U-6

404 15 2
                                    

Sabah erken kalktım yüzümü yıkayıp üstümü giydim. Bugün Nevzat Demir' e gidecektim. Yani Ozzy'e süpriz yapıcaktım. Avrupa yakasından anadolu yakasına geçmek zor olacaktı benim için. Bu yüzden erken kalkmıştım. Arabama atlayıp Ümraniye'ye doğru koyuldum. Trafik konusunda yanılmamıştım az da olsa trafik vardı. Telefonumu arabaya bağlayıp marş açtım.
"Haydi kalk ayağa yürü güneşe.."
Aklıma üniversite yıllarım geldi. Kendimi "İnan . Güneşli günler göreceksin" diye motive ederdim. Şimdi düşününce komikti ama görmedim mi? Gördüm. Tesislere girdim. Oğuzhan arkası dönük bir şekilde duruyordu. Yanındada Cenk vardı. Koşarak sırtına zıpladım yanağına öpücük kondurdum "Yavaş be Artemis. Kafam beynim patlar. Sonra ne yaparsın bensiz?!? " haklı "Haklısın kuşum" diyip sırtından indim Cenk bize baktı "Kuşum falan hayırdır?" dedi evet beni tanımıyordu "Derin Aksoy" dedim elimi uzatıp "Hmm... Şu ünlü yalak sensin demek? Neyse ben de Cenk." dedi " Genelde yalak Oğuzhan oluyor ama neyse.." dedim elimi sallayıp "Ece yani eşim..." Ozzye döndü ".. kardeşim Allah söyletti. O da burda. Geçin içeri tanıştırayım sizi." Ece nin gelinliğini benim yapacağımdan haberi yoktu galiba. "Ben zaten Ece yi tanıyorum. Ecenin gelinliğini ben tasarlıyıp ben dikicem" ikiside bana şaşkın ördek gibi bakıyordu "Eee hadi Ecenin yanına götürün beni" diyip ikisinin omzuna vurdum. Ece ye doğru gidiyorduk. Oğuzhan elimi tutuyordu. Ece bizi görünce ayağa kalktı " Ay Derin siz yoksaaaa" başımı salladım "EVET!" Şaşırmıştı" İyi ki darısı başına demişim" dedi ve sarıldı komikti. "Hadi gel seni görümcenle tanıştırayım." diyip çekleştirmeye başladı beni.İleride Şermin telefonuyla oynuyordu. İnternette görünenden daha güzeldi. "Abla bak bu Derin." ayağa kalktı "Merhaba canım. Ben de Şermin. Ee Derin senin neyin oluyor?" bana baktı "Sevgilim." kısa ve özdü . Şermin bana sıkı sıkı sarıldı "Hoşgeldin canım gelinim."
"Hoşbulduk." diyip gülümsedim "Eee nasıl mekanımızı?"
"Her ne kadar ter koksada. Mükemmel buldum." hep beraber güldük

XXX

2 saat falan oturmuştum sanırım. Oğuzhan bu süre içinde ise 3 gol atmıştı bir orta saha oyuncusundan böyle bir performan beklenilmezdi. Şenol hoca "Doping mi aldın diye sormuştu Oğuzhan ise bana baktı sonra dudaklarını yaladı "Hayır hocam. Şampiyon olana kadar çok çalışacağım." bana baktı ve elleriyle kalp şekli yaptı. Ben de ona öpücük attım. "Peki oğlum, sen böyle koşamazdın sadece çok şaşırdım. Hala inanamıyorum."

"Herşey mümkün inanmak zor değil."
Antreman erken bitmiş bana beni evime bırakmayı teklif etmişti. "Kabul edemem Oğuzhan sen yorgunsun zaten. Bir de benim işlerim var şirkette." başını salladı "Öyle olsun bakalım."
"Je t'aime, Özyakup" neden İngilizce söylemek varken Fransızca söyledim bilmiyorum. Ama en iyi konuştuğum dil Fransızcaydı. "Bir daha söylesene.." gülümsedi. Dayanamayacağımı biliyordu. Ama bu adil değildi.  "Je t'aime, Özyakup. I love you. Ich liebe dich . Te amo, ti amo. Te dua. Seni seviyorum." Altı dilde 'seni seviyorum' demiştim . Daha sonda da kendimi dudaklarında bulmuştum. Ayrıldığımda "Sana söz veriyorum; bu dudakları senden başka kimse öpmeyecek."

Selamm!!! Ben geldim bence güzel oldu. Bu arada kapak ile ilgilenenler bir önceki 'DUYURU!' adlı bölüme baksın😉
Sizi seviyorum!!!❤️

UNUTMA...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin