Vanilya Kokusu

62 14 3
                                    


Başı dönüyordu. Sersemleyerek de olsa telefonu açtı.

-Alo ? Alo?

-...

Kapanmıştı telefon. Deniz bir an tedirgin hissetti ama günün yorgunluğundan pek umursamadı. Eve girdi çantasını bir kenara attı hemen duşa girdi. Kendine bir kahve yaptı; her ne kadar bir tane içeceğim dese de biraz fazla içmiş olduğu için kendine kızdı. Bugün olanları düşünmeye başlamıştı. Alper'in sarı saçları, renkli gözleri, geniş omuzları ve kadife ses tonuna hayran kalmıştı ama çok egoistti ve biraz da ukala. Cevdet de orta halli ama çok sıcakkanlı diye geçirdi içinden. Kendini bir an Alper'i düşünürken buldu ve kızdı kendine. Ne yapıyorsun onun bir kız arkadaşı var ve o senin iş arkadaşın dedi. Artık uyuma vaktiydi yatağına ilerledi, alarm kurdu. Gün boyunca olanları düşünürken uyuyakalmıştı.

Çarşamba 7.30

Yine şu gıcık alarm çalıyor ancak kalkmak zorundayım dedi kendi kendine. Kahvaltı için kendine bir tost ve bitki çayı hazırlamıştı. Bir tepsiye koyup odasına götürdü. Bir yandan yerken diğer yandan ne giyeceğini düşünecekti. "Bu hayır, bu hiç değil, bu abartılı, daha farklı of! Ne giyeceğim ya ben? Neden bu kadar düşünüyorum bu sabah? Hayır hayır Alper için değil tabi ki. En iyisi normal bir şeyler. " Üzerine açık mavi bir gömlek ve bordo bir kazak altına ise kahverengi dar pantolon giymişti. Saçlarını kalın ama dağınık bir şekilde örmüştü. Her zamanki hafif makyajından yaptıktan sonra evden çıkmıştı. Durağa geldiğinde dolmuşa binmeye çalışan birçok insan gördü. Bir şekilde binmişti içinden 'havasız insan aracı' diye geçirdi.

İşe geldiğinde beyaz önlüğünü giyip hızlı bir şekilde aşağıya inmişti. Alper her zamanki gibi yine erken gelmişti.

-Günaydın Alper

-Günaydın.

-Sen hiç uyumuyor musun bu kadar erken gelmenin başka bir açıklaması var mı acaba?

-Evim yakın dedi ve pisçe sırıttı.

Deniz biraz bozulmuştu ama umursamadı. Otopsi masasına baktı yatan bir kadındı.

-Bir şeyler var mı elimizde?

-Büyük bir vahşet ama ayrıntılar hakkında henüz çok bir şey yok baya genç bir kadın. Ama yanmış baksana derisine. Hadi başlayalım artık.

Alper malzemeleri hazırlarken Deniz kadını otopsiye hazırlamıştı. Alper neşteri almış ve adeta kadının üzerinde tuvalle oynayan bir ressam edasıyla çalışıyordu. Göğüs kafesini dikkatlice yarmış, organları çıkarmıştı. Deniz ise gözlerini kadının ayrılan derisine odaklamıştı. Bir yandan da vücudun açılan yerlerinden ilk bulguları yazıyordu. "Parçalama bitti şimdi incelemede" dedi Alper soğuk bir sesle.

Deniz kadının derisinden parçalar almış ve incelemek için işe koyulmuştu. Alper ise kadının kanından ve vücut sıvılarından aldığı örneklerle uğraşıyordu. Yine işe dalmışlardı ortada sessizlik hakimdi ta ki Alper'in 'acımasızlar' diye homurdanmasıyla.

-Ne oldu Alper ne buldun?

-Gel sen de gör. Kadın 7 aylık hamileymiş.

-Lanet olsun. Bu kadar ne döndürdü gözlerini acaba? Bunu yapan insan olamaz, hiç mi acımadılar bebeğe?

Kısa bir süre sessizlik hakim oldu sonra herkes işine koyuldu. Deniz kadının derisinde benzin bulmuştu Alper ise bulduklarını rapora yazıyordu. Öğle arasına doğru Cevdet gelmişti.

SAYIN NEŞTERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin