Bölüm şarkısı "Duyanlara duymayanlara" açılması gereken yeri belirttim❤️ özellikle Sancak'tan dinlemenizi tavsiye ederim.❤️
Ece yine arıyordu "Bırak açma. Anımızı bozmasın..." gözlerimi kısıp baktım "Efendim Ece?"
"Biraz daha iyi misin? Kahvaltıya Şermin ve Elis geldi. Sen de gel bekliyoruz." gitsem mi?
"Koyun bir tabak daha. Geliyorum.." Oğuzhanla vedalaşıp evinden ayrıldım. Zile bastım kapıyı Elis açtı sarılık, öpüştük falan kızlarla. Kahvaltıda Elis sessizliği bozdu" Derin dün gece ne oldu? Bizimle paylaşmak ister misin?" olumlu anlamda başımı salladım.
"Dün dışarıya çıktım Oğuzhanı bulmak için. Tenha bir yer vardı oraya baktım oradaydı ama tek değildi. Yanında bir kız vardı. Sonra bunlar öpüşüyordu. Bende görünce paramparça oldum. Ece üzülmesin diye belli etmedim. Sonra çıktım işte mezarlığa gittim. Ağladım annemle konuştum. Anneme olanları anlatınca rahatladım. Gece uyuyamadım." ağızımdaki lokmanın bitmesini bekledim "... sabah olanları anlamak için Oğuzhana gittim. Belki yanılıyorum diye; kızın gözüne bişey kaçmış o da çıkarayım derken arkadan iğrenç bir görüntü çıktı ortaya." kızlar mutlu bir şekilde gülümsedi "Bitemezdiniz siz zaten en fazla 5 dakika 1 dakika bile ayrı kalamıyorsunuz.." dedi Elis güldüm. Kahvaltıyı edip masayı topladık şimdi sıra muhabbetteydi "Dün neler oldu?" diyip pis pis sırıttı Şermin. Ece kızardı mora dönüyordu. Kahkaha attım "Şermoş tamam bırak orası özel" dedim hep beraber güldük. Akşam beyler buraya gelecekti yani buradaydık. "Düğün videoları ne zaman gelir?" diye sordum "Bilmem ki... Bir bilemedin iki haftaya.." dedi Ece. Akşama kadar muhabbet ettik. Erkekler gelince yemek yiyip sofrayı kaldırdık sonra da zaten muhabbet ve veda... Oğuzhanla hiç konuşmamıştık bu gün. Neden bilmiyorum sanırım onun konuşmasını istemiştim ama konuşmayınca ben de konuşmamıştım. Aslında özlemiştim... Eve gitmek istemiyordum. Sahil yolunda park edip sahil boyunca yürüdüm. Yürümek bana iyi geliyordu, yürüyerek bütün sinirimi atıyordum galiba... Rüzgar tokatlıyordu beni, bir banka oturdum. Bedenim uyuşup hareket edemeyecek kadar donunca kalktım. Biraz daha yürüdüm. "Seni özledim... Üşüyor musun?" sesin sahibine baktım. "Üşüyorum aldırma...Oğuzhan ilişkimizin sonu nereye gidiyor?" anlamamış gibi baktı" Nasıl yani?" söylediği cümleden belliydi anlamadığı." Biz ileride ne olacağız?"
"Sonunu düşünen kahraman olamaz..." ne alakası vardı şimdi bunun?
"Ne demek istiyorsun? Ben de diğer kızlar gibi gelip geçici bir heves miyim?" derken ayağa kalkmıştım. Cevap vermedi, veremedi, veremezdi... Yüzü yoktu...
(Şarkıyı burada açın..)
Oğuzhandan...
Gelip geçici bir heves olduğunu düşünüyordu. Acaba ben de onun için geçici bir heves miydim?
"Ya ben? Ben de mi geçici hevesim?" kaşlarını çattı. "Ben sana aşığım, Maestro...." demesine bile kalmadan yaşları yanaklarını ıslattı. Başımı salladım ellerimi iki yana açtım
"Duyanlara, duymayanlara...
Soranlara, sormayanlara...
Ben onu seviyorum çok.
Çok seviyorum..." sarıldı bana"Herkes bize bakıyor." dedi fısıltıyla "Baksınlar... -bağırarak-Duyanlara, duymayanlara... Ben onu seviyorum..." daha fazla konuşamamıştım. Çünkü dudaklarımdaydı artık...
Öhöm.. Öhöm.. Biraz geç geldi ama affedin.. Sizleri seviyorum.❤️