"affet beni"

66 21 18
                                    

Multimedya ; sevgi.

Arkamı döner dönmez babamı görmeyi beklemiyordum tabiki . elinde bir valiz. üzgün de bir hali vardı sanki yeşil gözleri dolu dolu bakıyordu biraz kızarmıştı ve şişmişti o aglamışmıymıydı?
Beni burdan çıkaracakmıydı? Yoksa temelli hapsetcekmiydi?
......................................................

Babamın o dolu dolu yeşil gözlerine bakarken benim de gözlerim doldu allahım lütfen beni buradan çıkarsın . babamın boynuna atılıp ona sarılmak istiyordum ama ona o kadar kırgındım ki yapamadım.

"Ben seni hiç özlemedim baba."

Dedim. Sesim fısıltı gibi çıkmıştı ona baktıkça beni buraya yatırdığı gün geldi aklıma ne kadar da yalvarmıştım beni buraya kapatma diye ama dinlememişti. Beni buradan çıkarırsa affedebilirim belki onu ama o kadar umutsuzum ki beni buradan çıkaracağına inanmam .

"Sevgi'm kızım affet beni yavrum"

Ağlayarak bana sarıldı. Ona sarılmak istedim ama yapmadım. Kendimi geri çektim.

"Uzak dur benden "

Dedim.sesimin kararlı çıkmasını umarak.ama oldu mu ? Hayır. Aksine sanki bana sarıl hiç bırakma der gibi çıkmıştı sesim.

"Hayır kızım. Hayır. Bana bunu yapma lütfen. Senin iyiliğin için mecbur kaldım kızım affet beni"

Dedi. O kadar zordu ki kararlı durabilmek. O kadar zordu ki güçsüz olduğun halde güçlü gibi görünmek. Biraz daha burda durursa kararlığımı koruyamayabilirim.

"Ben deli değilim. Yapmamalıydın baba yapmamalıydın. Şimdi çık odamdan!!"

Bu sefer bağırmıştım. Gözlerimin içine baktı. Yeşil gözlerinden bir damla yaş aktı. Hiç bir şey diyemeden valizi yere bırakıp dışarı çıktı.
O gider gitmez olduğum yere çöktüm ağlamaya başladım . yine bıraktı beni , yine çıkarmadı beni buradan , buraya bıraktı beni , Vazgeçti benden , istemiyor artık beni istemiyorr....
Gözlerim kırmızı küçük valize takıldı fermuarını açar açmaz pamuk'la karşılaştım pamuk annemin ölmeden önce bana aldığı ayıcıktı ona sarılarak ağlamaya devam ettim bu defa. 6 yıl'dır pamuk'a anlatıyordum tüm dertlerimi. hep o yanımdaydı , onunla uyurdum hep ne kadar da özlemişim pamuğumu. O kucağımdayken valizin içindekilere baktım. Tabletim , günlüğüm , en sevdiğim kıyafetlerim annemin , babamın , ablamın , kardeşimin ve benim de olduğumuz 2 fotoğraf , birkaç tane en sevdiğim'den çikolata , sırt çantam , tarak, birkaç toka , makyaj çantam ve en sevdigim boynumdan asla çıkarmadığım koptuğu icin kutusunda sakladığım kolyem tamir edilmiş bir halde vardı. Ablam koymuştu kesin günlüğüm ile makyaj çantamı . çünkü günlük tuttuğumu ve morelim bozulduğunda ya da canım sıkıldığında makyaj yaptığımı bir tek o biliyordu. Ama neden hiç beni ziyarete gelmemişti ? Beni özlememişmiydi ? Ben onu çok özlemiştim oysa. Gözlerimi elimin tersiyle silip ayağa kalktım valizi mi de yatağımın üstüne koydum tabi ki yerleştirmeyecektim eşyalarımı. Burda kalmaya niyetim yoktu. Üstümü değiştirip yırtık kotumu , 'v' yaka siyah sade bir tişörtümü ve siyah sade bir hırka giydim saçımı tarayıp ördüm en sevdiğim kolyemi taktım. Makyaj çantamı , tarağımı , günlüğümü , tokalarımı , tabletimi , ve ailecek olduğumuz fotoğrafları ve çikolatalarımı sırt çantama koyup fermuarını çektim pamuğu yatağıma koydum kıyafetlerim olan valizin diger tarafına üstümden çıkardığım kirli kıyafetlerimi koydum buraya ilk geldigimde siyah spor ayakkabılarım ayağımdaydı çıkarmadım çünkü başka ayakkabım yoktu yanımda ama onun yerine babet bir çorap giydim ayaklarım çok çabuk üşür benim ve sonrada karnım ağrır ağrı kesici iğne yapmadan da geçmezdi bu hastaneden kurtulmadan hastalanmaya niyetim yoktu babet çoraplarımı degiştirdikten sonra siyah spor ayakkabılarımı giydim tekrar. Makyaj çantamdan küçük yüz aynasını çıkarıp. Mascara'mı ve. Pembe ruj'umu sürdüm. Morelim çok bozuktu oyalanmam gerekiyordu zaman geçmeliydi. Tam makyaj çantamın fermuarını çekip çantama koyacaktım ki dikkatimi ablama sapladığım törpü çekti o da makyaj çantamdaydı ama kan yoktu yıkanmış olmalıydı. Törpü'ye bakarken aklıma kapı geldi babam'dan sonra kimse gelmemişti oda'ya babam da çıkarken kapıyı kilitlememişti yani kapı açık. Hemen kapıya doğru koştum kapı kolunu çevirdim ama kilitliydi. Olamaz. Babam gittikten sonra hemşire kilitlemiş olmalı. Elimdeki törpü aklıma geldi belki bununla açabilirdim. Törpü'yü anahtar deliğine soktum ve çevirdim rastgele çeviriyordum ama bi türlü açılmıyordu bir ara törpü takıldı var gücümle sağa doğru çevirdiğimde ise kapı açıldı. Koridora adımımı atar atmaz aklıma çantam ve pamuk geldi onları burda bırakamazdım. Geri dönüp törpü'yü makyaj çantama , makyaj çantamı ise sırt çantama koyup fermuarını çektim çantamı omuzlarıma takıp pamuğu elime aldım hemen koşarak koridora çıktım her yer bomboştu dümdüz bir kaç adım ilerlemiştim ki birine çarpıp yere kapaklandım kafamı kaldırıp baktığımda ise Uzun boylu esmer kirli sakallı baya yapılı biri duruyordu karşımda hemen kolumdan tutup kaldırdı beni

"Bir Şizofrenin Günlüğü"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin