Kapının sesiyle kendime gelmiştim. Cenkler akşam yemeğine gelecekti. Kapıya doğru gidip açtım elinde en sevdiğim çiçeklerle Maestrom duruyordu. Yanağından bir buse aldım
"Hoş geldin kalbimdeki melodinin Maestrosu.." lanet olası gülüşünü sergiledi.
"Hoşbulduk Artemis" içeriye girdi. Sanırım ilk defa evime geliyordu. Zaten 2. haftamızdı pek birşey olmamıştı aramızda. "Eee menüde ne var?"
"Tavuk sote, yayla çorbası, yaprak sarması, Boşnak mantısı.." başka ne yapmıştım ".. he bide güveçte mantar." ağzının suları şıp diye akıyordu. "Of mükemmelsin hayatım.""Biliyorum.. Mutfakta işim var birazdan gelirim." dedim ve mutfağa geçtim. Ortaya, karışık bir salata yapacaktım salatalıkları çıkardım yıkayıp kesme tahtasına koydum bıçağı çıkarıp kesmeye başladım. Hızlı kesiyordum, her zamanki halimdi. Bir ara kursa gitmiştim hatta. Belimde hissettiğim ellerle bıçak kayıp parmağıma girdi. "Aaaahhhh. Oğuzhan n'aptın yaaaaa!" evet, sakar biriydim bıçak her an elimden kayabilirdi ama bunun sakarlıkla alakası yoktu. Tamamen Oğuzhanın suçuydu. Parmağımı dudaklarına götürüp emmeye başladı "Kanının tadı çok güzelmiş." acımı birazda olsa unutturmuştu.
"Mampir." güldü. Sen gülme. Yada gül ama benden başkasına gülme! "Yara bandı var mı?""Var. Soldan dördüncü çekmece." çekmeceyi açtı yara bandını çıkardı "Bantlamadan son kez emiyim dur." Allah'ım neydi günahım?!?
"Ben üzerimi değiştireyim. Neredeyse gelirler." odama çıkıp üzerimi değiştirmiştim. Makyajımı sade tutacaktım. Fondöten sürmeye gerek yoktu, cildim zaten kusursuzdu. Rimel ve allık sürüp bitirdim. Aşağıya indiğimde Oğuzhan ıslıklarla karşıladı beni. Yanağından öptüm "Teşekkür ederim canım sevgilim" zil çaldı kapıyı açtığımda Ece içeri girdi "Cenk hayır olmaz!"
"Hayır Ece olur!" Oğuzhan araya girdi "Hayırdır gençler ne oldu?" Ece saydırmaya başladı "Sana milyonlarca kez 150'yi geçme dedim! Dinleyen yok!" şuna bir son vermek lazımdı "Hey hey!! Sakin olun. Sizin 3 ay sonra düğününüz var!!! Kendinize gelin!!" birbirlerine sarıldılar "Hah şöyleee..." Oğuzhanda bana sarılmıştı. Kulağıma fısıldadı "Sen mükemmel bir kadınsın."
"Biliyorum.."XXX
"Oynamayın artık şu oyunu!" yemek bittiğinden beri oturmuş Pes oynuyorlardı. Oynasınlar. Ben öylesine almıştım belki oynarım diye ama tek oynayınca tadı çıkmıyordu. "Ece boşver sen benimle gel.." ayağa kalktım ve çalışma odamın kilidini açıp içeri girdim.Çalışma odamın kapısını daima kilitlerdim. Masamın üzerinde bir çizim vardı. Ece baktı ve çığlık attı "Ya Derin sen mükemmel bir kadınsın. Bu şimdi benim mi?"
"Hayır bu senin değil." üzülmüş bir şekilde bakıyordu. En önemli çizimlerimi kasada saklardım. Şifreyi tuşlayıp kasayı açtım içinde ki kağıtlar arasından gelinliği aradım. Kenarına 'Ece' yazdığım kağıdı bulup ona uzattım. Hayatımda ilk defa duyduğum bir çığlık attı " Sen, dünyanın, en, en, en, mükemmel kadınısın!!!" beğendiğine sevinmiştim "Beğendin mi?" şaşıran görlerle baktı "Beğenmedim, aşık oldum!!" içeriye Cenk ve Oğuzhan girdi "Ne oldu öyle?" dedi Cenk "Derin gelinliğimi çizmişte heyecanlandım. Öyle merak edilecek bir durum değil aşkım." Cenk kaşları kalkık dinliyordu "Bakabilir miyim?" gelinlerin gelinliklerini gelinlerden başka kimseye göstermezdim. "Hayır, Cenk. Göremezsin. Prensip meselesi.." boynu bükük oyun salonuna gitti. Ece yanaklarımı sıkıp öpüyordu.
Eee yeni bölümü beğendiniz mi? Derinle Oğuzhan arasında pek birşey olmadı ama güzel oldu.🤚🏻 Görüşlerinizi bildirmek için yorum yapabilir yada bana instagram yoluyla ulaşabilirsiniz👇🏻
lvnr_kync