Bu sayfalarımı daha önceden yazdığım bir yazıyla doldurayım. Hatta ilk defa bir şey yapayım özel bir şey paylaşayım sizlerle. Hani kitabın başlarında bahsettiğim bir film yarışmasına gönderdiğim yazının orijinal halini yazarım. Sakın ola kimseye söylemeyin aramızda kalsın tamam mı? Umarım beğenirsiniz.
SESSİZ SEVGİLİDEN SEVĞİSİNE;
Aldığım her nefesin zakatı gibi artık sana olan sevgim. Attığım her adım sana çıkacak diye koşarcasına. Gözlerim her yerde seni görmek umuduyla bakıyor etrafa. Umut ne güzel bir duyguymuş biliyor musun? Hep seninle olabilmenin umuduyla yaşamak. Seni gördüğümde umudun hayalle buluşması oluyor. Hayal ya hani her anında aklına gelenler. Benim aklıma senden başka hiçbir şey gelmiyor. Tek hayalim sen oldun. Tek sebebim sen.
Yanı başımda olmana rağmen sana dokunamadan, koklamadan yaşamayı becerdim. Sana olan sevgimi hep içime de saklı tuttum. Her göz göze geldiğimizde içinde kopar fırtınalar. Aşkın dileğinde görmek seni bana hayat kadar güzel. İsimsiz bir kahraman gibi takılıyorsun satır aralarıma. Karşında bir serçe gibi, hatta konuşmayı bile unutacak kadar ürkek.
Sende haklısın be canan! Derdini sana nasıl anlatsın bu derbeder, virane gönül. Dili yok ki derdini anlatmaya, sevgisini haykırmaya. Dili yok ki derdini anlatsın sevgi. Laldir sesi çıkmaz sevginin.
Akılanmaz bu deli gönül derdim, kendi kendime. Korkumdu bu benim. Kısa zamanda birine bağlanmak. Yanılmışım! Olanlardan sonra akıllanmış meğerse, uslanmış. Sevdanın uçurun da değil de tam göbeğinde yaşamayı örgenmiş.
Şartlanmıştım, sevmek yok diye. Çok canım yandı sevdiğim için. Hiç tutmadı kar etmek için verdiğim fedalar. Sevgimi, hayatımı ve hayallerimi feda ettim. Ne kaldı elimde koca bir hiç, yanında hayal kırıkları ve kalp acısı. İşte hepsi bu.
Şimdi senden de aynı şeyler gelmesin diye uzaktan seviyorum seni. Sana nefret beslememeyim diye elimi uzatıp tutmuyorum elinden, bakmıyorum gözlerine ki gittiğinde ateşlere düşmeyeyim diye. Ben seni uzaktan seviyorum ki, sen hep sevdam ol, içimin en iç yanını kuşatan sultan ol diye.
Şairin dediği gibi: ''koyamassın hiçbir şeyi sevdiğinin yerine.'' Bende bulamıyorum senin yerine koyacak bir şey.Aşk olsun diyorum; kalbim izin vermiyor senden başkasını içinde büyütmeye. Hayat olsun diyorum; bu kez sensiz hayat acı veriyor. Ya da umut olsun diyorum; yok umut olmaz , umudum zaten sensin.
Bak sevdiğim senin yerini hiçbir yaşam belirtisi alamıyor. Almasında istemiyorum. Gözlerin aradığı, adımların koştuğu, kalbin atışı, umudun ışığı, hayatın sevinci, aldığım nefes sen. Her şey sen. Hatta korkularım, acılarım bile sen. Bütün hayatım sen oldun.
Belki bu yazdıklarımı okuyamayacaksın, bilmem belki de okursun. Okursan da anlamayacaksın sana yazıldığını, çünkü ben sana hiç isim vermedim ki. İsmini almadım dilime gizli kalsın diye. Korktum sana bağlılığımı dışa vurmaktan. Korktum seni kazanmadan kaybetmekten. Kader bile demeye korktum. Yıpranmış yıllarımın üstüne kurmaktan korktum sevgimi. Yine hayat çökerse üzerime, yine kalırsan yıkıntılar altında. Gücüm kalmadı, tutacağım dal kalmadı. Bir daha bunları yaşamayı kaldıramaz bu hayat.
Şimdi söyle bana; uzaktan seni sevip hayata mı tutunayım? Korkularımın üzerine gidip sana olan sevgimi mi dışa vurayım? Yoksa kader deyip üzerini mi örteyim? Ben bittim sen karar ver artık.
İsmi dilimde mühürlü, umudu kalbim de saklı, yokluğu yüreğimde yara olan sevgili sen söyle!....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN KENDİMİM YA SEN KİMSİN?
RandomBEYNİNİ KULLANMAYI BECEREN İNSAN EN ÇOK GELİŞEN İNSANDIR.