Malfoy

112 13 18
                                    

 Ah kimin için atıyor bu yürek, 
Söyle kimin için atıyor bu yürek,
N'apıp ediyor sevdiğini üzüyor aklımız ermez
 .

DRACO

Bu sabah Minerva Mcgonagall'ın odasına çağırıldığımda  çok heyecanlıydım. Öylesine garip bir his vardı içimde. Sanki midemde fil varmış ve ya çikolata yemişim gibi. 

Öğrendiğimde sevincim iki katına çıkmıştı. Peki ne mi olmuştu ? ANNEM TÜM ÖLÜM YİYENLERİN HAFIZASINI SİLMİŞ. BU HARİKA ! ARTIK KİMSE BANA KARIŞAMAYACAK VE İSTEDİĞİM HERKESİ SEVEBİLECEĞİM !

Annem babamın sadece hafızasının belli bir bölümünü almış. Yani hala beni hatırlıyor fakat bana karşı daha değişik olabilirmiş. 

Önüme gelen ilk kişiye sarılmak istedim o an. Zaten beşinci kat çok ziyaret edilen bir yer değildi ama kütüphane buradaydı. Koştum ve ilk gördüğüm kişinin kim olduğuna dikkat etmedim, kız olduğunu görüyordum. Kızın gözlerini kapatmak için arkasından bir büyü söyledim ve asamdan çıkışını izledim. Kız çığlık atarken ona koştum ve sarıldım.

 'Sakin ol her zaman  yanında olacağım.' Kız bulanık Granger'di fakat umursamadım. Hatta o bulanık değil çağının en zeki cadısıydı ve adı Hermione'ydi. Artık onu böyle kabul edecektim. Gözlerini açtım ve kıza onu sevdiğimi söyledim.

 Nedense biz mıknatıs gibiydik. Ona karşı bir şeyler her zaman hissettim. Fakat hep birbirimizden kaçıyorduk ve hep birleştik. 

O anda deli cesaretimle kızın dudaklarına yapıştım. Şokta gibiydi fakat kaçamıyordu. Onu terasa doğru sürükledim ve oturmasına izin verdim. Ağlıyordu. Sonra bana döndü ve sarıldı. 

BURADAN İTİBAREN KİSS İT BETTER ÇALABİLİRSİNİZ. 

Hermione benden ayrıldı ve gözümün içine bakarak bana yaklaştı. Yaklaştıkça onu öpme isteğim daha fazla oluyordu. Önüme döndüm ama o hala yaklaşıyordu. En son ona bakarken dudaklarımız bir daha buluştu. Fazla heyecanlı ve mutluluk doluydu. Beni seviyordu. Benim onu sevdiğim gibi beni seviyordu. Bunu hissettim. Bana bin yıl gibi gelen birkaç dakika sonra ayrıldık. Kafasını göğüsüme koydu. Saçlarını öptüm. Belki bunu bir daha yapamayacaktım. Bana döndü ve kulağıma şu sözleri fısıldadı: 'Senden hoşlanıyorum... Yani sanırım, evet.' 

'Biliyorum, bende seninle böyle kemiklerim çürüyene kadar kalabilirim. Senden hoşlanıyorum. Emin olabilirsin.' 

'Bekle.'

Kalktı. Ve gitti. Beklemedim, zindanlara doğru indim.

-

İki hafta geçti ama tek kelime konuşmadık. Tüm ortak derslerde yoktu. Çıkışa kadar düşündüklerim şarkı gibiydi.

 Bekle dedi gitti
Ben beklemedim
O da gelmedi, ya
Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi
Eğer başını alıp kaçıp giderse
Olur da bir gün beni terk ederse  

Belki de terk etmişti beni bu kısa zamanda geçen olaylarla. Onu hiç görmedim. 

Yine kalamadık başbaşa. 

Büyük salona indiğimde yüzüm bir anda gerildi ve ona doğru baktım gözlerim onunkilerle buluştu ve yüzümü çevirdim. Masama ilerledim ve oturdum, iştahım olmadığı için yemedim ve sadece onu izledim. Gözlerimiz sıklıkla buluşuyordu ama Hermione sürekli onları benden çekiyordu. Tek başına çıkarken onu takip ettim. 4.katta kolundan tuttum ve kuytu bir köşeye doğru çektim. Gerçekten yalvarıyordu ama bırakmadım.

 'Neden benden kaçıyorsun ?'

'Bu ilişki başından olmamalıydı, hatalıydı. Gryffindor ve Slytherin öğrencilerinin çıktığı nerede görülmüş ?'

'Belki ilk biz oluruz.Gün ışığında, Güneş parlarken, Gece geç saatte, Ay kör ederken benimle yanar mısın peki ?'

'Her zaman.'  

'O zaman söyle nerdesin bal ? Artık benimle misin bal  ?'

'Şşş... Buradayım ve seninleyim.'

'Hiç bana neden böyle davrandığımı sormadın...' *Hermione'nin önüne düşen saçı çeker*

'Duydum.'

Bana sarıldı, tekrar mütiş hissettim. Bana dedi ki:

''Beni asla bırakma''

Nasıl onu bırakabilirim ki ? Ölene kadar onunla olacağım. 

Bu sırada ayrıldık ve ben Harry Potter'ı yanımıza çağırdım. Bozulmaz yemin için...

Harry önce bunu bir kitaptan okudu ve bana sordu:

-Sen Draco Lucius Malfoy, Hermione Granger'i hayatını sonuna kadar koruyacak mısın ?

-Evet.

-Peki ya tehlikede olduğu zaman kendini feda edecek misin ?

-Evet.

Bir kaç kıvılcım kollarımızı sardı ve sonra söndü. Harry'e teşekkür edip onu yolladım. Hermione ile olduğumuz yere geçtik. Gece olana kadar konuştuk ve en son zonunda zorunlu olarak yatakhanelerimize doğru yola çıktık. Hermione bu kadar mükemmel olmak zorunda mıydı ? O tek kelimeydi bende 'Hayat'. Onu korumazsam ölecektim. Ama kesinlikle yapacağım bir şey vardı elbet.

ONU SONSUZA KADAR KORUMAK...

One and only // dramione (Ara Verildi) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin