Bölüm 5 - KORKU

378 22 4
                                    

Arkadaşlar, biliyorsunuz okunma veya vote sınırı olmadan bölümü paylaşıyoruz. Yine de daha fazla okunmamıza yardımcı olabilmek için arkadaşlarınıza tavsiye ederseniz seviniriz. Multimedia'ya bakmayı unutmayın. Umarız beğeneceğiniz bir bölüm olur. İyi okumalar!

"Şu odaya gir ve sakın dışarı çıkma."

Alıştığım bir Aras hareketiyle bileğimden çekip beni odaya soktu.

"Odadan çıkarsan olacaklardan ben sorumlu değilim."

Odadan çıkıp kapıyı yavaşça kapattı. Giderek azalan ayak seslerini dinledim. Aras'ın "Odadan çıkma." sözü ve beynimdeki "Aşağıda neler oluyor?" merakı birbirlerine savaş açtılar, ve savaşı merakım kazandı. Ayrıca eğer babam burada olduğumu fark ederse Aras'ı tehlikeye atmadan gidip benim teslim olmam gerekirdi.

Yavaş ve sessiz adımlarla odadan çıkıp merdivenlerin olduğu bölüme yaklaştım. Görünmemek için merdivenlerin yanındaki duvarın arkasına geçip gizlendim. Aşağıdaki konuşmaları dinlemeye başladım.

"Nasılsın Aras oğlum?" diye sordu babam. Onun sesini duymayalı uzun zaman olmuştu. Ama fark ettim ki ona olan nefretim hiç eksilmemişti.

"İyiyim, siz?"

"Teşekkür ederim."

Babam ve Aras arasında geçen bu yapmacık konuşmayı Ayda Hanım bozdu: "Oğlum, Derin nerede?"

Babamın "Derin." lafını duyunca dikkatli bakışlarını Aras'a çevirdiğini gördüm. Daha sonra babam bakışlarıyla Mehmet Bey'e "Kimden bahsediyorsunuz?" anlamında bir soru işareti fırlattı, Mehmet Bey de "Derin, Aras'ın sevgilisi." dedi.

"Telefonunu arabada unutmuş, onu almaya gitti anne." Kafamı duvardan iyice çıkardığımda babamın şüpheli bakışlarını anlayabiliyordum.

"Ne kadardır birliktesiniz?" diye sordu babam.

"Şey... Yeni değil. Geçen sene Amerika'da tanışmıştı."

İçimden dünyadaki tek Derin'in ben olmadığımı söylenerek kendimi rahatlatmaya çalışıyordum. Ama dert etmem gereken bu değildi, babamın bu tarafa doğru baktığını gördüm. Hemen duvarın arkasına çekildim. Babamın beni o mesafeden görmesi imkansızdı ama bu kalbimin hızlı hızlı çarpmasına ve panik yapmama engel değildi.

"Mehmet Bey kusura bakmazsanız tuvalete gitmem gerekiyor.Üst kattaydı,değil mi?"

"Evet, merdivenlerden çıkınca sağda."

O an sağ tarafta olduğum için kendime lanet ettim. Kalp atışlarımı, kalbim kulaklarımda atıyormuş gibi duyuyordum.Koridorda göz gezdirdim. Beni bulması için tüm odalara bakması gerekti ve en sondaki odaya girersem biraz zaman kazanabilirdim. Sessiz ve hızlı bir şekilde hareket ederek odaya girdim, yavaşça kapıyı kapattım. Odadaki her şey siyahtı ve tozluydu. Bir erkek odasıydı ve ortalıktaki tozdan uzun zamandır bu odaya kimsenin girmediğini anlamıştım. Kulağımı kapıya dayadım. Ayak sesleri koridorda yankılanıyordu. Babamın kapıları açıp kapadığını duydum. Odada göz gezdirdim. Benim odam gibi kendi banyosu vardı.Oraya da girebilirdim ama koskoca banyoya saklanacak kadar salak değildim. Kafamı tekrar kapıya dayadım. Ayak sesleri daha yakından geliyordu. Panik yapmamaya çalışarak ve kendi kendime sakin kalmam gerektiğini söyleyerek  odadaki dolaba girdim. İçeride çok fazla kıyafet yoktu; ama oda gibi burası da tozluydu. Buradan hemen kurtulsam iyi olurdu. Çünkü her an ağlamaya başlayabilirdim. Tozdan, heyecandan ve kapalı kalma korkumdan dolayı gözlerim sulanmaya başlamıştı bile ve zor nefes alıyordum. Kapı açılma sesini duyduğumda nefesimi tuttum. Artık babamın sinirli mırıldanmalarını da duyuyordum. Korkum yüzünden bayılmak üzereydim, ama en küçük bir ses çıkarmamda babam beni yakalardı. Bu yüzden kendime hakim olmalıydım. Dolap kapaklarının arasında kalan küçük boşluktan babamı izlemeye çalışıyordum. Babam yatağın altına, masanın altına ve odadaki banyoya yavaşça bakarken; ben sakinleşmeye çalışıyordum. Elim hafifçe titremeye başladı. O sırada babamın dolaba yaklaştığını hissettim. Dolabın önüne geldi. Kalbim çok hızlı atıyordu. Elini dolaba uzattığında gözlerimi sımsıkı kapattım. Tam dolabın kulpunu tutacakken kalbimin sesini o hayranı olduğum ses bastırdı.

KALSEDONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin