"Kokunu çektiğimden beri sen dolu kalbim
Mutluluğa bir adım
Sana çeyrek kala"Akşamın heyecanlı bekleyişi sürüyor, mesai saatinin bitmesini dört gözle bekliyordu. sonunda iş çıkış saati gelip çattı. Bildiği güzel bir çiçekçi dükkanına uğrayarak seherin sevdiği güllerden bir demet aldı. Uzun zamandır arkadaş olduklarından dolayı hangi çiçeği sevdiğini, hangi kokuyu sürdüğünü ve hangi renge bayıldığını iyi biliyordu.İlk elini attığı çiçek beyaz güller oldu. Sonrada arabasına binip evin yolunu tuttu. Küçük bir sürpriz yapmak hiç fena bir fikir değildi yani istediği gibi gidiyordu herşey ilk günleriydi bugün, elindeki çiçeklerin arasına küçük bir not bıraktı. "Senin için bir demet mutlulukla geliyorum. Aşıklığımı bağışla ama
seni çok seviyorum "(Telefonla Seheri aradı.)
Ömer :Merhaba canım evde misin yoksa daha geçmedin mi eve ?
Seher :Yok daha geçmedim birtanem ama varmak üzereyim sen neredesin çıktın mı işten ?
Ömer : Evet çıktım. Bende varmak üzereyim zaten az bir yolum kaldı.
Seher : Tamam sevgilim evde görüşürüz.
Ömer : Görüşürüz.
Eve geldi. Ölüm sessizliği hakimdi eve, karanlıklar içinde yürürken salondan hafif puslu kızılı anımsatan bir ışık yayılıyor ve birazda ürpertiyordu. Biraz daha ilerledi. Odada hep bir ağızdan iyi ki doğdun Ömer sesleri yükseldi. Ömer günün heyecanından olsa gerek doğum günü hiç aklına gelmemişti. Seher ve ömerin bir kaç arkadaşı ayrıca seherin anne-babası ömerin doğum gününü kutlamak için oradaydı.
Ömer kalabalığa bir teşekkür konuşması yaptıktan sonra masanın üzerindeki pasta mumlarına üfledi.Ömer :Bir yaş daha yaşlandığıma ne kadar sevinmesemde bu kadar arkadaşımı bir arada görmek beni çok mutlu etti. Geldiğiniz için teşekkür ederim ayrıca bana kendimi hatırlatan hayatıma anlam katan kadına da bu güzel doğum günü partisini hazırladığı için teşekkür ediyorum.
Konuşmasını bitirdikten sonra seherin yanına gitti. Konuşma boyunca fark edilmesini istemediği gülleri koltuğun altına koydu. Seher küçük bir bakış attı ve tebessüm etti.
Seher : bugün senin için özel bir gün neden bana hediye aldın sen ?
Ömer : Aslına bakarsan doğum günüm tamamiyle aklımdan çıkmıştı.ne de olsa sürprizinde amacına uymuş oldu.
Seher : Haklısın galiba, benimde sana bir hediyem var ama şuan bakmanı istemiyorum, gece beraber açacaz hediyeyi.
Ömer : (Tebessüm ederek)
Peki hediyeni sabırsızlıkla bekliyorum.Seher : Tabi bekleyeceksin.
Misafirler bir bir dağılmaya başladı. En son seherin anne-babası çıktılar. Baş başa kalmışlardı artık,
ömer koltuğun altına koyduğu gülleri
alıp sehere uzattı.Seher : Teşekkür ederim hayatım.
Sıra benim hediyeme geldi sanırım al baktıkça bizi hatırla.Ömer : (Hediyeyi yavaşça açarak)
Bir fotoğraf albümü gerçekten bu aralar en çok istediğim şeydi almaya fırsat bulamıyordum.Seher : (gülerek)
Önce içini açıp bakta sonra benimle dalga geç tamam mı.(albüm kapağını açtı.)
Açar açmaz ilk gördüğü fotoğraf seher ile çekildiği ilk fotoğraftı yani bebeklik fotoğrafları ve bir sonraki sayfa 5 yaşında çekildikleri bir fotoğraf seher ile kavga ederken ömerin annesi fotoğraflarını çekmiş. Bir sonraki sayfaya geçtiğinde okulca ve ömerin ailesi ile pikniğe gittikleri zaman ömerin anne-babası , ömer ve seher hep birlikte çekilmiş olduğu bir fotoğraf vardı albümde.Ömerin gözlerini buğulandırdı çünkü o akşam anne-babası ve abisi trafik kazası geçirdi. Anne ve babasını kaybetti.Abisi tolga ise sakatlıkla sıyrıldı kazadan.
onlar özel arabayla giderken ömer ve seher okul otobüsüyle eve gittiler.Bir sonraki sayfaya geçtiğinde ise ikisininde içinde olduğu ergenlik döneminden kalma bir fotoğraf karesi çarptı gözlerine, birbirlerine bakıp gülmeye başladılar çünkü sivilce dolu yüzleri ve ömerin bir zamanlar yaşadığı bir diş sorunundan dolayı taktığı teller ortaya gülünç bir kare çıkarmıştı. Bir sonraki sayfada ise yakın zamanda çektikleri bir selfi vardı. Son Sayfa ise boştu.Ömer : Dur bu boşluğu doldurmanız gerekli.
Seher : Aslında ben onu hallettim bile.
Ömer : Nasıl ?
Seher : Bu sabah çok tatlı uyuyordun. O sırada ikimizin bir fotoğrafını çektim. Sürpriz olsun diye şimdiye sakladım.
Ömer : Artık bakacak mıyız yoksa heyecandan ölmemimi bekliyorsun.
Seher : tamam canım o kadar sabırsız olma lütfen, işte bu fotoğraf.
Ömer : Sen her zamanki gibi güzel çıkmışsın ama ben çok şapşalca duruyorum.
Seher : Farketmez böyle daha güzel biz hiç bir fotoğrafımız da özenmedik ki varsın buda böyle olsun. Doğallık güzeldir. Ben seni her halinle seviyorum.
Ömer : Sen beni sev..
Ben her halimle sen olurum.Seher : Gitme sen olur mu yanımda kal her zaman...
Ömer : Kokunu çektikçe içime,
huzur bulduğum şehir burası oluyor.
istesende gidemem senden çünkü bu şehrin her köşesi sana benziyor.Seher : Sarılıp uyumak istiyorum sana huzur bulduğun şehre yabancı durma.Noktası virgülüne ezberle her caddeyi, her sokağı.
Bizi söyle sağır sultana hüküm versin, yıksın aşkın çıkmaz sokaklarını, her yolun bana çıksın.Bende evin olayım, kalbinin cennetlik kıyısında.
(sarılıp uyudular.)Sabah olduğunda seher her zamanki gibi ömerden önce kalkmıştı. Önce kahvaltı sofrasını kurdu daha sonra ömeri uyandırdı.Yemeklerini yediler ve ömerin izinli günü olduğu için dışarı çıkmak için hazırlanmaya başladılar.