Birden Suga odana girdi. Sen bakışlarını kapıya doğru çevirdin.
Suga- Sıkıntın ya da sormak istediğin bişey varmı? 'İlk gün' diye nazik olabilirim.-İlk güne vurgu yapmıştı.-
Sen- Aslında evet. Programlar karışık.
-Suga yanına bi sandalye çekti ve sana anlatmaya başladı. Sen bilgisayardan çok Sugaya bakıyodun. Sen Sugaya bakarken seni yakaladı.
Suga- Yüzümü iyi ezberledin mi?
Sen- Ha?
Suga- Bu anlattıklarım önemli. Sonra sana yüzümü izlemen için daha fazla vakit ayırıcam. -Dedi ve sapıkça gülümsedi. Sen utanarak başını aşağı eğdin.Biraz daha öğrettikten sonra nefesini sertçe dışarı verdi.Suga- Her neyse şimdilik bu kadar yeter. Ben yemeğe gidicem sende takıl kafana göre.-Dedi ve oturduğu sandalyesinden kalktı. Sana göz kırpıp odadan çıktı. -Cidden çocuk sapıktı. Sende yemek yemek için odandan çıktın ve yanına bi kız geldi.
Kız- Suga Bey sizin odanıza mı girdi?
Sen- Hmm. Evet.
Kız- Bi dakka Suga - Bey si-zin oda-nıza gir-di. Doğru mu bu?
Sen- Ayy! Evet! Ne var bunda?!
Kız- Sen delirdin mi? Yıllardır burda çalışıyorum. Hiç bi zaman asistanının yanına gittiğini görmedim. Naptınız içerde? -Sen ismini bilmediğin kızın dediklerine çok şaşırdın. Eğer öyleysee....Değişik. Sevgili olsanız fena olmazdı aslında. Sen düşüncelere dalmışken gene o kız saçmalamaya başladı.
Kız-Heeyy! Ne düşünüyosun? Sana soru sordum naptınız?
Sen- Sen nasıl bi sapıksın ya şirketteki herkes mi böyle? Anlamadığım şeyleri anlattı o kadar.
Kız- Sana mı anlattı?
Sen- Başka kimi görüyosun? -Dedin ve ona 'sıkıldım ben' bakışları attın.(Nasıl bi bakış olduğunu bende bilmiyorum hayal edin öylesine)
Kız- Allahım dünya tersine dönüyo. Suga Bey birini hiçbir şey öğrenemedi diye işten kovmuş insan.
Sen- Ufff! Yemek yicektim yaaa! Aç kaldım senin yüzünden. -Dedin ve kaşlarını çattın.- O sırada Suga geldi ve yanında durdu.
Suga- Odama gel ben sana bişeyler alırım. -Dedi ve parmağıyla odasını işaret etti.- Kız hala size bakarken sen kafanı 'hayırdır' şeklinde salladın ve kızı arkanda bırakıp Suga nın odasının kapısını açtın. Sen içeri girer girmez Suga kapayı kapattı ve seni duvarla kendisi arasına aldı. Yüzüne doğru yaklaştı.
Suga-Anlattıklarımı anladın mı?
Sen- E-evet.
Suga- O zaman yarına istediğim şeyler hazır olsun. -Dedi ve masasının üstündeki kağıdı alıp tekrar sana doğru yaklaştı ve eline verdi.- Sen kağıdı açtın. Bu adam senden resmen dünya yı istiyodu. Üstelik yarına! Sen ağzına hakim olamadın.(O zaman avukat olsaydın ssjsjsj espri)
Sen- Ne!! Bunların hepsi yarına mı? Ama bunlar çok fazla! -Ağzından çıkanı idrak edebildiğin zaman ağzını elinle kapattın.
Suga- Ne dedin az önce sen?
Sen- Şey dedim.. şeeyy yarına hazır olur dedim.
Suga- Bende öyle tahmin etmiştim zaten.Şimdi gidip başlasan iyi edersin. -Sen kafanı salladın ve odana geçtin. Çalışmaya başladın.
Saat gece 2 gibi bişeydi. Gözlerin uykusuzluktan kızarmıştı. Yapacak çok işin kalmamıştı neredeyse hepsini halletmiştin. Uykunun açılması için bi tane kahve istedin. Kahve odana geldi ve adam kahveyi masana koydu. Sen bilgisayara bakıyodun aynı zamanda kahveyi tutmaya çalışıyodun. Ama birden kahve elinden düştü ve bilgisayarının(laptop) üstüne döküldü. Sen iki dakkalığına ufak bi şok yaşadın. Bilgisayar tamamen kapanmıştı, açılmıyordu ve sen hiçbişeyi kaydetmemiştin. İçinden küfürler yağdırırken göz yaşlarına hakim olamadın. Kolunu masanın üstüne koydun ve başınıda koluna yasladın, ağlaman dahada kuvvetlendi. Bütün emeğin boşa gitmişti.
Acaba napıcak? Benimde hiçbi fikrim yok. Beğendiniz mi? Çok mu klişe oldu? Sıkıcı mı? . Diceksinizki gece 3 te yb mi olur. İlham denen şeyi bulamadım bu yüzden uzun sürdü ve uykum var.Hoşçakalın :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bts İle Hayal Et...
Fanfiction-Tamamlandı- Aynı gökyüzü altında bulundukça buluşabilirsiniz... 믿일수있는굼이있ㅅㅂ니다 (Hayaller inanmak için vardır.)