Keyifli okumalarSabah erken saatlerde baş ağrısıyla uyandığımda güneş yeni doğuyordu. Gözlerimi açmakta zorlandım.Sırtımda ağırlık hiss ediyor yerimde kımıldanamıyordum.Ve çok sıcaktı.
Gözlerimi hafifçe açıp kafamı yana çevirince yanı başımda uyuyan Emre'yi gördüm.
Yüzü bana dönük şekilde uyumuş bir kolunu belime sarıp kendine yaslamıştı.Uzun gur kirpikıeri bir birime geçmiş gölgesi elmacık kemiklerine düşüyordu.Uyurken bile yüz hatlarındaki sert ifade kayb olmamıştı.Kaşları çatılmış dudakları hafif aralıydı.
Dolgun kırmızı dudakları çok güzel görünüyordu.Onlara dokunmak isteğimi bastıramadım.
Baş parmağımla uyandırmamağa çalışarak yumşakça dokundum.Kalbim hızla atıyordu.Onunla bu kadar yakın olmak kalbime zarardı.
Yattığım yerde hafifçe kımıldayarak kalmak istedim ama kollarını sıkı sıkı sardığı için mümkün olmadı.Ve bu sıcak havada biraz daha böyle uyursak pişecektim.
Ben her defa içki içince kendimi onun odasında buluyordum.Bir daha o zehir tadan içkiyi içmemeliydim.İyide gelmiyordu bana.
Kolunu üzerimden kaldırarak hafifçe doğruldum.
Dünkü kiyafetlerim hala üzerimdeydi.
Yerde olan ayakkabılarımı alıp giyindim.Parmak uclarıma basarak yavaşça kapıya doğru yakınlaştım.Kapının kulpunu açıp dışarı çıkacağım sırada"Ufaklık nereye kaçıyorsun?"Duyduğum uykulu sesiyle kapının kulpundaki elimi geri çektim.
Yakalanmıştım.Alt dudağımı dişlerimin arasına alıp arkama döndüm.
Elalarını mavilerime dikmiş çarpık gülümseme armağan ediyordu.
Doğrulup saçlarını karştırdı."Günaydın"sesim fısıltı gibi çıkmıştı.Gözlerimi ondan kaçırıp odaya baktım.
Yaramazlık yaparken yakalanan çocuklar gibi ellerimi arkada birleştirmişdim."Sana da,günaydın"
"Bende şimdi gidiyordum"
"Benden kaçıyormusun?"
"Hayır sadece..." Yerinden doğruldu.Üstü çıplaktı ellerimle gözlerimi kapadım.Kalkıp yanıma geldi.
İki kolunun arasına alarak kapıya yasladı."Sadece...?"Ellerimi aşağı indirdim.Neyseki altında eşofmanı vardı.Yüzünü bana yaklaştırdı.
"Sen benden etkileniyormusun?"İnci gibi beyaz dişlerini götserip gülümsedi.
"Ne?Hayır,onu da nereden çıkardın?"
"O yüzden mi uyurken dudaklarımı okşuyordun?.İtiraf et, benden etkileniyorsun.
Hatta aramızdaki çekimin bile farkındasın""Şey dudağında toz vardı,onu almak için dokundum"Söylediğime gür kahkaha attı.
Aptal Eylül,yalan söylemeyi bile beceremiyosun.
Dudağında toz vardıda ne demek?Eşyamı toz toplasın."Yalan söylemeyi bile beceremiyorsun,küçüğüm.
Sen şimdi dün geceki öpüşmemizide hatırlamıyorsundur"Söylerken tek kaşını kaldırmış,dudakları kıvrılmıştı.Yanaklarımın utançtan kızardığını hiss ediyordum.
Gözlerine bakmaya cesaret etmediğim için kaslı göğsünü izliyordum.
Sağ göğsünün biraz yukarısında aslan döğmesi vardı.Aslanın yüzünün sadece bir tarafı yapılmıştı.Çok güzel ve etkileyici görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah ve Küçüğüm
RomanceDenizi niye seviyorum biliyormusun?-Çünki, sevgimi sana denizde itiraf etmişdim. Güneşi neden seviyorum biliyormusun?-Çünki,yüzüne gün ışıkları düşünce çok güzel oluyorsun? Kedili pijamalarını neden seviyorum biliyormusun?-Çünki, onların içinde kend...