Bugün okul çıkışı yürüyelimmi dedim ve sen yine işim var dedin. Yarın doğum günün diye sana aldığım saati verdim. Al bu doğum günü hediyen dedim ve bu defteri(şu ana kadar yazdıklarım ona verdiğim defterde yazılıydı.) göstererek''işin olmadığı bir zaman okursun canın sıkıldığında da cevaplarsın.Bu arada senide seviyorum dedim'' ve sınıfı terk ettim. Ardından geri gönderdin tüm verdiklerimi. O an öyle hıçkıra hıçkıra ağladım ki sen anla artık nasıl koyduğunu.
Şimdi senden tüm umudumu kestim. Gereğin yok artık. Ben kazandım. Sen böylesine büyük bir aşkı kaybettin. Tüm bunlara rağmen mutluyum. En azından içim rahat. Seviyormusun sevmiyormusun diye bir kaygım yok artık. Ağlamıyorum artık çünkü buna değmediğini biliyorum. Ne öğrendim biliyormusun. Sana değer vermeyene sende değer vermeyeceksin. Geri gönderdiğin saati bana değer veren birine verdim mesela. En çok o hakediyordu çünkü. Seni sevdiğime pişman değilim. Birçok şey öğrendim. Aşkın ne demek olduğunu,özlemenin,özleyipte sarılamamanın ne olduğu....vb. gibi.
Bir arkadaşım sen öleceksin dedi. Niye dedim. İçime doğdu dedi. Bende hayırlısı dedim. Ölüm bile işlemiyordu artık bana. Çünkü ben acıların ve darbelerin en büyüğünü yaşamıştım zaten. Bunu sen yaşattın bana. En sevdiğimden hayatımın darbesi... Bundan sonra senden bana ilaç değil zehir olur. O gözlerin güneş değil cehennem olur. Sensiz bu kalp daha mutlu olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Katı Farklı Kahve
Literatura FemininaHer katındaki tadı tatmam,her tadışımdaki artan acıya katlanmam ilk yudumumdaki hazzı arayışımdandı.
