ARABADA BEBEK(LER) VAR!!

2.3K 174 43
                                    


Yağmurlu bir perşembe sabahında büyük masada oturmuş uslu uslu kahvaltı yaparken Ömer üst kattan gözlerini ovuşturarak indi. Dün gece bu içimdeki minik ufaklığın sebep olduğu hareketlenmelerden dolayı sürekli uyanıp durmuştum ve beraberimde Ömer'i de kaldırmıştım. Ömer yarı açık gözleri ve altındaki siyah boxerının belli ettiği mükeemmel popuşuyla kahve makinesini çalıştırdı. Şuan öylesine seksi görünüyordu ki şu reçel kavanozunu üzerine boşaltıp..... AYY NE DİYORUM YA BEN DEFNE SAKİN OL KIZIM! SAKİN OL! HORMONLARINA YENİK DÜŞME! AH ANNECİM YA SEN NİYE BÖYLE YAPIYOSUN ... ADAM DAHA DÜN GECE YORGUNLUKTAN YANIMDA BÖYLE HEYKEL GİBİ UYUDU KALDI. GRAM KIPIRDAMADI UYURKEN... ayy heykel demişken... yaaa ... bugün herzamankinden daha da büst gibiydi. Ayran budalası gibi bakaraktan kocamı süzmeye başladım ve Ömer'in birden arkasına dönmesiyle onun tuhaf bakışlarına maruz kaldım. Kocamı dikizlerken yakalanmıştım. Suçum büyüktü... KELEPÇELE BENİ ÖMER! ... Ayy tövbee.. ay noluyo bana ya .. ığğğğh.

Ömer ne yaptığımı gayet bilircesine bana doğru yaklaştı ve çenemi kaldırarak dudağımın kenarında kalan çilek reçelinin tadına baktı. Ah kocacığım, emin ol şuan hiç güvende değilsin...
Memnuniyetle mırıldanarak parmaklarımı Ömer'in sakallarında gezdirdim. Çakmak çakmak olmuş parıldayan siyah gözlerini gözlerime diktikten sonra bir süre daha birbirimizin bakışlarında kaybolduk ardından Ömer'e omlet yapmak için ayaklandım ve ona sürtünerek buzdolabını açtım. Ömer Keskin bir nefes alarak vücudunu geriye çekti. Aramızdaki elektriklenme elle tutulur cinstendi resmen! Geriye doğru ufak bir bakış attım ve Ömer'e gözümü kırptıktan sonra malzemeleri alıp omlet yapmaya koyuldum...
***

Büyük bir iştahla kahvaltımı yerken Ömer birden bana bakarak kıkırdamaya başladı.. Kaşlarımı çatarak dolu ağzımla cevap verdim.

"YAA... Ne var ?"
Ömer çatalındaki zeytini ağzına atıp beni taklit edercesine cevap verdi.
"Hiiç .. hiç."
Yemeyi bırakıp kızgın bir şekilde kollarımı birleştirdim. Ömer uzanarak bir dilim kızarmış ekmek aldı ve bölerek bir parçasına çilek reçeli sürdü. Ardından ise bana doğru uzattı.
İlk başta biraz temkinli yaklaşsam da en sevdiğim reçele karşı koyamadım ve Ömer'in bana uzattığı parçayı yedim. Ömer bu sefer şirin bir çarpık gülüşle konuşmaya başladı.
"Seni hiç bu kadar iştahla yerken görmemiştim... Bu yeni bir şey . "
"Çünkü hamileyim" diye cevapladım bir solukta.
Ömer gözlerinin etrafındaki gülümseme çizgilerini sergilercesine tüm neşesiyle güldü.
"Kızımın, senin iştahını bu kadar arttıracağını bilseydim bu işe daha önce girişirdim. Seni böyle yerken görmek harika."
Gözlerimi devirerek dolu ağzımla konuşmaya başladım.

"Birincisi o bir erkek olacak... İkincisi eğer insanları yemek yerken görmeyi seviyorsan senin için Koray Beyi çağırabilirim . Emin ol bunu seve seve yapar ."

"Ay Allah korusun... yok yok. Teşekkür ederim Karıcığım . Ben sadece seni böyle görmeyi seviyorum."

"Hmm ilginç.."
"Hmm.. öyle mi? Seni seviyorum çünkü.. ondan."

Tabağımı toplayarak yerimden kalktım ve elimdeki bulaşıkları tezgaha bıraktım . Ardından Ömer'in sırtına abanırcasına sarıldım ve boynuna küçük bir buse kondurdum. Ardından kulağına doğru yaklaşarak fısıldadım;

"Hadi  Gidip yağmurdan ağırlaşmış koca bir çalı bulalım... Öyle ki omzumla şöyle hafifçe dokunuverince, başıma milyonlarca su damlacığı dökülsün!.. Yağmurun tadını çıkaralım diyorum yani. Sonra tüm gün iş zaten .. Biliyorsun."

Ömer kafasını geriye vererek benimle göz göze geldi ardından ise belimden beni çekiştirerek kucağına oturttu. Burnuma dokunarak konuşmaya başladı.

ARABADA BEBEK(LER) VAR!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin