"Senin sesin uykumun en güzel yeri gibi ben sana aşık olmayı değil, senin bendeki varlığını sevdim."
Dalga seslerinin iç kabartıcı ahengi ve insanların bu mevsimde az olduğu yerlerden biri sahildi, o yüzden kış ayı sevenlerin sevdiği ile zaman geçirmek için en güzel mevsimdir. İzinli gününü yalnız dalgaların uçsuz bucaksız mavi manzarası karşısında seher ile geçirmek Ömer için vazgeçilmez bir tutkuydu.
Ömer : Kalabalık, insan fazlalığı, gürültü kirliliği en kötüsüde görüntü kirliliği. İnsanlar robot gibi davranıyor, duygular noksan.Hayata bakış açıları kötümser bundan dolayı insanlar kalabalıkta mutlu olmaya çalışarak yalnızlık korkusunu yenmeye çabalıyor. Senin beni reddettiğin gün ben evime kitlendim. hayatta olağan birşey bu, yıkılmışlık herkese bir kere vuruyor.
Artık yanımdasın ve bundan daha fazla mutlu olamam. İnsanların mutluluğu yalnız başına araması gerekli yada şunu şöylede çevirebilirim. Dost sandığın insanlar çoğu zaman çıkarcı bir zihniyettedir ve en iyisini bulana dek bu böyle devam eder. Yoldaşlık denen bir kavram var. Hayattın yükünü beraber kaldırmak, acıları paylaşmak biz seninle işte bunu keşfettik, mutlu olmamızın sırrı hem iyi birer arkadaş hemde aşık olmamız.Seher : Aslında biz cesaret edemediğimiz için zordur yalnızlık. Kapısında beklediğin belkide hasret çektiğin aşkın zamansız vurgusudur. Belki detonedir sesler ama çaresiz ve umutsuz değildir hiç bir zaman. Senin sesin uykumun en güzel yeri gibi ben sana aşık olmayı değil, senin bendeki varlığını sevdim.
Ömer : Sen beni sevdiğin sürece kalbim başka yurt bilmez. Sahiplenir en dip köşesini bile ve seni sevmek lütuf olur yüreğime varlığını içime işlercesine
Seher : Soğuk olmaya başladı. Kalkalım mı artık ?
Ömer : (Üstündeki hırkayı seherin üstüne attı. )
Kalkalım gidip yemek yiyelim.Seher :Bende acıkmaya başladım zaten.
Ömer : Şu ilerde bir restoran var oraya gidelim.
Seher : Farketmez yeter ki sıcak bir yer olsun.
Restoranta vardıkları zaman garson kapıda onları karşıladı. İçerideki aile yerine yönlendirerek menülerini masanın üzerine koydu.
Verdikleri siparişler geldi. Bir yandan yemeklerinden bir lokma alıp bir yandan konuşmalarına devam ediyorlardı.Ömer : Bu restoranta uzun zamandır gelmiyorum.Yemekleri hala eskisi gibi güzel.
Seher : Gerçektende çok güzel yemekleri,ne kadar da kötüsün neden daha önce buraya getirmedin.
Ömer : Telafi ederiz.Bildiğim daha güzel yerler var ama malesef haftada bir gün izinim var.Özel sektörün sıkıntılı yanıda bu işte.
Seher : Önemli değil hayatım, benimde sınavlarım olacak bu hafta bir süre görüşemiyecez.
Ömer :Hiç sorun değil biraz özlemek ikimize de iyi gelir. Aşkı taze tutar.
Seher : (gülerek) Daha hayatıma gireli 3 gün oldu. Hemen sıkıldın mı benden.
Ömer : Sıkılmadım sadece senin sınavlarının kötü geçmesi üzer beni ondan dolayı bir motivasyon konuşması yapıyım dedimde başarısız oldu sanırım.
Seher : Şaka gibisin dalga geçiyorum. Haklısın yani hem akşam mesajlaşırız sen merak etme. Neyse ben kalkayım artık yarın sınavlar başlıyor.Ders çalışmaya başlayacağım.
Ömer : Peki hayatım çalışman bitince mesaj at bana bekliyorum.
(Öperek yolcu etti.)Seheri yolcu ettikten sonra hesabı ödeyip kalktı.İlk oturdukları yerde park ettiği arabasına yönelip eve doğru yola çıktı. Yaşadıkları inanılmaz bir şeydi onun için,
hiç bitmesini istemediği bir rüya gibi. Sonunda sehere kavuşmuş ve kalbindeki o karamsar hava yerini güneşli günlere bırakmıştı.
Biraz yorulmuştu ama bu yorgunluk bile yüzündeki gülümsemeyi silemiyordu.Eve vardığında çayını demleyip, köşe koltuğuna oturup hem kitap okudu, hemde seherin mesaj atmasını bekledi.Bir sürelik bekleyişten sonra yatağına geçti.
Herhalde uyumuştur diye iç geçirdi.Bir mesaj yolladı sehere.
"İyi geceler aşk kokulum"
Ve oda günün yorgunluğuna gözünü yumup yattı.