Arkasındaki iki kılıcı aldı ve bana saldırdı. Ben de yerden bir sopa aldım ve kendimi savundum. Biz uzun bir mücadele verdikten sonra kızın yardımcısı "polisler burada" dedi.
- Seni de Ejder'i de geberticem. Bekleyin beni.
Ben kaçarken peşime Murat Komiser takıldı:
- Beni yakalayabileceğini düşünmüyorsun dimi komser
- Boşuna kaçıyorsun elimden kurtulamayacaksın Maskeli Kız
Daha hızlı koştum ve bir sokağa girdim. Onu atlattığımı zannederken arkamdan geldi ve kafama silahı dayadı:
- Sen kimi atlattığını sanıyorsun sokak kedisi. Ejder'in hesabına mı çalışıyorsun konuş. Konuşsana kızım dilini mi yuttun?
Arkamı döndüm ve silaha ayağımla vurdum:
- Bak kadına şiddete karşıyım diye bir şey yapmıyorum. Kafamın tasına attırma efendi ol.
Kaçtım ama çıkmaz sokağa girdim. O da peşimden nefes nefese geldi:
- Artık kaçacak yerin kalmadı Maskeli Kız. Ejder'in nerede olduğunu söyle çabuk. Onun hesabına çalışıyorsun dimi. Çıkar şu maskeni de yüzünü görelim.
Silaha sarıldım amacım şarjörü çıkarmaktı amacıma ulaştım da:
- Ejder'in yerini söylemeden ölürsen diriltir bir daha öldürürüm seni.
Sonra da duvara tırmanarak kaçtım.
Kendi depoma gittim. Ejder'in hesabına çalıştığımı sanıyor. Gerizekalı senin yüzünden Ejder'in yerini öğrenemedim. Bir daha karşıma çıkarsan bu senin sonun olur komser.
Bunları düşünürken uyumuşum. Uyandığımda kendime bir elbise buldum ve malikaneye geldim. İçimden:
- Evet Zeynep Şanlı yeni evine hoş geldin. Bir pot kırmadan kapağı şu eve atalım. Madde 1: Zeynep Şanlı hanım hanımcık kırılgan nazik çıtkırıldım bir kız. Aynen öyle olmam lazım. Yanlış giyinmedik umarım bulduğum en hanım efendi kız kıyafeti buydu.
Kapıyı çaldım ve kapıyı Melis açtı:
- Buyrun kimi aramıştınız?
- Meraba ben Zeynep Şanlı
- Zeynep Şanlı
İçeri girince birkaç anımızı anlattım Melis de bana inandı ve bana Zehra'nın odasını verdi. Benim için bir değişiklik olmadı ben zaten burada kalıyordum. Biraz dinlendikten sonra bahçeye çıktım. Bahçede gezerken bir adamla çarpıştım:
- Önüne baksana be ayı
- Ayı mı? Sen kime ayı diyorsun be şaşkoloz
- Şaşkoloz mu? Doğru konuş be kereste
- Hadi be ukala dümbeleği seni
- Yeter be yürü git!
- Asıl sen yürü git kaknem şey
Tam gidecektim bunu söyledikten sonra geri döndüm ve yumruğumu kaldırdım:
- Ne dedin sen? Ne dedin?
- Napcan? Adam mı dövcen?
- Ne oldu susup kaldın öyle sirk maymunu gibi.
- Bir şey söylicem ya sen başa bela mısın? Git belanı başkasından bul. Senin beynine kurtçuk falan kaçmış olabilir bence tedavi ol derim.
- Bak hala konuşuyor ya. Armut kafa
- Düdük makarnası
- Vitaminsiz karga
Bir şey diyemedi sustu:
- Ne oldu? Donup kaldın yampirik.
- Yampirik nedir ya? Sen ne biçim bir şeysin ya kimsin sen ya?
- Sen kimsin?
- Önce ben sordum kimsin sen?
- Ya asıl sen kimsin?