The Home

Babamın işi dolayısıyla yeni bir yere taşındık.Bu bizim 13. evimizdi ve 13 odalıydı. Odamın yerini sordum ve sinirlice odama çıktım. Çatı katı benim odamdı. Babama sinirliydim çünkü eski hizmetçimizi çok seviyordum, ve eski evimizde babamın sevgilisiyle yaşamak zorunda degildim.Bu kadını hiç sevmiyordum.Şimdiden annemin yerini doldurmaya çalışıyordu.Annem daha biz 5. evimizdeyken öldü.Küçüktüm bir şey anlayamamıştım. Şimdi 19, annemin öldüğünde ise 8 yaşındaydım.Bir şey anlamayacak kadar küçük değildim tabii, bir şeyleri seziyordum fakat aklım ermiyordu bütün bu olanlara. Ama artık herşeyin farkındayım büyüdüm sonuçta.Ayrıca bu evi hiç sevmemiştim.Hiç bir evin olmadıgı ıssız bir yer.Orman gibi bir yerde olması çok iyi, rahatlatıcı fakat taşınalı 7 gün olmasına ragmen her gece kalktıgımda ilginç bir şekilde odama ışık vuruyordu.Komik ama ilk iki gün gün psikolojik bir şey oldugunu düşündüm. Ama her gün olması garipti, gece gece odanıza nur girmesi garip olurdu degil mi? Aynı zamanda fazlasıyla ürkütücü! Akşam yemegi yemek için aşagıya indiğimde babam yeni hizmetçimizle tanıştırıyordu beni. ''Ashley, yeni hizmetçimiz Andy'yle tanış.'', gülmeye başlamıştım, fakat sinirden.Kadının eli boşta kaldı. Ona elimi uzatacagımı ummuyordu herhalde degil mi? ''Yakında senin üvey annen olacagım.'' diye geçinen sinir bozucu babamın sevgilisi Britney geldi. Eminim Andy'yle iyi anlaşacaklardır! Britney yine bir şeyler sipariş etmiş olmalı ki evi tarif ediyordu , ''Biz orman gibi bir yerdeyiz yollardan tarif etmeliyim, çok pardon.Şehir merkezindeki yol ağzından sola sapıyorsunuz.Karşınıza dört yol çıkar ordanda sağa burda bu evden başka ev yok zaten ama yinede söyleyeyim numara 13.'' Çok garip ama numara 13. evimiz, 13 odalı ve numara 13! Bir şeyler ters gidiyor sanki? Bilemiyorum, çok ürküyorum!

Yeni bölüm için takipte kalıın! :3