Bu son denemem olacak böyle kararlaştırmıştım. Umarım hikayeme bir şans verirsiniz..
Aşağılarda bir yerlerde bir cümle de regl sancısı geçiyor. Vampir ve regl kelimelerini birbirine çok uzak bulabilirsiniz ama ileri ki bölümlerde anlayacaksınız :) Keyifli okumalar dilerim :)
Akademiye döndüğümüzde ilk işim Nora'nın yanına gidip ona her şeyi anlatmak oldu.
"Sen aklını kaçırmışsın Erica! Benden böyle bir şey yapmamı nasıl istersin? Adam seni öldürmek istiyor yahu!"
Pekala, Nora'nın da beni anlamasını beklemiyordum zaten.
"Lütfen Nora, ne yaptığımı biliyorum, bana güven."
Kısa bir süre soran gözlerle Nora'ya baktım. Umudumu kaybetmişken konuştu.
"Ağabeylerine ne diyeceğim?" kafamı yerden kaldırıp gülerek ona sarıldım.
"Regl sancısı, bütün gün uyumak istediğini söyledi" tatlı bakışlarımı Nora'ya yollarken o da bana gülümsedi.
"Her ihtimale karşı bana ulaşabilmen için zihinlerimizi birleştireceğim"
"Çok teşekkür ederim" ona tekrardan sarıldım.
Odama geldiğimde kendimi direkt sıcak suyun altına attım. İçimde bir heyecan vardı. Yoksa bu hissin adı korku mu? Yarın tüm gerçekleri öğreneceğim için biraz heyecanım olabilir. Uzun zamandır peşimde olan ailemin katili ve aynı zamanda sevdiğim adamın ev arkadaşı ile yarın yüzleşeceğim.
Duştan çıktıktan sonra siyah iç çamaşırlarımı ve üstüne de Kevın'ın tişörtlerinden birini giyip yatağıma girdim. Gözlerimi kapattım ve uyku ile baş başa kaldım.
Odamın karanlığına gözlerimi açtığımda hızla etrafı yıkarak saati aradı ellerim. Sonunda bulduğumda 9:30 olduğunu gördüm. Hızla kalktım ve siyah dar kotumu ve gri kazağımı üstüme geçirdim. Altına da siyah postallarımı giydim ve odamdan çıktım. Kapıyı kapatıp koridorda saçlarımı düzelterek ilerliyordum ki biri ile çarpışıp sendeledim.
Elinde iki tane portakal suyu ve sandviç ile karşımda duran Kevın'a baktım.
"Resmen aklımı okuyorsun Kevın." Gülümsedim ve elindekileri alıp bir yandan yürümeye bir yandan da yemeye başladım.
"Tanıyorum diyelim." diyerek güldü.
Köşeleri dönerken Kevın önden gidip kontrol ediyordu çünkü bugün sevgili ağabeylerimin gün boyunca dersleri vardı. Onlardan birine yakalanırsam kurtulmam imkansızdı. Büyük bir güçlük ve korku ile kendimizi Nora'nın odasına attığımızda Nora bir şeylerle uğraşıyordu. Kapının gıcırtılı sesi ile elindekileri bırakıp bize döndü.
"Geç kaldınız" otoriter sesi ile konuştu.
"Bruce nerede?" diye sormadan edemedim.
"Canımın ahududu aromalı sosundan çektiğini söyledim, bahçeden ahududu toplayıp bana krep hazırlamaya gitti" dedi ve sırıttı Nora.
Küçük bir kahkaha attım.
"Pekala şimdi ilk önce seni sonra onu vadiye göndereceğim. Buraya yeterince uzak zaten. Eğer ağabeylerin ile ilgili bir olay olursa sana haber verip seni geri getireceğim. Ayrıca zihinlerimiz bağlı."
Nora elime birkaç yiyecek tutuştururken elleri titriyordu.
"Bir şey olmayacak Nora merak etme. Sana söylediğimde onu yanıma getir." Usulca kafasını salladı. Nora'dan uzaklaşıp Kevın'a doğru yürüdüm. Elindeki telefonu aldım ve ona sıkıca sarıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JB ☆ Vampir Akademisi - Kaderden Kaçış
FanfictionVampire dönüştürüldükten sonra abileriyle doğduğu kasabadan kaçıp kendini yeni ama baskıcı bir hayatın içinde bulan bir kız.. Tek bir dost ile ömrünü Vampir Okulunda geçiren genç kızımız ve abileri. Yaşadıkları ve orada eğitim aldıkları bu okul onl...