Deniz'in Yıldız'ı

185 8 3
  • İtfaf edildi Sude Yılmaz
                                    

Kıyıda durmuş genç kız ölmek üzere olan denizyıldızlarını denize atarak hayatlarına devam etmelerini sağlıyordu.  Hayat kurtarmak onu mutlu ediyordu, çünkü o hayatını yaşayamamıştı. Eğer hayatı böyle olmasaydı neler olurdu? Böyle düşünürken yanına genç bir adam geldi ve oturduğu banka, hemen yanına oturdu. Kahverengi saçları az da olsa uzundu, yeşil gözlerine düşen perçemleri vardı.  Güzel bir spor eşofmanı ve onları tamamlayan spor ayakkabıları gözleriyle uyumluydu. Kıza meraklı gözlerle bakıyordu. Dayanamayıp sordu:

—Neden bu saçma şeyi yapıyorsun? Başka işin yok mu?

Kız kızmıştı. Önüne düşmüş kızıl saçlarını eliyle öfkeli bir şekilde geriye attı. Böylece ela gözleri gözüktü. Adam onu incelemeye başladı. Üzerinde karpuz kollu turuncu bir tişört, altındaysa beyaz bir balon etek vardı. Bacakları fazlasıyla parlaktı. Babetleri ise tişörtüne uyumlu olarak turuncu seçilmişti.

—Sizi hiç ilgilendirmez. Hem neden yanımdasınız? Etrafta çok fazla bank var.

—Buraya yeni geldim ve burayı sevdim. Bende sevdiğim olmazsa başka bir şey yapmam.  Bu arada yaptığın çok saçma. Denizde bir eksik denizyıldızı olmuş, olmamış ne fark eder? Hayat zaten sıkıcı neden daha fazla sıkıyorsun?

—Benim için hiçbir şey fark etmez fakat şu attığım denizyıldızı için çok şey fark eder. Evet, sıkıcı bir iş gibi gözüküyor ama ben bunu eğlenceli yapabiliyorum.

Kız anlamsız bir şekilde bağırıyordu ve çok kızmış gözüküyordu. Hızla yerden yıldızları alıp denize fırlatıyordu. Adam:

—Tamam, ama seni tebrik ediyorum. Bu işi nasıl oluyor da eğlenceli yapıyorsun?

—Her sabah buraya geliyorum. Her attığım yıldızın ölümden kurtulduktan sonra neler yaşayacağını düşlüyorum. Bu da bu işi eğlenceli hale getiriyor.

—Sana kolay gelsin. Saçma hayaller kurarak kendini kandırmak çok eğlenceli gözüküyor.

Kızı daha çok kızdırdığını anladı. Çünkü kız artık onun yüzüne bakmayıp yaptığı işe devam ediyordu. Adam ortamı yumuşatmak istedi ve sordu:

—Her sabah buraya geleceğini söylemiştin değil mi? Bende her gün buraya gelmeyi düşünüyorum. Artık aynı bankı paylaşacağımıza göre tanışmalıyız değil mi? Ben Deniz.

— Biz aynı bankı paylaşmayacağız. Çünkü yarın başka banka oturacağım.

— Seni kırdıysam… Yani neden denizyıldızlarının hayatını düşlemiyoruz? Bende her sabah yanına geleceğim ve sana yardım edeceğim.

—Gerçekten mi? Bana yardım eder misin?

—Evet, ama bir şartım var.

—Nedir?

—Senin adını ve telefon numaranı öğrenmek istiyorum.

—Adım Yıldız. Telefonum… Şey telefonum yok.

—Nasıl yani? Bir insanın nasıl telefonu olmaz.

—Yok işte!

—Peki, o zaman Yıldız, yarın görüşürüz.

Yarın için söz alan Deniz, evine geri döndü. Buraya yeni taşınmıştı. Zengin bir ailesi vardı. Tek çocuk olduğu için şımarık olduğu düşünülürdü, fakat Deniz’le kimse ilgilenmiyordu. Annesi ve babası eve ara sıra uğruyor ve Denize hayatı zehir ediyordu. Bu yüzden Deniz eve gelmelerini istemezdi, alışmıştı artık. Hizmetçileriyle büyümüş olan ama hala bir çocuk gibi kalan bu koca adam yalnızdı.

Ertesi gün sahile gitmek için erkenden kalktı. Herkes şaşırmıştı, çünkü Deniz her zaman geç kalkardı. Bir kız için bunu bozmuştu. O da kendine inanamıyordu fakat hızla sahile gitmek istiyordu. Gittiğinde Yıldız oradaydı. Her zaman yaptığı gibi yıldızları denize atıyordu. Yanına yaklaştı ve yerden birkaç yıldız alıp denize attı. Sohbet etmeye başladılar. Öyle ki zamanın nasıl geçtiğini anlamadılar. Güneş batmak üzereydi ve hala sohbet ediyorlardı. Deniz birkaç yıldız daha attı ve:

—Peki, ya bunların yaşamı nasıl olacak? Diye sordu. Yıldız:

—Bu yıldız önceleri bir insanmış. Babasının küçük tatlı kız çocuğu. Annesinin ölümünden sonra babası onun üzerine çok düşmüş küçük tatlı dünyalarında mutlu yaşarken bir kadın çıka gelmiş. Babasına âşık olmuş.  Babası hem kızının annesini unutmak istemediği hem de kızına üvey anne getirmek istemediği için kabul etmemiş. Bunu üzerine kadın çok sinirlenmiş ve gerçek kimliğini ortaya çıkarmış. Bir cadıya dönüşmüş ve kıza bir lanet yapmış. Artık gitmem lazım. Çok geç oldu.

—Saat daha erken, biraz daha kalamaz mısın?

—Üzgünüm kalamam. Yarın yine buraya gel, dedi ve koşarak oradan uzaklaştı.

Deniz ise arkasından bakakaldı. Bu kız onu değiştirmişti. Koskoca yalnızlığında boğulurken onu kolundan tutmuş ve kurtarmıştı. Belki de bunu yaptığı için onu özlüyor ve her gün oraya gelip onun güzel sesinden hikâyeler dinlemek istiyordu. Yalnızlığının kocaman sonsuzluğa uzanan bir deniz olduğunu düşünürken, bir kız çıkagelmiş ve dalgaların arasından onu kurtarmıştı. Onu kurtardığında ise kalbine açılan kapıdan geçmiş ve onun hayatını kendine bağlamış olan bu kıza galiba âşık oluyordu?        

Adım=Ceren                                                 Lakabım=Angel

Deniz'in Yıldız'ıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin