Sabah'ın 09.15'i. Bu odada laptopum olduğunu hatırlayınca sevindim! Fakat laptopun şarjı yoktu ve internet modemini kapatmışlar, yani fişini çekmiş olmalılar.Modemi aşağıya koydurmamın sebebi aşağıda olunca her yerden çekiyodu internet. Laptopumun şarjı burada, şarj edip oyun oynayacaktım.Oyunu oynarken aklıma gelen şey şuydu CEP TELEFONUM! Ama yatak odasında kalmıstı, oraya gitmem için risk almam gerekliydi.Aldım maalesef.Görünürde kimse yokken gittim.Ama ayak sesleri geliyordu! Yatak odasına doğru hızlıca koşup kapıyı kilitledim.Conor :
-Çık artık cici kız hadii, üzme bizi?!
Hiç bir şey demiyordum. Gitti bir süre sonra bende telefonu alıp kendi odama topukladım.Bu arada yatak odasından Brit'in temizlik ve duş eşyalarındanda aldım.Odaya girince telefonu açtım. Telefonumun bakiyesi -4 liraydı! Attırsaydım para attırırdım internetten. Ne sms paketim ne internet paketim vardı. Açtım oyun oynadım. Şarjım bitmesin diyede pek oynamadım zaten.Şarj aletimi en son salonda bırakmıştım...Laptopumu açtıktan sonra gördüğüm şey internet simgesiydi! Gelmişti! Hemen para attırdım.önce polisi, sonra babamı aradım.''Hemen geliyoruz'' yanıtlarını aldım. Polis sireninin seslerini 15 dakika geçmeden duydum. Kapının önüne 2 polis arabası geldi her ikisindende iki polis indi. Andy ve Conor dışarı çıkmadı.Polisler içeri girdi. Bende yavaşça aşağı iniyordum ki polisler kurulan tuzaklar yüzünden birden yere yığılıp kaldılar! Öldüler! Ağlayarak görünmeden yukarı çıktım.3 saat sonra babamgilin arabasını gördüm pencereden.Eve girdiler, merdivenlere gidip ''Baba! Brit! Sakın girmeyin icerii!'' diye bagırdım. Brit :
-Bende mi? Ne oluyor yahu?
-Kızım iyimisin?, dedi babam.
-Evet baba yeter ki içeri girme, desemde ne fayda....
Andy'nin uyuduğunu gördüm Conor'ı sinirlendirip yanıma koşturdum babamgile o arada tuzakları geçip yatak odasına çıkmalarını söyledim.Ağlayarak kaçıyordum.Babamgil yatak odasına girdiklerinde bende ancak geçiş yapabilmiştim. Kapıya bıçak sapladı Conor.
-Defol yelloz, dedim.
-Buradan sağ çıkamayacaksınız, dedi.
Babamgile gece benim odama geçecegimizi anlattım, yerimizi biliyolardı çünkü. Hem herşey oradaydı...O kapının önünden gidince ağlayarak uyuduk Brit ve ben..Gece kalktığımda babam ise çaresiz düşünüyordu.İçim acıyordu babam öyle çaresizdi ki...Brit eyelinerı falan akmış bi şekilde uyuyordu..Ne yapacaktık? Sonumuz ne olacaktı? Ne yapmalıydık? Bi işaret gönder Tanrım....
"Aceleye gerek yok, bir şeyin olacağı varsa o şey olur. Hem de doğru zamanda, doğru sebeple, doğru kişiyle." (Fight Club)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Home
Teen FictionHayatım güzeldi...O eve taşınana kadar.. İğrenç bir ev! Hizmetçimiz kötü, ormanın içinde ev yok demlerine rağmen kötü bir adam olan Conor! Korkunç....Rüya gibi! Evim bana hapis oldu! Başka eve taşınamk en büyük hediye olurdu! Kurtulacağız böyle bir...