13. DENEK *donduruldu.

Bölüm 2 -Kaçış 2-

Umarım severek okursunuz...

Genç doktorla birlikte asansörün arkasına geçtim.

Burası küçük bir kütüphaneyi andırıyordu. Hemen girişin yanında son model olduğu belli bir bilgisayar. Geri kalan kısımda tavandan yere kadar uzanan kitaplıklar ve tarihe göre sıralanmış rengarenk dosyalar.

İsmim hemen dikkatimi çekmişti. Nasıl çekmesin? Kırmızı, büyük harflerle 13. DENEK yazıyordu oldukça kalın gümüş grisi- göz rengimde bir dosyada.

Genç doktor dosyaya doğru ilerlerken ağzını kapatıp diğer elimle bayılması için ensesine vurdum.

Adamı yavaşça yere yatırıp dosyama yöneldim. Hastane önlüğümü çıkarıp dosyayı sırtıma önlük yardımı ile bağladım. Çıplak olmak beni rahatsız edince genç doktorun giysilerini üzerime geçirdim. Doktor ile neredeyse aynı boydaydık ama giysiler bana bol gelmişti.

Bunu önemsemeyip bilgisayara yöneldim. Burada o kadar bilgisayarla haşır neşir olan insanın arasında bayağı şey öğrenmiştim.

Bilgisayardan tüm dosyaları ve belgeleri sildikten sonra binadaki tüm bilgisayarlara arınması zor olan bir virüs girdim. Bu beş dakika zaman kaybettirsede onları daha çok yavaşlatacak.

Binada ikinci bir alarm verilirken ben çoktan oranın arka kısmında olan yangın merdiven kapısından çıkmıştım. Ve karşımda duran bir uçak pisti.

Görünme riskini umursamadan iki uçağa doğru koştum. Uçaklara yaklaşınca hızla görünmez oldum. Çünkü burada insanlar vardı.

Çoktan hazırlanmış ve birazdan harekete geçecek olan uçağın tekerlek kısmından içeri girip büyük kolilerin arasına saklandım.

Çok geçmeden uçak sarsılarak havalandı.

✈✈✈✈✈

Tahminen 5 saat sonra uçak inişe geçti.

Uçak indiğinde, zaman kaybetmeden görünmez olup bindiğim yoldan geri indim uçaktan. Hızla pistten uzaklaşıp, üniformalı insanların ve askerlerin arasından geçip ormanlık alana girdim. Yeterince uzaklaştığıma kanaat getirince görünür olup bir ağacın dibine oturdum. Oldukça yorulmuştum. Ama burada dinlenemezdim.

Biraz solukladıp koşmaya devam ettim.

👣👣👣👣👣👣

Ne kadar koştum/ yürüdüm bilmiyorum, ama ileride gördüğüm bir kaç ev ile son bir gayret ile ağaç evlerden birinin arka kapısından eve girdim. Sanırım gün benden yana, çünkü arka kapı mutfağa  açılıyormuş.
Hemen rafları karıştırmaya başladım. Bir rafta kurutulmuş yiyecekler görünce hiç düşünmeden alıp yemeye başladım.

Lapalardan bin kat lezzetli olan kurutulmuş yiyecekleri doyana kadar yedikten sonra, sessizce etrafı eski haline getirip temkinli bi şekilde evi kolaçan ettim. Ama kimse yoktu evde.
Yatağı olan odalardan birine girip uyuma kararı aldım. Çok yorulmuştum. Özellikle uzun süre görünmez olmak hücrelerimin isyanına sebebiyet vermişti.

Bu yüzden kafamı yastığa koyduktan kısa süre sonra bilincim hiçliğe çekildi.

____________

Bilincim hiçliğin kollarından arınırken, iki saniye içinde hafıza tazelemem gerçekleşmişti.

Yattığım yerden hızla doğrulup gözlerimle etrafı taradım. Bir an herşey rüya sanmıştım. Ama çok şükür ki değilmiş. O cehennemden kaçmıştım sonunda.

Yattığım yerden doğrulup etrafı dinledim. Ormandan gelen rahatlatıcı doğa sesi ve evdeki fare ve böceklerin sesinden başka bir ses yoktu. Gün yeni doğuyordu.

Yatağın hemen yanındaki pencereden gözlerimi alıp odadan çıktım. Dün evi kolaçan ederken gördüğüm tek banyoya girdim. Musluğu açtığımda su akınca açıkçası şaşırdım. Evde kimse yoktu. Bu demek oluyor ki temenni gitmemişler. Yani her an gelme ihtimalleri var.

Aynadaki yansımamla göz göze gelince kirlendiğimi fark ettim. Eğer gelen olursa kaçmanın bir yolunu bulurum diye üzerimdeki elbiseleri  çıkartıp bir kenara koydum. Önlükle sırtıma bağladığım dosyayı, temizlendikten sonra okumak için bir kenara koydum.

Soğuk su da yıkanıp fazla oyalanmadan duşa kabinden çıktım. Çekmecenin birinden temiz bir havluyu alıp üzerime sardım. Saçlarımı da lavaboya sıktıktan sonra dosyamı da alıp uyuduğum odaya girdim.

Odada ki giysi dolabının kapaklarını açtığımda şaşkınlıktan ağzım açık kaldı. Birsürü erkek kıyafetleri vardı ve hepsi siyahtı!
Etiketi üzerinde olan bir baksır ve bir eşofman takımını aldım. Eşofman takımı üç parçaydı; alt, tshirt, ceket olmak üzere.
Üzerimdeki ıslak havluyu çıkartıp yere bıraktıktan sonra hızla giyindim.

Yatağın üzerine bıraktığım dosyamı alıp yere oturdum ve gümüş-gri kapağını açtım.