bir başka çerçevedeyse başka bir kadın vardı kahverengi saçlıydı ve mavi gözlüydü yanında 2 küçük kız ve kucağında da 2-3 yaşlarında bir bebek vardı , bu fotoğraf ilgimi çekti çerçeveyle birlikte koltuğa oturup fotoğrafı incelemeye başladım , bu kadın aynur abla degildi Evet evet degildi , ama çok benziyordu ikizi filan mı acaba fotoğraftaki kızlara baktığımda şok oldum bu kı-kızlar ben ve ablamdık , ah evet o kadın da annem kucagındaki bebek ise küçük kardeşimdi , b-bu fotoğraftan babamda da vardı.
............................................................................................................Fotograf elimdeyken icerden elinde kahve fincanıyla aynur abla geldikce elimdeki çerçeveyi gorunce bardağı düşürdü hemen söze başladım
" annemin fotoğrafının sende ne işi var aynur abla ?"
Sesli bir şekilde yutkundu sonra bir cümle kurmak için dudaklarını araladı
" anlatacağım önce şöyle bir otur ve sözümü kesmeden dinle lütfen ."
Dedi . İşte şimdi çok merak etmiştim , annemin fotoğrafının aynur abla da ne işi var ? Ona nasıl ulaştı ? Bu kadın annem hakkında neler biliyor ?
"Tamam"
Dedim. Kısa bir şekilde ve dinlemeye başladım
" öncelikle o resimdeki kadın , yani annen benim "
Dedigi an da agzımdan bir çıglık çıktı
"Ne?"
Hemen ayağa kalktım valizimi 've çantamı aldım tam gidiyordum ki aynur abla kolumu tuttu
" otur lütfen herşeyi anlatacağım kızım lütfen gitme "
Dedi. Ne saçmalıyor bu kadın burda kalıp onun saçmalıklarını dinleyeceğimi mi sanıyor gerçekten ?
"Bırak beni , daha fazla saçmalıklarını dinleyemeyecegim "
Diye bagırdım , kolumu kurtardığım gibi kapıya koştum 've dışarı çıktım dışarısı hafif esiyor du nereye gittiğimi bilmeden yürümeye başladım bir yandan düşündüm , bir yandan yürüdüm , aynur abla gerçekten annem ise neden kliniğe geldiği ilk gün bana söylemedi ? Beni neden bıraktı ? Beni nasıl buldu ? En önemlisi o ölmüştü ambulans'ta gözlerimle görmüstüm kalbi durdu demişlerdi nasıl oldu da yaşıyor ? Düşüne düşüne kliniğe gelmiştim , geri dönmedim aksine ileri gittim klinikten içeri gittim ve meriç'in odasının önüne geldim ve kapıyı tıklattım içerden "girin" sesi gelince de kapıyı açıp içeri girdim , meriç beni gördüğünde şaşırmasını beklemiştim ama yüzünde en ufak bir duygu belirtisi yoktu sanki geleceğimi biliyor gibiydi.
" hoşgeldin sevgi otursana "
Dedi. Otururken
"Hoşbuldum "
Dedim. Ve söze girdim
" annem hakkında ne biliyorsun ?"
Dedim. Gözlerinin içine bakarak , önce beklemiyormuş gibi afalladı sonra hemen kendini toparladı ve
"Ölmediğini"
Dedi. Şaşırmadım açıkcası
" peki annem kim ?"
Diye sordum. Merak ettiklerimi soruyordum tek tek.
" aynur hanım "
Dedi. Hiç düşünmeden
"Nerden biliyorsun ?"
Dedim. Biraz düşündü söyleceklerini tartıyor gibiydi
" aynur hanım ilk gün geldiğinde senin bana gösterdiğin resimdeki kadına yani annene çok benzettim , 've şüphelendim önce senin ağzını aradım , annenin öldüğünü söyledin ama Ben inanmadım gizlice Sen uyurken saçından bir tutam kestim , sonra aynur hanımın kaldığı personel odasındaki tarağından bir tutam aldım ve gizlice DNA testi yaptırdım , tahminlerim dogru çıktı aynur hanım senin annen çıktı "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Bir Şizofrenin Günlüğü"
Teen Fictionşizofren tanısı konulan sevgi kaçtı mı ? Kaçırıldı ? Sevgi'nin klinikte gördüğü silüet gerçek mi ? Sevgi'nin kızı elena öldü mü ? Öldürüldü mü ? Meriç aslında kim ? Hepsi ve daha fazlası için hikayemi okuyup oy vermeyi unutmayın :)