Multimedya----> Mia'nın Ashley'i görmeden önceki düşünceli ve üzgün hali
28 Ekim 2013 Cuma
ASHLEY'NIN AĞZINDAN
Herkes fısıldaşmaya ve dedikodu yapmaya başlamıştı bile. Bu sarışın sürtüğün işi tamamdı. Yüzümde bir tatmin olmuşlukla Mia'nın arkasından bakarken Liam'ın sesiyle bir anda kendime geldim. Kolumdan tutmuş beni çekiştirirken ağzını kulağıma yaklaştırmış şunları söylüyordu,
-Bu yaptığın gerçekten ayıptı Ash! Alt tarafı bir burun estetiği, bunu insanlara yaymak isterken aklından ne geçiriyordun? Şu salonda estetik güzeli olan kim bilir kaç kız vardır? Mia'yla alıp veremediğin ne?
-Anlamıyorsun Liam! O kız hayatıma girdiğinden beri hayatımı berbat ediyor.
-Bazen çok anlaşılmaz oluyorsun Ashley. Onu hayatına sokan sendin! Onunla aynı evde kalmak istedin ve onunla arkadaş oldun.
-Bana neden öylesine bir kız için bağırıyorsun?
Liam ilk kez bana bu kadar sert çıkıyordu. Kendimi çok yalnız bırakılmış hissettim. Liam anlaşılmaz gözlerle bana bakıyordu. Gözlerim dolmak üzereydi, ağlamamak için gözlerimi kocaman açmıştım.
-Ashley, lütfen kendine gel... Bu çocukça davranışlarından vazgeçip artık olgun bir kadın olana kadar düşünmeni bekleyeceğim.
Liam son sözlerini söylerken elleriyle yüzümü tuttu ve kendisine yaklaştırarak dudaklarımdan usulca öptü. Oradan uzaklaşıp gitmek istiyordum. Ne yapacağımı bilememiştim. Liam dediklerinde haklı mıydı? Gerçekten bunu yaparak çok mu düşmüştüm?
Liam'a biraz düşünmek için dışarı çıkmak istediğimi söyleyip hala Mia hakkında konuşmakta olan kalabalığı geçerek kendimi dışarı attım. Kendimi çok özgür hissederek çılgınlarcasına ağlamaya başladım. Koşmak, sadece koşmak istiyordum. Aman Tanrı'm! Günlerdir Mia'nın arkasından kuyusunu kazmaya çalışıyordum. Belki de gerçekten artık bütün bunlara son vermeliydim.
Nereye gittiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Koşuyordum, ağlıyordum, koşuyordum. Liam bana öylesine bağırmıştı ki, bana Mia yüzünden bağırmış olması Mia'ya olan sinirimi bastırmıyor aksine daha da artırıyordu. Hem Mia'ya sinir olmuşken hem de Liam'ın söylediklerinde haklı olduğunun farkındayken ona karşı ne düşünmem gerektiğini kestiremiyordum.
Bir anda sol kulağımda başlayıp giderek yoğunlaşmaya başlayan bir vızıltıyla düşüncelerimden sıyrıldım. Ses giderek artıyordu,ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Saliseler geçerken aklıma kafamı sesin geldiği yöne çevirmek geldi. Sol tarafa bakınca üzerime doğru son sürat gelmekte olan bir motosiklet görmemle zaman durmuştu. Artık sonumun geldiğini hissediyordum. Ve tam o sırada...
MIA'NIN AĞZINDAN
Evden çıkıp yürürken gözlerimden akan yaşlara hakim olamıyordum. Bütün her şey aklıma geliyordu. Az önce olanlar, eskiden yaşadığım şeyler, bütün anılar... Kafamı öne eğip gözyaşlarımın yere doğru süzülmesine izin verdim.
Düşüncelerimden sıyrılıp kafamı bir anlık kaldırdığımda Ashley'i gördüm.Kafası önünde dalgın dalgın yürüyordu.Ashley'e bakarken görüş alanıma bir şey daha girdi.Bir motosiklet...Ashley'e doğru hızla geliyordu.Muhtemelen çarpışmaya saniyeler vardı.O an birden koşmaya başladım ve yolun ortasında korkudan öylece donup kalmış Ashley'i kolundan çektim.Önümüzden geçen motosikletin oluşturduğu rüzgarla birlikte Ashley'i tam zamanında çektiğimi anladım.Biraz daha geç kalmış olsaydım Tanrı bilir neler olacaktı...
ASHLEY'NIN AĞZINDAN
Ve tam o sırada, çarpışmaya saliseler kala, biri beni kolumdan yakalayıp sertçe yolun ortasından çekti.Öyle korkmuştum ki hayatımı kurtaran kişiye bakmak bile aklıma gelmemişti.Nefes alışverişlerimi dizginlemeye çalışırken kahramanıma bakmak için başımı ona doğru çevirdim.Ve gördüğüm kişiyle şaşkınlığım daha da arttı.
MIA'NIN AĞZINDAN
Ashley gözlerini bana çevirdiğinde suratı daha da beyazladı.Herhalde benim onu kurtaracak en son kişi olmamı dilerdi.O hala şaşkınlığını atamamışken onu kolundan tutup oradaki bir banka oturttum ve çantamdan çıkardığım suyu eline verdim.Elleri titreye titreye şişenin kapağını açtı ve yudum yudum suyu içmeye başladı.
-İyi misin Ashley?
-M..Mia, nasıl oldu anlamadım.Aman Tanrı'm o lanet motosiklet az kalsın bana çarpacaktı.Hayatımı kurtardığın için sana çok minnettarım.Başka kimse hayatını böyle tehlikeye atmazdı, özellikle de böyle bir kötülük yaptıktan sonra...
-Saçmalama Ashley, o farklı bir durum. Gözlerimin önünde ölmene izin veremezdim herhalde. Sana ne kadar kırılmış olursam olayım...
-Mia, sana nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Sen, sen benim hayatımı kurtardın... Ve ben haksızdım, gerçekten çok çocukça davrandım. Ben çok üzgünüm Mia, seni üzmek istemiyorum. Ve biliyorum, çoğu insan daha güzel görünmek için estetik yapıyor.
-Aslında beni asıl üzen şey o değil Ashley, bana bu sadece kötü bir anımı hatırlattı.
-Öyle mi? Eğer seni üzmeyecekse bilmemde bir sakınca var mı?
-Sorun değil. Birkaç yıl önce bir trafik kazası geçirmiştim... Arabayı erkek arkadaşım kullanıyordu. Çok alkollüydü, kavgalıydık, ona yavaş gitmesi için yalvarıyordum. Ama o beni dinlemiyordu hatta bana inat daha da hızlı gidiyordu. En sonunda virajı alamadı ve bir tıra çarptık. O olay anında hayatını kaybetmiş, ambulans geldiğinde de ben de ağır yaralıymışım. Bu yüzden çok ciddi operasyonlar geçirmek zorunda kaldım.Öyle ciddi yaralar almıştım ki aynalara bile bakamıyordum. Bu yüzden birçok estetik operasyon geçirdim. Hayatımın en zorlu dönemleriydi. Hem sevgilimi kaybettiğim için depresyona girmiştim, psikolojik destek alıyordum; hem de bu ameliyatlar beni çok yıpratmıştı.
ASHLEY'NİN AĞZINDAN
Mia bunları anlattıkça içimden kendime daha da lanetler okuyordum. Ben nasıl biriydim böyle. Ne diyeceğimi bilememiştim. Sadece ağlamak istiyordum. O ana kadar asla yapmayacağımı düşündüğüm bir şey yaptım ve Mia'nın omzuna yatarak ağlamaya başladım, ağladım, ağladım...
SINIR----> 10 vote
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞİZOFREN
Teen FictionAshley bugüne kadar çıktığı bütün erkeklerin teker teker ve iğrenç bir şekilde öldürülmesine bir anlam veremiyordu. Hepsinin de bir ortak noktası vardı: Hepsi zavallı Ashley’e ihanet etmişti. Peki bu ihanetler daha kaç yakışıklının hayatını bitirece...