DİAMOND ( JUSTİN Biebergasm )

11. Bölüm

Aman Tanrım Chris. Onun burada ne işi var, beni nasıl buldu nerden çıktı bu çocuk.

'Siz ikiniz tanışıryor musunuz.' Justin şaşkın gözlerle ikimize bakıyordu.

'Ah, evet biz, biz aynı üniversitede okuduk.' Lütfen bir terslik çıkmasın Tanrım lütfen. Çünkü şu durumda bunu kaldıramayacağım.

'Evet, ve sanırım şimdi de aynı şirkette çalışacağız Ceryna.' dedi sırıtarak. Ne ? Aynı şirket mi ? Çalışmak mı ?  Bu olmaz, olmamalı.

'Evet Ceryna, Chris yeni çalışanımız. Sizi tanıştırmak isterdim ama zaten tanışıyormuşsunuz.' dedi Justin imayla. Bu Chris yüzünden çekeceğim var.

'Neyse tekrar karşılaştığım için sevindim Ceryna, izninizle Bay Bieber.' diyerek odadan çıktı. Justin sandalyeden kalktı ve yanıma yürüdü. Tanrım korkuyorum.

'Siz nereden tanışıyosunuz bütün detayları anlat hemen.' dedi sinirle. Biliyordum. bu çocuğun benim başıma iş açacağını biliyordum. Bok kafalı Chris.

'Dedim ya aynı üniversitede okuduk yani aynı bölümeydik işte, birde şey.' bir adım geriye sendeledim.'Birde ne Ceryna sinir etme insanı söyle şunu.' dedi ses tonunu yükselterek.

'Chris üniversitede benden hoşlanıyordu yani epey peşimde dolaşmıştı ama hiç bir zaman yüz vermedim Justin gerçek-.'

'Ne ? İnanmıyorum sana Ceryna bunu nasıl daha önce bana söylemezsin, bilseydim işe almazdım.' dedi bağırarak. Odada tur atıyordu resmen. Ben ise korkudan ağzımı bile açamıyorum.

'Justin.' dedim bağırarak. 'Önce sakin ol ve otur.' yavaşça elimi omzuna koydum. Koltuğa oturdu, yanına oturdum ve ellerini ellerimin arasına aldım.

'Aramızda hiç bir şey olmadı Justin, hiç birşey. Onun ki karşılıksız bir aşktı ve hep öyle kaldı. Benim ilk ve son sevgilim olduğunu biliyorsun, sana bu konuda yalan söylemedim söylememde.' yanağını okşadım. Sakinleşmişti.

'Özür dilerim bebeğim, çok sert tepki verdim.' dedi ellerimi öperek.

'Tamam geçti, o bok kafalının aramıza girmesine izin verme.' dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum. 

'Ceryna, bayanlar küfür etmez hayatım.' dedi gülerek. İşte bu gülüş, ona tekrar tekrar aşık oldum galiba.

 'Ah, pardon sevgilim, gitmem gerek işler beni bekliyor.' dedim ayağı kalkarak. Yanıma geldi ve belime sarılıp beni kendine çekti. Tutkuyla alt dudağımı kavrarken bende aynı tutkuyla karşılık veriyordum ona.

 'Gitmeliyim.' dedim ve ondan ayrıldım. Dudaklarını büzmüş bana bakıyordu. Sanki oyuncağı elinden alınmış küçük çocuklar gibiydi. Bu tatlılığa kim dayanailir ki.

'Akşam bana gel sevgilim.' dedim ve öpücük atıp odadan çıktım. Umarım bu söylediğimi Justin tarzında yorumlamaz. Odadan çıkar çıkmaz Chris ile karşılaştım. Alışmalısın artık Ceryna unutma oda bu şirkeytte çalışıyor. İğrenç ve iğrenç.

'Bay Bieber ile sevgilisiniz sanırım.' Sanane ki şimdi bundan yani seni ne ilgilendiriyor.

'Evet gayet güzel bir birlikteliğimiz var Chris.' dedim saçlarımla oynayarak.

'Hiç değişmemişsin Ceryna, hala gergin olduğun zaman saçlarınla oynuyorsun.' dedi gözleriyle saçlarımı göstererek.  

Hala saçımla oynadığımı fark ettim ve elimi saçlarımdan çektim. 'Daha sonra görüşürüz Chris.' dedim tebessüm ederek ve koşar adımlarla kafetaryaya indim. Yani bu kadar tesadüf olamaz. Ben bu çocukla aynı ortamda çalışamam, çalışmak istemiyorum. Ama mızmız çocuklar gibi Justin' onu göndermesini söyleyemem. Katlanmak zorundayım. Kafetaryaya indim ve kendime bir kahve aldım.