AŞK HARBİ ! || 2 BÖLÜM
Gülse bedenindeki ağrırlarla açtı gözlerini yeni güne. Tedavisi tam gaz devam etse de , kendisine gaz verecek enerjisi kalmamıştı.
Ailesi etrafında, her istediklerini yaparlarken rahatsız olmaya başlamıştı. Normal bir zamanda , babasını yanına çekmeyi annesine nazlanmaya karşı değildi . Ama şimdi hepsi ona kırılacak bir cam gibi davranırken bundan gram zevk almıyordu.
Serhat abisi her gün istisnasız yanına geliyor, ona hayatında asla duymayacağı şeyler söylüyordu.
Vaatlerde bunun en belirgin özelliğiydi.
Gülse , sırtında bir çantayla dünya turuna çıkabilirdi. Ya da babasını zorla ikna edip aldığı motorsiklet'e binip , ortadan da kaybolabilirdi.
Ama bunu yerine , hayalleriyle yetinmek zorundaydı bir süre daha .
Yatmaktan sıkılınca , odasından çıktı. Hemşireler ve doktorlar , koridordaydılar. Ters yöne yürüyüp kimseye görünmediğinden emin olduktan sonra , yangın merdivenini kullanarak hastanende çıktı.
Annesi ve babası iki saat boyunca yanına gelemezlerdi. Hemşireler daha yeni kontrol etmişlerdi.
Özgür olduğu tam iki saati vardı.
Üzerindeki hırkaya sıkıca sarılıp bir taksiyi durdurdu.
"Nereye gidiyoruz ?" Taksici üzerinde sadece eşofman olan kıza kuşkuyla baksa da bir şey sormadı.
"Lunaparka gitmek istiyorum. Acele edebilir miyiz ?"
"Çok trafik var hanım efendi. Bir saatten önce istediğiniz yere varamayız. "
Gülse bir an kaşlarını çatsa da gülümsedi. Lunaparka gidemiyorsa o da başka bir yere giderdi. Mesela ruhunu tazeleyecek bir yere.
Şoföre gideceği yere söyleyip geriye yaslandı.
"Tik tak tik tak " Zaman geriye doğru akmaya başlamıştı bile.
Taksiden indiğinde , cebindeki maskeyi yüzüne taktı. Tamam , birazcık vurdumduymaz olabilirdi ama sağlığı her şeyden önemliydi onun için. O da iyileşip abisinin karşısına geçecekti. Ve çocukluğundan beri hayalini kurduğu o ülke için yalvaracaktı.
Kütüphaneden içeri girdiğinde kalbi hızla atmaya başladı. Nefesi hızlanırken ona doğru gelen adamı gözlerini bir saniye bile kapamadan izledi.
"Gülüm "
Gülse koşarak adamın boynuna sarıldı. Artık eskisi gibi görünmediğinden emin olsa da , ona bakan gözler de beğeniyi yakalamıştı.
"Bu saç modeli sana çok yakışmış .. Bambaşka biri olmuşsun " diye fısıldadı genç adam.
"Hı hı süperim bilmez miyim. Nerede o kılçık sevgilin "
Okan Gülse'nin kısacık olan saçlarını karıştırıp burnunu sıktı.
"Sevgilime kılçık deme , bacaksız . Yoksa senin arkanı toplamam bundan sonra haberin olsun "
Gülse gözlerini devirdi.
"Hele beni bir bırak . Gözdeye şimdiye kadar çıktığın tüm kızların listesini verip tek tek tanıştırmazsam bende neyim. Unutma okiş ondan önce ben vardım. "
"Tam bir baş belasısın değil mi ? "
"Sen daha bunu yeni mi anladın ? Hadi bir yere oturalım. Fazla vaktim yok hastaneye dönmem lazım " Okan kızı koltuğunun altına alıp saçlarından öptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK HARBİ
HumorKuşanın silahları aşk taarruza geçti. Ender Güven yalnız başına yaşayan tüm gecelerini , eğlenceye feda etmiş müzmin bir bekardı. Taki bir gece " Evlenmeden Olmaz " diyen bir kıza rastlayana dek. Günah'ın baş şehri Las Vegasta sabahın ilk ışıklar...