0.3

39 6 9
                                    

Notu bulduktan sonra yavaşça başımı kaldırdım ve etrafıma bakındım şüpheli görünen hiç kimse yoktu.

Kağıdı katladım ve dolabımın içine koydum. Dolabın kapağını kapattım ve Emma'nın yanına ilerledim. Bu gizli hayran olayından kimseye bahsetmek istemiyordum. Özellikle Emma ve bir diğer yakın arkadaşım olan David ve Skylar'a.

Emma ve Skylar benden daha fazla panikler David ise kim olduğunu bulana kadar okuldakilere yapmadığını bırakmazdı ve olayı herkes duyardı.

Emma ve ben anaokulundan beri arkadaştık. David ile ise üçüncü sınıftan beri yakındık ve Skylar ise 7. sınıfta okulumuza yeni gelmişti. Dört kişilik küçük bir arkadaş grubuyduk.

Emma'nın yanına geldiğimde bizi gören Skaylar yanımıza geldi.

"Hadi kafeteryaya gidelim." Dedi Sky.

Üçümüz kafeteryaya girip yemeklerimizi almış her zaman oturduğumuz masada otururken David'de geldi ve grup tamamlandı. 

Kalan derslere de girip okul bitiminde kulaklığımı takıp eve doğru yürümeye başlamıştım.

Okuldan eve döndükten sonra eve girmemiş evin yan tarafında küçükken babamla dalına salıncak yaptığımız şimdi ise altında bir bank bulunan ağacın altına oturmuştum.

İçimden eve girmek gelmiyordu, korkuyordum.

Düşünmeye başladım.
İşlerinden başlarını kaldırmayan ve üç gündür eve gelmeyen anne ve babamı...

Emma, Skylar ve David'den başka arkadaşım olmayışını...

Sürpriz biyoloji testini...

Justin'e karşı hissettiğim sevgiyi ve çaresizliği...

Ve evime giren ne tür bir sapık olduğunu bilmediğim şahsiyeti.

Daha sonra tekrar Justin'i, çocukluk anılarımızı. 

Bir seferinde Justin ile babama bahçemize bir çadır kurdurmuştuk. Kamp yaptığımızı zannediyorduk. Uyuyana kadar saçma sapan şeyleren konuşmuş ve bir sürü abur cubur yemiştik daha sonra dışarıda üşüdüğümüz için çadırı içeri taşıttırıp öyle uyumuştuk. Malum Kanada havası. 

Bunun gibi diğer anılarımızı düşünürken sesini duydum.

"Hey Clara bu soğukta ne yapıyorsun orada?"

Kaç saattir burada oturuyordum hiç bir fikrim yoktu ama hava kararmış ve oldukça soğumuştu.

"Düşünmeye dalmışım. Havanın bu kadar soğuduğu fark etmemişim bile."

Justin yavaş adımlarla ilerledi ve bahçe kapısından içeri girdi daha sonra biraz hızlanarak geldi ve yanıma oturdu. Gözlerimin içine baktı.

"Bir sorun mu var? Neden içeri girmedin?"

Evet demek istedim. Bir sorun değil, birden fazla sorun var başta sana karşı hissettiğim sevgi ve senin farkında olmadan kalbimi birden fazla kırışın daha ne olsun?
Diyemedim.

"Hayır sadece düşünüyordum" dedim.

Bir süre bana inanmadığını belli eden bir ifadeyle baktı. 

"Emin misin? Sıkıntı her ne ise bana söyleyebilirsin çocukluk arkadaşım."

Çocukluk arkadaşım...
Diye tekrar ettim içimden.

Anlatabilir miydim? Ona güveniyordum.

"Korkuyorum." Dedim bir çırpıda.

Anlamayan bir ifadeyle bana bakmaya başladığında devam ettim.

"Dün akşam eve biri girdi ve ailem evde değildi. Şimdi ise eve girmeye korkuyorum."

Bir an durdu yüzünde ne söyleyeceğini bilmeyen bir ifade vardı. Derin bir nefes aldı. 

"Ailene ya da polise haber verdin mi?"

"Hayır çalınan bir şey yok zaten anında alarm sistemini çalıştırdım."

"Ailene haber vermelisin Clara. İstersen bu akşam bizde kal he ne dersin?"

Sizde mi kalayım! Hayır olmaz kesinlikle olmaz. Kalbimin atışlarını duyabiliyor musun?

"Hiç gerek yok."

"Çekinmene gerek yok Clara annemde çok memnun olacaktır. Geçenlerde seni uzun zamandır görmediğinden bahsediyordu."

Ah Bayan Bieber'ı bende uzun zamandır görmüyordum ama Justinle aynı evde kalma düşüncesi bile beni fazlasıyla heyecanlandırmıştı.

"Ben bir ara uğrarım Bayan Bieber'ın yanına gerçekten gerekli değil Justin teşekkür ederim."

"Peki nasıl istersen. Hadi içeri gir artık daha fazla üşüme."

"İyi geceler Justin."
Yada eskiden dediğim gibi 'İyi geceler Juzzy'

"İyi geceler Lara."

Lara  mı? Küçükken bana böyle seslenirdi. Ben hala şaşkın şaşkın bakarken o çoktan yanımdan kalkmış ve evine doğru ilerlemeye başlamıştı. Bende kalkıp eve girdim. Işıkları açtım ve alarm sistemini çalıştırdım.

Telefonumu çıkartıp annemi aradım.  Çaldı, çaldı, çaldı ve telesekreterdeki annemin sesi duyuldu. Telefonu kapattım ve odama çıktım.

Pijamalarımı giymiş yatmaya hazırlanırken mesaj sesini duydum.

Bilinmeyen numara:
En azından bir teşekkür bekliyordum.

Pekala ne saçmalıyor bu?

My Little ButterflyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin