulları yere bırakıp etrafımda döndüm.
"Bu oda çook güzel Merve"Neşeyle odaya göz gezdirip konuştum.O sadece gülümsedi.Cam kapıları açarak balkona çıktım.Oda tam denize bakıyordu.Öğlen olduğu için etrafata kimseler yoktu.
"Eylül hadi duş al biraz dinlenelim.Akşam dışarıda yemek yeriz"dMerve içerden seslendi.
"Tamam geliyorum"Etrafa son kez bakış atıp içeri geçtim.
Üzerimdekileri çıkarıp yere düşmesine izin verdim.Küvete yanımda getirdiğim sevimli lavanta kokulu duş köpüğümu döktüp içine girdim.
Telefondan sevdiğim şarkıyı açıp,kulaklıkları kulağıma taktım.Yorgunuluğuma banyo iyi gelmişti.Banyodan sonra dinlenmek için biraz uyumuştum ama o sesi duyana kadar.
"Kalk sarı kedicik"Bu kızın uyuyan insanlarla ne alıp veremediği vardı anlayamıyordum.
"Biraz daha"Mırıldandım.
"Aaa geç oldu kalk hazırlan. Buraya uyumaya mı geldik?"Kulağımın dibinde konuşuyordu.
"Tamam off be"Mızmızlanarak kalktım.
Merve bavulumu karıştırmaya başlamıştı."Acaba ne arıyorsun benim bavulumda?"Eimi belime koyup kaşlarımı çatdım.
"Sana giysi kedicik"Bana dönüp göz kırptı.
"Ben kendime bir şeyler seçemezmiyim?"
"Sana kalsa kedili pijamalarinla dışarı çıkarsın"Bunu söylerken yüzünü buruşturmuşdu.
"Pijamalarimla dalga geçme.Onlar çok güzel ve sımsıcak"Gözlerimi kapayıp başımı sağ omzuma yaslıyarak gülümsedim.
Yüzünü buruşturdu.
Bavulumu çekiştirip elinden aldım."Kendim seçerim""Koca bebek"
Banyoda üzerimi değiştirip rahat bir şeyler giydim.
Saçlarımı tarayıp kedi kulakları olan sarı renk taçımı takdım."Ben hazırım"Eteklerimden tutarak etrafımda döndüm.
"Boşuna sana bebek demiyorum"
🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌
Etrafda biraz dolaştıktan sonra yemek için sahilde olan restoranlardan birine girmiştik.
İçeride açık mavi ve yeşil renkler kullanılmıştı.Daire masalar üzerinde olan renkli çiçekler güzel hava vermişti.Sade ve şık restorandı.Fazla insan yoktu."Ne kadar kalırız burada?"Çatalı lezzetli görünen balığa batırıp ağzıma koydum.
"Daha yeni geldik.Biraz dinlenelim.Daha gezeceğimiz çok yer var"
"Burası kimin oteli?"
"Babamın ortağı Hulusi beyin oteli"
Yemekleri yedikten sonra sifariş verdiğimiz tatlıları yiyorduk.
"Eylül,Aslıya bak,yeni sevgili yapmış"Uzattığı telefonu almak istediğimde kolum bardağa çarptı.Vişne suyu dolu bardak devrilerek üzerime döküldü.
"Mahv oldu kiyafetin.Kuzum al şu peçeteyi"Masadan hızlıca peçeteyi alıp bana uzattı.Eteğim aç renkte olduğu için kötü görüntü oluşmuştu.
"Ben bir lavaboya gidip üzerimi temizleyeyim.Böyle temizleneceğe benzemiyor"Çantamı alıp ayağa kalktım.
"Bende geleyim mi?"
"Gerek yok canım kendim hall ederim"
💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫
Çantamdan her zaman yanımda taşıdığım ıslak memdili çıkardım.
Üzerime bastırarak bir kaç kere sildim.Biraz gitmiş hafif pembe leke kalmıştı.
Aynada kendime bakıp çeki düzen verdikten sonra çıktım.Koridorda yürürken telefonum çalmaya başladı.Acaba kimdi arayan?Çantamı açıp telefonu bulmaya çalıştım.Her zaman öyle oluyordu.Çantan küçük bilre olsa bir şeyi bulmaya malışırken zorlanıyordun.
Başım önüme eğik şekilde telefonu bulmaya çalışırken sert bir şeye çarptım.
"Aman Allahım !"Elimle burnumu tutdum.Fena acımışdı.Hatta kırılma sesini duyar gibi oldum.
Çarptığım şeye gözlerimi ksldırıp bakinca gömlekden kendini belli eden kaslı göğüs olduğunu gördüm."Çok özür dilerim.Ben bir şey arıyordun.Yani telefonumu bulmağa çalışırken sizi göremedim"Yine saçmalıyordum.
"Önemli değil,ufaklık"
Bu ses tanıdıkdı.Bu ses...bu oydu.
Başımı hafifçe kaldırıp yukarı gözlerine baktım. İçime işleyen deniz mavisini andıran gözlerine.
Dudakları her zamanki gibi kıvrılmış yüzünde alaycı ifade vardı."Merhaba siz.."Kısık sesle mırıldandım.
"Merhaba,Eylül"Ellerini ceplerine sokmuş sırıtarak bana bakıyordu.
"Siz burada ne yapıyorsunuz?.. Yani sizi burada görmeğime şaşırdım."
"Arkadaşlarla tatile geldik kafa dinlemeye.Sen de herhalde tatile gelmiş olmalısın. Ha ..bide siz yerine sen demdlisin"Ekledi.
"Evet,bende tatile geldim arkadaşımla"Bir türlü gözlerine bakamıyor hep kaçırıyordum.Normalde de ben asla birinin gözlerine uzunca bakamazdım.Kadın erkek fark etmezdi.
"Sence tesadüf mü yoksa kadermi hep karşılaşmamız?
"Bilmem tesadüflere inanmam"Tırnaklarımı avuçlarıma geçirmiş sıkıyordum. Heycanladığımda hep böyle yapardım.
"Görüşüz ufaklık"Göz kırpıp yanımdan geçti.
"Bu arada"Arkaya dönüp ona baktım.
"Başındaki şey çok tatli"Gülmemek için kendini tutuyordu.Ve uzaklaştı.
Ufaklıkmış.Ben hiç de ufaklık değildim
"Başındaki şeyde şirinmiş..."."Şey ne?Şirin kedi kulakları olan taçdı"Arkasından kendi kendime konuşuyordum.Öylece kalmıştım.
Aptal Eylül!!Yeni bölümde görüşmek üzere.Parmaklarınızı minicik yıldıza dokundurmayı unutmayın arkadaşlar😊😊.Desteğe ihtiyacım var.🙈Yeni bölümde görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah ve Küçüğüm
RomanceDenizi niye seviyorum biliyormusun?-Çünki, sevgimi sana denizde itiraf etmişdim. Güneşi neden seviyorum biliyormusun?-Çünki,yüzüne gün ışıkları düşünce çok güzel oluyorsun? Kedili pijamalarını neden seviyorum biliyormusun?-Çünki, onların içinde kend...