We Shouldn't Be Together

 Lanet olası alarmımın sesiyle uyandım.Ve hemen kalkıp duşa girdim.Sıcak su  beni uyandırmaya çalışsada uyanmamak için direniyordum.Çünkü moron erkek arkadaşım beni dün uyutmamıştı.Lanet olası herif!! Bilirsiniz işte biz şey yaptık.Neyse! Temizlendikten sonra havluyu ıslak vücuduma sarıp duştan çıktım.

Hazırlanmak ve kahvaltı etmek için bir saatim vardı.Kurulandıktan sonra iç çamaşırlarımı giyindim ardından altıma kısa siyah bir şort ve onun üstüne de şortumu kapatan ve bacaklarımı çıplak gösteren salaş  bir bluz giyindikten sonra banyoya yeniden dönüp saçlarımı kuruttum, salık bıraktım.Hazineme doğru yol aldım ve çekmecemi açtım.Gözlerim parlamıştı altın sarısı peruğumu alıp aynanın karşısına geçtim saçlarımı düzenli bir şekilde bonenin altına geçirdim.Peruğumu ustalıkla kafama geçirdim ve taradım.Kırmızı rujumu sürdüm ve biraz far sürdüm.Turuncu beremi taktım.Okul için hazırdım.Gözlerim saati buldu.Ve 20 dakika sonra okulda olmalıydım.Çantama telefonumu ve makyaj malzemelerimi attıktan sonra koşarak merdivenlerden indim ve mutfağa yöneldim.Tam ağzıma birkaç üzüm tanesi atacakken telefonumdan gelen sesle irkildim.Mesaj gelmişti.

 Mesaj iğrenç erkek arkadaşımdandı.Ona kör kütük aşık olduğumu falan sanmayın.Ondan hoşlanmıyorum bile.Birkaç nedenden dolayı onunla çıkıyordum.O futbol takımının kaptanı ve bilirsiniz popüler ayrıca ben onunla çıkmaya mecburum.Şöyle yazıyordu;

''Dün altımda inleme seslerin hala kulaklarımda çınlıyor bebeğim.Okulda görüşürüz.xX -Ron''

 ''Kapa çeneni lanet olası herif. -Step

''Lanet olasi herif ha bunu sevdim seni okulda becermek icin sabirsizlaniyorum bebegim xX -Ron

 Birkaç küfür savururken biraz üzümü mideme indirdirdim ve hızlı adımlarla kapıya geldim siyah konverslerimi giyip evden çıktım.

 20 dakika yürüdükten sonra okulun büyük bahçesine ulaşabilmiştim.Herkesin gözleri üstümdeyken cool görünümümü biran olsun bozmadan içeri girdim.Dolabının yanında okul takımıyla konuşan Ron'u gördüm ve yüzüme sahte gülümsememi yerleştirip yanına doğru ilerledim.Beni görünce yarım ağız gülümseyip beni kolunun altına aldı ve beremi öptü.

''Bebeğim çok sexisin.'' Saatine baktı ve yüzündeki sinsi gülümseme yayıldı.Bana baktı.Gözleriyle sanki kıyafetlerimi çıkarıyordu.Kulağıma eğildi ve nefesini üfledi

''Daha derse 10 dakika var.Malzeme dolabına ne dersin?''

''Lanet olsun Ron hiç doymuyorsun olmaz zaten dün yüzünden hala yorgunum'' deyip kolunun altından sıyrıldım kahkaha atmaya başladı ve dolabıma doğru yürüdüm.İlk ders edebiyattı dolabımdan gerekli şeyleri aldıktan sonra beremi düzelttim ve sınıfa doğru yürümeye başladım.Sınıfa az kalmışken boşta kalan bileğimi sıkan elle sürüklenmeye başladım kafamı kaldırınca bunun Ron olduğunu farkettim.Ders zili çalıyordu ve Ron beni malzeme dolabına sürüklüyordu.

'Ron ne halt yiyorsun derse yetişmem lazım benim!'

'Bebeğim sana sabah attığım mesajı unuttun mu yoksa seni becereceğimi biliyorsun.Benden kaçışın yok.'

'Biliyorum ama bunu sık yapmak canımı yakıyor seni piç.'

'Bu hallerine bayılıyorum ah çok sexisin'

 Sexi olduğum için kendime lanet yağdırıyordum.Malzeme dolabını gördüğümde yine herzamanki gibi titremeye başladım.Ondan korkuyordum hemde gerçek anlamda deli gibi korkuyordum.Sadece kendi kıçını düşünen bencil herifin tekiydi ve ben bunu yapmak zorundaydım.Eğer ondan ayrılırsam olacakları düşünemiyordum bile.Ben korkudan titrerken çoktan malzeme dolabının önüne gelmiş ve Ron kapıyı anahtarla açıyordu.