Denial :: Nyongtory

Eleven

Selamlar :)) long time no see

Sınavdan sonra atacağım demiştim çıktım atıyorum 😂

Sınav hakkında da diyeceğim tek şey; iyi girdi, sağlam girdi yaniii ama sonuçta önemli olan ahiret sınavı

O yüzden...

Hadi okuyun:D

Yanlışım varsa kusura bakmayın öpüldünüz :*

___

Jiyong gece ona gelen mesajlar ve aramalar yüzünden hiç uyuyamamıştı.

Youngbae ve Daesung bu akşam Seungri'nin barına gelmesi için yalvarmışlardı. Biri kapatıp biri arıyordu. Jiyong her seferinde gelmeyeceğini söylese de adamlar pes etmedi. Son olarak olaya Seunghyun girince Jiyong hayır diyememişti.

Ne vardı yani bu kadar ısrar edecek? Onun gelmesi neden bu kadar önemliydi?

Seunghyun'un evinde görüştüklerinin üstünden iki hafta geçmişti ve Jiyong, Seungri'yi ne görmüştü ne konuşmuştu. Grup konuşmalarına bile katılmıyordu. Jiyong deli gibi merak etse de aramadı. Bu bar olayı belki iyi olabilirdi. Onun nasıl olduğunu görürdü en azından.

Yataktan kalktığında saat akşam sekizdi. Bu onun çok uyuması ile alakalı değildi. Sağ olsunlar biricik arkadaşları yüzünden tüm gece uyuyamamıştı. Hiç kimse ona bu saate kadar uyuduğu için laf edemezdi.

Kısa bir duştan sonra -Jiyong'a göre- bir şeyler atıştırdı. Ardından Youngbae ile konuşup onu almasını söyledi. Oraya tek başına gitmek istemiyordu.

Dolabının önüne geçip bir süre içine baktı. Bütün kıyafetler kombinleri ile beraber duruyordu. O yüzden Jiyong ayrıca bir uğraş vermiyordu.

Dar paça yırtık koyu renk kotun üstüne kendine en az iki beden büyük beyaz bir gömlek giydi. Düğmeleri göğüs hizasına kadar açık bıraktı. Yakasının birini indirdi, diğerini havada bıraktı. Gömleğin bir ucunu da kotunun içine soktu. Hafif bir makyajdan sonra hala ıslak olan saçlarını kuruttu. Biraz da parfüm sıktı.

Aynanın karşısına geçti. Aynadaki  görüntüsünden memnun bir şekilde gülümsedi.

"Çok yakışıklıyım." diye fısıldadı aynadaki yansımasına.

Kendini incelemeyi bırakıp yatağın üstünde duran, saçları ile aynı renkte olan kabanı omuzlarına attı.

Çalan telefonuna uzandı. Arayan ismi gördüğünde gülümsedi.

"Tam zamanında." telefonu cebine katıp aşağı indi.

Evin önünde duran arabaya yürüdü. Kapısını açıp içine yerleşti.

"Neden yüzüme kapattın?"

"Çünkü iniyordum."

Youngbae gözlerini devirip gaza bastı. Fazla söylenmemesi Jiyong'u şaşırtmıştı.

***

Jiyong ve Youngbae bara geldiklerinde zorlanmadan içeriye girdiler.

İçerisi fazla kalabalıktı ve çok gürültü vardı. Arkadaşlarını nasıl bulacakları konusunda bir fikirleri yoktu. İkili bunları düşünürken Youngbae omzunda hissettiği el ile arkasını döndü. Jiyong'da ona uyup aynısı yaptı.

"Sizinkiler VIP bölümünde, Hyung." Kahverengi saçlı, sevimli çocuk söyledi.

"Sizi oraya götüreyim."
Çocuk önden yürümeye başladı. Jiyong ve Youngbae de arkadan onu takip etti. Seungri'nin barına birkaç kez gelmişlerdi ama bu hepsinin ilk defa beraber gelişiydi.