Dosyayı masanın üzerine bırakıyormuş gibi yaptım sonra da kaçmaya başladım. O da arkamdan bağırdı:
- Dur dedim sana
- Sıkıysa yakala
- Ver o dosyayı bana
- Ya ne var bu dosyada merak ettim şimdi
- Ne biliyim kızım? Daha ben okumadım
- Gerilme, ben okur paylaşırım senle
- Bir de benle kafa buluyor ya. Bittin kızım sen
Önüme çıkan ilk duvara tırmandım gidecektim:
- Dur! Çabuk o dosyayı bana ver. Yoksa çok kötü şeyler olucak.
- Ya merak etme ben okuycam paylaşcam senle.
- Neden o dosyayı istiyorsun?
- Bu mu? Ben bunun için senin evine girmedim ki. Neden Ejder'in peşindesin?
- Ben polisim. Sen neden Ejder'in peşindesin?
- Neden merak ediyorsun?
- Melis'i Kara Kemal'in elinden neden kurtardın?
- Neden Kertenkele'nin peşindesin? Kertenkele yaşıyor mu?
- Bu seni niye ilgilendiriyor?
- Benim Ejder'in peşinde olmam seni niye ilgilendiriyor? Ay Yıldızlı Adam Kertenkele mi?
- Bunu biliyor olsam bile senin gibi bir suçlunun tekine söyler miyim?
- Belli ki bana yardımcı olamayacaksın komser. Ben gidiyorum, sakın peşimden gelme sana zarar vermek istemiyorum.
- Dur dedim. Neden Ejder'in peşindesin? Ve bunun Zehra Şanlı ile bir ilgisi var mı?
- Seni ilgilendirmez.
- Dur dedim.
Arkamdan bir şey fırlattı. Ve dosyayı düşürdüm. Ben de oradan kaçtım ve eve gittim.
Sabah olunca coffeye gittim. Ben geldiğimde Murat herkesin saçına bakıyordu:
- Ne oluyor burada?
- Ne mi oluyor? Yemeğimden saç çıktı hanfendi. Ve kimin saçı olduğunu bulmaya çalışıyorum. Bir saniye bakabilir miyim saçınıza? Evet bu saç sizin saçınız ve yemeğimden çıktı hanfendi.
- Ne saçmalıyorsun?
- En ufak bir şüphem bile yok bu saç senin saçın
- Bırak saçımı huylanıyorum
- Bir saniye durur musun?
- Bırak saçımı!
- Ya bir saniye duru musun? Bakmaya çalışıyorum
Masanın üzerinde duran pastayı altım ve yüzüne fırlattım:
- Ne yaptın sen?
- Hak ettin ama elli kere söyledim saçımı bırak diye
O da bana masanın üstündeki bir başka pastayı fırlattı:
- Hem yemeğimde saçın çıkıcak hem de üste çıkıcaksın. Nasıl? Lezzetli mi?
Üzerine çikolata sosu döktüm:
- Al bu daha lezzetli
Bir tane havlu aldı ve üzerini sildi. Sonra da kelepçe çıkarıp elime taktı:
- Aaa n'apıyorsun?
- Görev başındaki emniyet görevlisine fiziksel saldırıda bulundun. Gözaltına alıyorum seni.
- Saçmalama boş boş konuşuyorsun
- Yürü!
Beni karakola götürdü. Yılmaz olmasaydı 48 saat orada tutacaktı beni bu manyak komser. Ben de eve gittim.
Akşam olunca Melis beni yemeğe çağırdı. Ben de eski elbiselerimden birini bulup giydim ve aşağı indim. Herkes " Zehra'nın elbisesi sana çok yakışmış" diyorlardı. Murat arkasını dönüp bana bakınca bir şey oldu. Ağlayacak gibiydi. Sonra da " Benim acil bir işim çıktı" dedi ve gitti
Ben de Zehra'nın yani babamın ölen kızının mezarı başına gittim. Orada bir adam vardı. Arkası dönük olduğu için yüzünü göremedim. Ve arkasından bağırdım:
- Kimsin sen? Zehra'nın mezarı başında ne işin var?