- N'apıyorsun sen ya pis fırsatçı
- Kızım görmüyor musun kamyon ezicekti seni
- Ben gördüm kamyonun geldiğini kaçıcaktım zaten. Sana mı kaldı beni kurtarmak?
Coffeyi kapattım ve eve gidiyordum bir adam bana çarpıp boynumdaki yüzüğü aldı ve kaçtı. Onu takip ettim Murat'ın evine geldi. Yılmaz da oradaydı. Olan biteni izlemek için pencere kenarına geçtim. Yılmaz içeri daldı:
- Teslim ol
- Zilin yerini bilmiyor musun ortak?
- O yüzük sende ne arıyor lan. Niye Zeynep Hanım'dan çaldın o yüzüğü?
- Anlamadım ne demek istiyorsun?
- Neyden bahsettiğimi gayet iyi biliyorsun Murat. O yüzüğü Zeynep Hanım'dan çaldın. Her şeyi gördüm. Buraya kaçtın. Seni buraya kadar takip ettim. Kertenkele de o yüzüğün peşindeydi. Yoksa sen Kertenkele misin?
- Evet Kertenkele benim
- Demek Kertenkele sensin. Yüzünü değiştirdin o zaman
- Nasıl? Yakışmış mı?
- Ulan nasıl kandırdın bizi onca zaman. Sadece yüzünü değiştirerek bunu başaramazsın.
- Mesleğimiz bu ortak: Kandırmak
- Kes lan. Bana ortak deme
- Ayıp oluyor ama ortak o kadar birlikte çalıştık eski günlerin hatrına
- Kes lan. Yakaladım seni Kertenkele. Ayağa kalk lan
- Seni mi kırcaz be ortak
- Yüzüğü bırak. Arkanı dön lan
- Ortak ayıp ediyorsun
- Arkanı dön lan adi herif
- Seni mi kırcaz be ortak
- Ortak deme lan bana dön arkanı. Sakın yanlış bir hareket yapıyım deme sakın
Yılmaz kelepçeyi takacakken Murat silahı Yılmaz'ın elinden aldı ve ona doğrulttu:
- Kımıldama vururum
- Sakin ol ortak
- Ne ortağı lan? Demin adi herif demiyomuydun?
- Kişisel algılıyorsun ya hemen. Ben lafın gelişi söylemiştim bir kere
- Kes lan.
- Ortak ne yapıyorsun?
- Kertenkele olduğumu öğrendin. Beni deşifre ettin. Ölmen lazım
- Sana yemin ediyorum vallahide billahide Kertenkele olduğunu hiç kimseye söylemiycem
- Artık kim olduğumu biliyorsun. Ölmen lazım
- Ya hayır yapma
- Öldürücem
- Hayır!
- Vurucam seni. Baam!