- Ben o fotoğrafı Zehra'nın dolabında gördüm Melis. Merak ettim bakıyordum
- Zehra'nın dolabında mı? Zeynep! Zehra öldükten sonra o dolabı toplayan bendim. Ve o dolapta hiç bir şey yoktu. Bu fotoğraf da gözümden kaçmış olamaz herhalde.
- Dolabın arkasına düşmüştü fotoğraf Melis. Bu yüzden görmemiş olabilirsin.
- Gergin görünüyorsun Zeynep. Canını sıkan bir şey mi var? Anlatmak istersen dinleyebilirim.
- Yok canım ben gerçekten çok iyiyim. Bir şeyim yok.
- Sanki uzun zamandır benden bir şeyler saklıyor gibisin.
- Ben senden ne saklayabilirim ki Meliscim. Ama inan ben bir gün konuşmak istersem içimi açacağım ilk kişi sensin. Bunu bilmeni istiyorum.
- Peki canım.
Neden Melis'e Zehra olduğumu söylemedim ki?
Maskeli kız olduğumu öğrendiklerinde hapse girmekten mi korkuyorum?
Yoksa sevdiklerimin Zehra olduğumu öğrendiklerinde beni kabullenmemelerinden mi korkuyorum?
Yapayalnızım bu dünyada!
Belki de sırrımı Melisle paylaşmalıyım.
O da bana zamanında az gıcıklık yapmadı.
Olsun... Ondan başka kimsem yok ki.
Sabah olunca hava almaya çıktım. Deli Meryem ve Gizem yine karşı karşıya geldi.
Bir masaya oturdular ve el kızartma yarışı Deli Meryem ile başladı: