Evet yeni bölüm geldi arkadaşlar.Severek yazdım umarım beğenirsiniz.
İyi Okumalar
Gözlerimi açtığımda tanımadığım bir koku ama bir o kadar da güzel bir koku burnuma geldi.Etrafa baktigim da kendi odamda değildim.Oda kocamandı.Bütün mobilyalar siyahtı.
Korkuyla yorgani üstümden atıp ayağa kalktım.Sirtim bu hareketime sızladıgi için yüzümü buruşturdum.Buraya nasıl geldiğimi hatırlamaya çalıştım.En son yoldaydım.
Sonra gözüm kararmıştı.Yere düştüm.Peki ya buraya nasıl geldim.Hatırlamıyorum.
Yoksa başka biri mi beni buraya getirdi.Of ya kafayı yicem.Kapıya doğru adım attım.Neyle karsilasacagimi bilmiyordum.Belki de sapık bir adamın evindeydim.Korkuyla sağ elimle bacağımi sıkarken.Sol elimi de kapının koluna götürdüm.Elim titreyerek kapının kolunu indirdim.Kapıyı hızla açtım.
İlk gördüğüm siyah bir ayakkabı oldu.Yutkurarak başımı yavaş yavaş yukarıya kaldırdım.Siyah bir pantolon.Biraz daha kaldırdığımda kasları belli olan siyah dar bir tişört.
Tekrar yutkundum.Korkum kat ve kat artıyordu.Gözlerimi kapatıp açtım.Yüzümü kaldırdığımda gördüğüm seyle sok oldum.Bu nasıl bir şeydi böyle.Bir insanoğlu bu kadar mi yakışıklı olurdu.Her kızın hayalindeki erkekti kesinlikle.
En fazla yirmi altı yaşında falan gibiydi.Göz göze geldiğimizde utandım.Şuan hiç tanımadığım bir adamın evinde onunla bakışıyordum.Yaptığım şey çok yanlıştı.
Genç adam yüzümun her bir ayrıntısını ezberlemek ister gibi bakıyordu bana.Bende hemen bakışlarımi onun gözünden çekip omuzuna baktım.Şuan onun gözüne bakmam ne kadar doğruydu ki."Neden hemen kalktın geri yat."
Sert ses tonuyla irkilerek geriye doğru yürüdüm.Şuan fazlasıyla korkuyorum.Elimle pantolonumu yırtacakmış gibi tutuyordum."Be..ben gitmek istiyorum...Nerdeyim?Sen kimsin?"dedim kekeleyerek aynı zamanda geri geri giderek.
"Seni yemeyeceğim merak etme.Dün yolun ortasında bayılınca seni buraya getirdim.Sadece sana yardımcı oldum.İstesem yolun ortasında bırakırdım."dedi ses tonunda bir değişiklik yapmadan.Bunu derken gerçekten de umursamadığını belli ediyordu.
Sırtım duvara çarparken artık daha da dibime girmişti.
"İyi olduğuna göre seni evine bırakayım."derken duygusuz ve umursamazdı.Söyledikleri bittiğinde bir adım geri gidip sağ elini cebine koydu.
"Seni salonda bekliyor olucam."deyip arkasını dönerek çıktı odadan.Onun gitmesi üzerine korkudan tuttuğum nefesimi verdim.
Olduğumun yerde daha fazla durmamin saçmalık olduğunu anlayınca etrafıma baktım.Çantamı ve hırkamı aramaya başladım.Siyah deri koltuğun üzerinde görünce oraya gidip hemen hırkami alıp giydim.Çantamı da yavaşça sol omuzuna taktım.
Hemen gitmen gerekiyodu,aksi halde babam yokluğumu fark edince sırtımdaki yara daha iyilesmemışken yenileri eklenecekti.Belki de uyanmıştır ve beni bulamayınca çıldırmıştır.Odadan çıktım.Önüme çıkan beyaz boyalı uzun koridorda ürkek adımlarla yürümeye başladım.
Koridorda birçok kapı vardı.Kapısı açık olan bir oda görünce korkarak oraya girdim.L şeklindeki siyah koltukta o adamı görünce oraya doğru bir adım attım.
Olduğum yerde huzursuzca kıpırdanirken o adam telefonundan kafasını kaldırıp baştan aşağı beni süzdü.Gözleri yüzüme geldiğinde gözlerimde takıldı gözleri.Bende hemen gözlerimi kaçırdım.
Dudaklarını büzdukten sonra sert sesiyle 'Gel."dedi.
Yanına gitmek istemiyorum.Sonuçta onu tanımıyorum.Of ya ben neden hala burdayım ki.Babam yokluğumu fark etmeden eve gitmem lazımdı.Aksi takdirde kırılmadık kemiğim kalmayacaktı."Şöyle davranmayı kes ve gel ."dedi sesi yükseldiğinde sinirlendiği anlaşılıyordu.Ürkek adımlara koltuğa doğru yürüdüm.
Bana neden sert ve öfkeli baktığını anlamadım.
"Sırtındaki yaraları kim yaptı."
Aniden gelen soruyla apışıp kaldım.Hem sırtımdaki yaraları nasıl görmüştü.Of ya yoksa.Hayır hayır düşündüğüm şey olmasın lütfen.Ayy yoksa sapık bir adamın eline mi düştüm!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öğretmenim
Teen FictionBirine güvenmek bu kadar mi zor? O kadar çok acıdan sonra mutlu olmak bu kadar mı zor? Kalbinin kime ait olduğunu anlamak bu kadar zor olabilir miydi? ******* Ateş mi? Bulut mu? ********* AŞK üçgenine hazır mısınız? Hazırsanız okumaya başlayalım...