Çağrı'danBeynimizin çoğunu kullanırız. Beyin organlarımızı istem dışı çalıştırır. Hem bir işle uğraşıp hemde hayal kurabiliriz. Bunlar sadece basit işlevleri. Ancak birşeye odaklandığımızda beynimizin sadece küçük bir kısmını kullanırız. Sadece minik bir kısmını. En iyisi çok düşünmemek diyorum ama bunu düşünürken bile düşünüyorum...
Adım Çağrı. 17 yaşındayım ve liseye gidiyorum. Bana yeten bir arabam var. Ne lüks ne de basit. Koyu kahverengi saçlarım ve siyah gözlerim var. En yakın arkadaşım Doğu.
Buraya kadar normal bir hayat yaşayan normal bir genç gibi gözüküyorum. Şimdi hayatımın diğer kısmına geçelim. Bir yıldır tuhaf olaylar yaşıyorum. Kuvvet uygulamadan cisimleri hareket ettirebiliyorum. Tam bir delilik olduğunu biliyorum. Ama bir haftadır eminim. Çünkü bunu Doğu'da görüyor. Bu garip olayı sadece ben yaşamıyorum. Doğu daha önceden gerçekleşmiş ama bizim görmediğimiz olayları rüyasında görüyor.
Yaptığımız araştırmaları çalışma masasında gözden geçirirken karşımda duran kalem kıpırdamaya başladı. Yine başlıyoruz. Bu çok tehlikeli bir güç. Kontrol edemiyorum. Bir seferinde Doğu gelmeseydi bir adamı öldürecektim. Genelde sinirlenince veya gergin olunca gerçekleşen bu gücü istemiyorum.
Kalem havalandı ve yüzümle aynı hizaya geldi. Kendimi dış dünyadan soyutladım. Artık sesleri duymuyordum. Sadece kaleme baktım. Ucu bana doğru döndü. Tam gözüme doğru hızlanmaya başladı. Gözlerimi büyüttüm.
Odanın kapısının hızla açılmasıyla kalem masaya düştü. Kafamı kapıya çevirince Doğuyu gördüm. Tek omzuna astığı çantasını odamın bir kenarına fırlattı ve elindeki kağıtlarla yanıma geldi. Az önce kör olmaktan mı kurtuldum lan? Birdenbire Doğu'nun üstüne atladım. Göz bu boru değil.
"Ne yapıyorsun lan!"
"Şey sorry kanka" diyip üstünden kalktım. Sarılınca yere düşen kağıtları eline aldı ve masanın üzerine önüme koydu. En üsteki kağıtta çok eski zamanların resmi olan bir çıktısı vardı. Resimde dört tane kişi vardı. Erkek veya kız olduğu seçilmiyordu. Resmin üzerinde dilimiz olmayan bir yazı yazıyordu. Önceki biriktirdiğimiz bilgileri yazdığım siyah deftere yazıyı kopyalayarak yazdım.Doğu'dan
10 gün kadar araştırma yaptık. İşimize yarayan şeyleri elimdeki siyah deftere yazdık. Çok yorulduğumdan ve uzun zamandır düzgün uyku uyumadığımdan yatağa yüz üstü atladım.
***
Nerede olduğumu anlamak için kendi etrafımda döndüm. Bir binanın arka bahçesindeydim. Binanın etrafından dolandım. Ön tarafa gelince buranın okul ulduğunu anladım. Okulun üstünde 'Uthem Lisesi' yazıyordu. Çığlık sesi duyunca irkildim ve başımı sesin geldiği yere çevirdim. Tahminimce ses okulun terasından geliyordu.
Açık olan kapıdan okula girdim. Merdivenleri çıkarken bunun rüya olduğunu bildiğim halde heyecanlandım ve birazcıkta korkmuş olabilirim. Terasa girince biraz uzağımda bana yan duran kızı gördüm. Zayıftı ve sarışın saçları vardı. Yüzünü göremiyordum. Terastaki tüm sivri metaller ve sert cisimler havalandı. Merakla neler olacağını izledim. Havalanan cisimlerin ucu kıza döndü ve saplanmak üzere harekete geçti. Endişe ile izlemeye devam ettim. Elimden hiçbir şey gelmiyordu.
Hızlanan cisimler kıza yaklaştı. Kız kollarını iki yana açtı ve ellerini siper aldı. Tüm cisimler havada kaldı. Sonra yere düştü. Kız tam bana yüzünü dönerken herşey kayboldu.
***
Gördüğüm rüyadan uyandıktan sonra kızın yüzünü görebilmek için tekrar uyumayı denemiştim. Kısaca yataktan çıkmadım ve okula gitmedim. Rüyamın gerçekleştiğini biliyorum. Bize yardım edecek biri olduğu için mutluyum. Fakat kız hakkında tek bildiklerim Uthem Lisesinde okuyor ve sarışın olduğu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTULMUŞ GÜÇ
Storie breviİnsanlık için büyük, Benim için çok büyük bir adım. Yani sanırım. Kolay şeyler yaşamıyorum. Belki de delirdim ama yalnız değilim. Birbirimizi bulduk. Sonra? Amacımız ne? Süper kahramancılık mı? Bitti sanarken hâlâ fragmandaydık. Başrollerin biz oldu...