Sinirle şirketten çıktım ve arabalarla dolu cadde de yürümeye başladım. Tamam kabul ediyorum delilikti benim ki. Ama ancak yürüyebilirsem sakinleşebilirdim. Yani bana yaptığı hareket hoş değildi bana çocukmuşum gibi davrandı resmen. Onu kıskandım mı ? tabiî ki hayır ama ondan etkilendim. Yani onu Justin’i görüpte etkilenmeyecek hiçbir kadın yoktur. Ben bunları düşünürken telefonum çaldı çantamda çıkardım ve arayan numaraya baktım. Tanımıyordum ve açmazsam kapatır düşüncesiyle tekrar çantama tıktım. Ama lanet olası telefon çalmaya devam ediyordu, telefonu sinirle açtım ve; ‘Ne var ‘ dedim. ‘Sen patronunla böylemi konuşuyorsun ?’ dedi karşıdaki ciddi ses. Tanrım bu, bu Justin. ‘Ah gerçekten çok özür dilerim numaranızı tanıyamadım’ dedim. ‘Gerçekten sorun değil Ceryna ‘ diyerek kahkaha attı bu çocuk seksi olduğu kadar da dengesiz. ‘Herneyse seninle kahve içmek istiyorum hem şu yarım kalan işi konuşuruz’ diye devam etti. ‘Tabi olur nerede buluşalım.’ ‘Kenndy Bulvarı’nda Harrenball cafeye gelirsen sevinirim.’ ’15 dk sonra orda olurum görüşmek üzere’ diyerek telefonu kapattım. Resmen içimde kelebekler uçuşa geçti. Beraber kahve içeceğiz. Hemen yoldan bir taksi çevirdim ve adresi söyedim. Demekki sevgilisin yanından erken ayrıldı ve benimle buluşmak istiyor. Bu saçma düşünceden sıyrıldım ve çantamdan aynamı çıkarıp rujumu tazeledim ve o sırada cafeye geldiğimi fark ettim. Hey durun bakalım bu, bu cafe benim evime oldukça yakındı neyse. İçeri girer girmez onu fark ettim ve bütün çekiciliği ve asilliği ile tek başına oturuyordu. Beni görünce gülümsedi ve ayağa kalktı. ‘Hoş geldin, nasılsın ‘ diyerek elimi sıktı. ‘İyiyim, teşekkür ederim siz nasılsınız’ diyerek yerime oturdum. Aramızdaki resmiyetten gerçekten çok sıkılmıştım yani ona ismiyle hitap etmek hoş olurdu. ‘Ee ne içersin’ ‘Bol sütlü kahve’ dedim hafif tebessümle.‘2 bol sütlü kahve’ dedi gelen garsona. ‘Ee Ceryna evin buraya yakındır diye umuyorum’ dedi gülerek evime gelmeyi düşünüyordu galiba. ‘Ah evet aslında 2 sokak arkada’ ‘O zaman kahveden sonra bana evinde sert bişiler ikram edersin diye düşünüyorum’ dedi. Ne ? ne? Benim evimde ? Justin ve ben? Heyecan ve sıcaklık bir anda vücuduma hücum etmişti. ‘Ta-tabi ki yani çok memnun olurum’ tam o sırada garson kahveleri getirdi. Kahvemi yudumlarken tekrar konuşmaya başladı. Sanırım onu bütün gün boyunca dinleyebilirdim. ‘Kız arkadaşımla biraz tartıştık aslında son günlerde hep tartışıyorduk yani yürümüyordu ve ayrıldık konuşmak için birine ihtiyacım vardı’ dedi. Ben duyduklarımı sindirmeye çalışıyordum. Sevgilisinden ayrılmış. Tamam. Ve sığınmak içini dökmek için bana gelmişti. Tamam. Sıcaklık giderek artıyordu. Tanrım bana yardım et. ‘Üzüldüm gerçekten anlatmak isterseniz dinlerim’ dedim ve kahvemden bir yudum aldım. Tabikide üzülmedim aksine kahkaha bile atabilirim. ‘Ah gerçekten iyi bir arkadaş olucaksın Ceryna’ Ne arkadaş mı ? Yine yaptın Bieber araya engel koydun arkadaşta neymiş Tanrı aşkına. Kahvelerimizi içtik ve cafeden çıktık. ‘İsterseniz taksiye binelim yani bu trafikte yürümek imkansız.’ ‘Gerek yok arabam burada ve sen hiçbir yere ayrılmıyorsun ben arabayı getiriyorum tatlım’ dedi gülümseyerek. Bana tatlım dedi sanırım buda bir gelişme. Justin arabasını getirdi ve bende arabaya bindim. ‘Köşeyi döndükten sonra en sondaki ev’ dedim evimi tarif ederek. ‘İşte geldiiik.’ Dedi ve ikimizde arabadan indik. Kapıya doğru ilerlerken anahtarımı çantadan çıkardım ve kapıyı açtım. Evimi dikkatlice inceleyerek içeri girdi. O eve girdiği anda birden heyecanlanmıştım sonuçta evde yalnızca ikimiz olucaktık. Umarım güzel şeyler olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİAMOND ( JUSTİN Biebergasm )
Novela JuvenilCeryna ve Justin . Birbirinden hoşlanıyorlar . Bir iş aşkı diyelim . Kıskançlıklar oluyo. ama ikisi birbirine sırılsıklam aşık .