Gökyüzünün Tutsakları

2 2 1
                                    

Hayallerimizle büyüyen çocuklardık hayallerimize tutunurduk, tek umudumuz olurdu tutunduğumuz tek dal...
Biz büyüdük bizimle beraber hayallerimiz... Eskiden annemizin almadığı çikolatanın hayaliyle üzülürken ;şimdi ölü ruhumuza mutluluğu hayal edip m 'sini bulamamamıza yaktık...sevip kavuşamamıza sevipde sevilmememize, isteyipte ulaşamadıklarımıza
Yaş artıkça hayallerden geriye kırıkları kaldı kalbimizde
Yeri geldi kalbimiz yandı o yangında küllerinden umud edip devam ettik yolumuza, pes etmek gibi bir şey kabul edilemezdi vefalı çocuklardık kırılsak kırmayan üzülsek belli etmeyen.
Büyüdükçe kırdık büyüdükçe üzüldük üzdük...
İsteyerek değildi yaptıklarımız isteyerek üzmedik üzmezdik
İçimizde o çocuğu öldürmedik çünkü  öldürmek istemedik ölürse bizde ölürdük;
Yaşamalıydı ama asla büyümemeli. Bize geçmişi hatırlatmalıydı o küçük hayal gücümüzle hayal edip kazanamamışlıklarımızı...

Hayattı bizi değiştiren gerek gerçeklerle sınadı gerekse sevdiklerimizi aldı elimizden
Kaybederek büyüyenlerdendim belki de tek kalmışlığım hayatta olmam onada kazanmak denirse...

"Anne... Kaç yıl oldu beni bırakalı, saydın mı hiç anne düşündün mü ben saydım 4yıl oldu siz benden gideli dört yıl özledin mi beni ya sen baba peki... Sen küçük kardeşim ben sizi çok özledim. Bazen keşke o gün sizinle olsaydım diyorum belki şu an beraber olurduk. Ama merak etmeyin bende yanınıza gelicem elbet, ama zamanı var eğer hala yaşıyosam hayatın benden alacağı çok şey var demektir. Sizden sonra kaybederek büyüdüm ve hala yaşıyosam çekeciğim bütün acılara mahkumum"

Mezarın başında herzamanki gibi konuşurken arkadan tanıdık gelen bir ses "aslında bunların hiç birine mahkum değilsin sarışın" arkamı döndüğümde umutu görmemle rahatladım "ya sen sürekli  arkadan gelip beni korkutmak zorundamısın" dedim evimin önündeki olayı anımsatarak "ayrıca burda ne işin var" diyerek sorumuda sordum "gördüğün gibi mezarlıktan geçiyodum ve ağlayan bir sarışın görünce durmak istedim" dedi oda yaşadığımız olayı hatırlamış olmalıydı.
"neden? "sinirli bir şekilde çıkıştığımda
" hey atarlanma sarışın hadi gel geç oldu tek kalma burda hem galiba dertlisin  seni bir yere götürmem gerek "umutun dediğine anlam verememiştim ama" neden seninle geliyim hem nereye gidicez "demektende geri kalmadım
" çok soru soruyorsun sarı kafa gel dedim Sana " elimden tutup çekerken" bir dakika"umutu durdurup annemlere döndüm yanlarına eğilip "sonra tekrar gelicem şu an uğraşmam gerekn bir ayı var ve Hmm yanlış anlamayın arkadaşım bile sayılmaz" fısıldayarak konuştuktan sonra annemin mezar taşını öpüp eğildiğim yerden doğruldum
Yüzümü umuta döndüm ve "gidebiliriz" dedim önden yürürken umutun arkamdan gelmediğini fark edip durdum "hadi sene" umutun yüzünde 'hata mı ettim acaba' bakışı atıp "araba bu tarafta sarı kafa takıl peşime" umut uzaklaşırken kaybetmemek için peşinden gittim.

***********

Arabaya bildiğimizden beri ikimizden çıt çıkmıyordu sonunda sıkılıp kaç kere sordum saymadım ama "nereye gidiyoruz söyliyicen mi" umut bıkkın bir şekilde dönüp gözlerime baktı o an fark ettim gözleri çok güzeldi kahverengiydi ama mavi olsa bu kadar parlar yani onun gözleri denizi anımsatırken
Benimkiler sönük ve ıssız dı

"ulan ulan varya kaç kere sordun alfa ne mızmız birşeymişşin lan " dedi bana dedi mızmız bana" benmi mızmızım konuşmuyom lan " ağzıma görünmez bir fermuar çekip arkama yaslandım tabi bu sessizlik bünyeme fazla gelip uykuya dalar kadar

+++++++++++

Gözlerimi yavaşça açtığımda hala arabadaydık kafamı umuta çevirdiğimde kafasını hemen diğer tarafa çevirdi
Hey hey o benimi izliyordu "sen benimi izliyodun" cidden sordum bunu evet umut başını bana çevirdiğinde "seni izlesem bunu gizli gizli yapmam sarı kafa sen uyurkende emin ol gizli iş yapmayı sevmem" verdiği cevapla şapa oturmuştum hayır yani izliyosada söyliyicek mi sanki mal gibi niye soruyosam

Üstümdeki mallığı bir kenara koyup arabadan inen umutla bende indim anında temiz fava ciğerlerime dolarken eşsiz manzarayla olduğum yerde kala kaldım bütün İstanbul ayaklarımızın altındaydı boğaz köprüsünün ışıkları etrafı aydınlatmada aya yardım ederken denize vuran yanısamalarda görsel bir şölen oluşturmuştu adeta
ben nutkum tutulmuş bir şekilde manzarayı izlerken

Ne kadar klasik olsada uçurum kenarı her şeyin başladığı yerdir bir deniz kenarı

İçsesimin yaptığı edebiyatla konuyu yine başka yerlere çekeceğini anlamış çekmesine izin vermeden onu geri yollamıştım ardından umutu daha fazla bekletmemek adına yanına gittim ve oturduğu nemli çimenlere bağdaş kurup manzarayı izlemeye devam ettim

Yarım saat falan olmuştu hala sessizce manzarayı izliyoduk tabi  umut konuşmaya başlamasaydı daha bir kaç saat kesintisiz izlerdim ama umutun sesiyle ona dönüp söylediklerine kulak astım

"bak sarı kafa iyi bir konuşmacı değilim ama mezarlık konuşmana kulak misafiri olmuş olabilirim " duraksadı ardından elini ensesine koyup devam etti
" hani dedinya hala hayattaysam kaybedeceğim çok şey var diye mmmm belkide kazanacakların olduğu için hayattasındır ayrıca bu siktiğimin hayatında hiçbirşeye mahkum değilsin hiçbirşey yapmak zorunda değilsin bu konuda ipler senin elinde olayların akışını değiştire bilirsin atarlı kız "
Umutun söyledikleri... Eklilenmiştim ama artık benim için bir anlam ifade etmiyordu bu cümleler, ki ilk söyleyende umut değildi bir çok kez duymuştum bu kelimeleri teselli cümleleriydi ama umutun ses tonunda ne acıma nede teselli tonu vardı tüm bir şekilde canımı acıtmadan söylemişti işte buna şaşırmıştım "sanki sevdiklerini kaybetmiş gibi konuşuyorsun soykan" soy adıyla hitap etmiştim sinirlendiğimde sürekli soy isim ile hitap ederim karşımdakine.

Umut öylece yüzüme bakıp "kaybettim demek için sonunda ölüm olması gerekmez sönmez yaşarken de kaybedersin ve bu seni ölümden daha çok etkiler" sözleriyle konuşmayı bitirmiş ve nemli çimenlere bırakmıştı kendini, bende söyliyicek bişe bulamayıp soğuktan buz kesmiş bedenimi onun yanına atarak uzanmıştım
Kafamı çimlere koyar koymaz soğuğu daha derinden hissetmiş ama gözlerim gökyüzüyle buluştunda yerini heyecana ve iki kat şaşkınlığa bırakmıştı ağzım açık bir şekilde gökyüzünün karanlığını aydınlatan binlerce yıldıza baktım ve daha önce hiç bu kadar yıldızı bir arada görmediğimi düşündüm

Hayat garipti bir üzüyordu birde o kırgınlıkları anlından olsa unutturup mutlu olmamızı sağlıyordu şu an yaşadığım olay gibi

"muhteşem" etkilenmiş olduğum sesimin tanısında belli ederek  bıraktım dudaklarımdan  sonunda umutun sesini işitmiştim "çok güzel değilmi buranın adı yıldızlar vadisi sebebiyse hiçbir yerde olmayacak kadar çok yıldızın burda bir arada olması" yüzünü gökyüzünden ayırmadan.

Düşündüm acaba yıldızlar kadar özgür geceyi aydınlatacak kadar gücümüz olsa... Keşke bir yıldız olsaydım dedim içimden bunu dışımada vurarak "keşke bir yıldız olsaydım" dediğimde  umut önce kaşlarını çattı gökyüzüne bakan kahverenginin anlam veremediğim bir güzelliğe sahip olduğu gözlerini benim sönük ve ıssız gözlerime çevirdi "neden" dedi gözlerimin içine bakarken omuzlarımı silkip "yıldızlar kadar özgür olmak istiyorum"
"peki yıldızların özgür olduklarını nerden çıkardın sarı kafa "
" onlar istediği yerdeler ve geceyi aydınlatacak kadar büyük güçleri var" gözlerini gözlerimden ayırmadan "yıldızlar gökyüzünün tutsaklarıdır sarı kafa" biraz durdu ve "onlar sahtedir unutma yıldızlara ışığını veren de aydır" dedi gözlerini gözlerimden kaçırıp tekrar gökyüzüne bakmadan önce aslında düşününce ay olmak daha mantıklı gelmişti.

bir kaçış yolu aramalıydı insan gerek başka şeylerin yerine geçerek gerekse hayattan soyutlanarak ben kendimi hep başkasının veya başka nesnelerin yerine koymayı şeçerdim, severdim kendimi kedi belki yıldız belki güneş belki ay yerine koymayı birazda olsa mutlu ederdi beni.

Yıldızlar gökyüzünün tutsakları demişti umut bu söz beni hatırlattı bana bende ve bizde bu hayatın bir tutsağıydık ve bize işığı verende başkası idi, bizde  sahteydik ama illa gerçeklerle yüzleşecektik çünki gerçekler kaçınılmaz bir gerçektir.

Okudun barı oyla 😘😘

Punçiklerim diğer bölümlere göre biraz kısa olmuş olabilir ama çok güzel bir bölüm oldu bence
Okurpunçiklerime çoook teşekkür ederim

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 17, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BAŞLANGIÇIN ADRESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin