-Yura1Minah- (İthaf et şeysini bulamadım o yüzden buraya yazdım.) Sevgili okurum umarım bölümü beğenirsin. İyi okumalar herkese...
Sen- Jungkook ben geldim.
Jk-.....
Sen- Heey kime diyorum?!
Kapıyı açtıktan hemen sonra hızlıca salona geçtin. Salona girdiğinde Jk yi uyuyo halde buldun.
Sen- Hadi uyan.
Kollarından tutup çekiştirmeye başladın.
Jk- Yaaa. Uyuyorum.
Sen- Ama ben geldim. Kalkman gerek.
Jk gözlerini ağır ağır açtı ve sana baktı. Bi süre seni süzdükten sonra konuştu.
Jk- Bu bu etek ne böyle?
Sen-Ne eteği?
Jk- Sence?
Sen- Hee altımdakini diyosun. Nolmuş ki ona?
Jk- Sen okula böyle mi gittin?!
Sen- Evet. Noldu anlamadım şimdi.
Jk- Bi daha giymiyosun.
Sen- Nedenmiş Jungkook Bey?
Jk- Kısa.
Sen- İstediğimi giyerim.
Dedin. Jk sinirle ayağa kalktı.
Sen- Neden karışıyosun ya sanane bundan!!
Jk- Senden bişey istedim. Bi isteğimi bile yapmıyosun!
Sen- Ne alaka şim...
Sözünü tamamlayamadan Jk arkasını dönüp kapıyı sertçe çarparak dışarı çıktı.
Olayın şokunu atlamadığın gibi tam olarak nolduğunu da anlamamıştın...
Telefonu eline aldın ve 'Hayatım' diye kaydettiğin Jk yi aradın.
1.çalış...
2.çalış...
3.çalış...
Açmamıştı. Mesaj da attın ama cevap vermedi. Tüm bu olay şu saçma etek yüzünden olmuştu. Birazcık çok azcık kısa olabilir ama Jk nin ne hissettiğini anlayamamıştın.
Üstüne pantolon geçirip Jk yi bulma ümidiyle dışarı çıktın.
Jk nin çok sevdiği bi sahil vardı. Sinirlendiği zamanlar ya da üzüldüğü zamanlarda hep buraya gelir ve kafa dağıtırdı. Bugün de büyük ihtimalle oraya gittiğini düşündün ve sahile doğru yürümeye başladın. Arkadan bakınca Jk ye çok benzeyen biri denizin hemen yanındaki taşa oturmuş denize büyük ihtimalle taş atıyordu. O kişinin Jk olması umuduyla koşmaya başladın.
Sen- Jk...
Jk- Ne istiyosun?
Sen- Özür dilerim. Eteği çöpe attım.
Jk sana gözlerinin içine baktı. Ayağa kalkıp sana sıkıca sarıldı.
Jk- Ahh.. Seni seviyorum. Senden ayrılamam.. Hiç bi zaman..
Birbirinizden ayrıldıktan sonra Jk tekrar senin yüzüne uzun uzun baktı ve dudağına doğru eğildi.
Sen- Jk burda mı?...
Jk- Aşkın yeri yoktur hayatım.
Güldünüz. Jk dudaklarını senin dudağına bastırdı ve öpmeye başladı. Yumuşak ama senin üzerinde çok etkili olan dokunuşları vardı. İkinizde aynı anda dudaklarınızı ayırıp sesin geldiği tarafa kafanızı çevirdiniz. Tanımadığınız yaşlı bi teyze size bişeyler söylemeye başladı.
Teyze- Eviniz yetmedi şimdi de burda mı devaö ediyosunuz?! Ah şu gençler işleri güçleri yok sanki...
Sen- Ş-şey b-ben özür dilerim.
Dedin ve koşmaya başladın. Sahilden uzaklaştıktan sonra durdun ve arkanı döndün. Jk senin hemen arkanda duruyordu. Senin kızarmış yüzünü görünce kahkahalarla gülmeye başladı.
Sen- Ne gülüyosun! Komik mi!!
Jk- Aşkım yaaa çok tatlısın. Tamam gülmicem hadi eve gidelim.
Jk senin elini tuttu ve yürümeye başladınız. Eve girdiğinizde Jk seni duvarla kendisi arasına aldı.
Jk- Dudaklarını özledim.
Sen- Jk beni öpmeyeli sadece 8 saat oldu.
Jk- Çok fazla olmuş.
Güldün. Jk daha fazla dayanamayıp seni gülüşünden öptü.
İkinizde nefessiz kaldığınızda Jk dudaklarını senden ayırdı.
Sen- Aşkım seni seviyorum...
Jk- Ben de seni...Varya şu an sizden nasıl ve ne kadar özür dileyeceğimi bilmiyorum. Beni affeddin. Bana sövebilirsiniz yorum serbest.
Ama inanki Teog a çalışıyorum. Söz sınavdan sonra istediğiniz kadar yapıcam.
Tekrar özür dilerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bts İle Hayal Et...
Fanfiction-Tamamlandı- Aynı gökyüzü altında bulundukça buluşabilirsiniz... 믿일수있는굼이있ㅅㅂ니다 (Hayaller inanmak için vardır.)