BAŞLANGIÇIN ADRESİ

"pişt

Müdürün odasının önünde önüne geldiğimde kapısının önünde umut ve arkadaşlarını gördüm ama dövdüğüm kız yoktu büyük ihtimalle müdürün yanındadır. Diyerek geçiştirdim ve odaya ilerledim

Tam Odanın Kapısına varıp içeri giricem dövdüğüm kızın-evet hala adını bilmiyorum - arkadaşı kolumu tutup söylenmeye başladı "seninle sorra görüşücez" allahım sayıylamı yolluyosun ya! Müdürün kapısını çalıp kıza sikici bakışlarımdan attım "bak kızım sizi benim çevremde görmiyim o arkadaşının üstüne senide koyar öyle sikerim anladın mı?" kaşlarımı kaldırıp kıza baktım kız tam ağzını açmış konuşacakken içerden müdürün sinirli ve tok sesi "gel" cümlesini kulaklarıma taşıdı. Bende kızın konuşmasını beklemeden içeri girdim

Kapıyı açtığımda direk müdürün kızgın bakışlarına maruz kalmıştım ardından "gel alfa gel bakalım bugünki mevzun ne "lafı ne kadar sinirli olduğunu kanıtlar gibiydi, müdür azarlayıcı konuşmasına devam ederken ben arkamdan kapıyı kapatıp müdürün ahşap görünümlü siyah masasına doğru yaklaştım

Müdüre cevap vermeden etrafıma bakınırken arkamda sağda kenarları odaya uygun ahşap döşemeli boy aynasına bakan bir adet orospuya takıldı gözlerim

Sanırım benim yaptığım izlere bakıyordu iç sesim  bak aynaya bak o izler kolay  kolay geçmez dediğinde  kötü kız kahkahası atık. tekrar müdüre döndüm ve "mevzu benlik değil hocam arkadaş kaşındı ayrıca haketti " dedim en soğuk sesimle
Müdür iyice sinirlenmeye başlamış olucakki "ne demek hakketi alfa! kızın haline bak hemen yeşimden özür dilemeni istiyorum" özürmü Why!?! Ağını burnunu kırmadığına dua etsin alfacım takma  iç sesimle hing five= yazarınız nası yazıldığını bilmiyor inş doğru yazmışımdır= yaptık ama benim sinirler çoktan gerilmişti haklı olduğum durumlarda özür dilemekten nefret ederdim ki özür dilediğim insanlar nadirdir.

sakinleşmek adına gözlerimi kapatıp tekrar açtığımda müdüre bakıp "pardonda hocam, ona bana emir verme hakkını kim veriyo da karşıma geçmiş artisleniyo sevgili müdürüm! ben asla bu kızdan özür dilemem benden bunu istemeyin " lafımı bitirip sinirle adının yeşim olduğunu öğrendiğim orospuya baktım gözlerini bana dikmiş aynanın karşısında sırıtıyodu sanırım özür dileyeceğim hayallerine kapılmıştı yazık, ha bide yüzsüz olmasıda cabası, ulan o kadar dayak yedin bi gözlerini kaçır ama yok, düşüncelerimi müdürün sert sesi böldü "alfa hemen özür dile! " kollarımı göğsümde birleştirip dik bir pozisyona geçtim kesin  bir şekilde "özür dilemiyicem onun benden özür dilemesi gerekirken o kızdan özür dilemem" dedim ikinci defa müdürün önünde bu rahatlık nerden geliyo derseniz bende bilmiyorum ama bildiğim tek şey haklıysam karşımdaki kim olursa olsun sumayacağımdı ve kimse bana istemediğim bir şeyi yaptıramazdı.

Müdür de bunu bildiğinden "bir daha bana kavgadan veya başka bir olaydan önüme gelme alfa aksi takdirde gereken cezayı fazlasıyla veririm" diye tehdidini savunurken bir eliylede kapıyı gösterip şimdi dışarı çıkabilirsin " göğsümde birleştirdiğim ellerimi çözüp başımı salladım ve kapıya yöneldim

Ben çıkarken yeşimde arkamdan geliyordu.

Odanın Kapısını açıp dışarı atım kendimi . arkamdan çıkan yeşim onu bekleyen arkadaşlarının yanına giderken bende beni bekleyen gecenin yanına ilerledim

"Allahtan son dersti de oda müdürün yanında geçtide kurtuldum". Aklımdaki düşünceyi geceye söylediğimde
Geceninnin benimde çantamı hazırlamış ve getirmiş olduğunu gördüm hızla teşekkür ederim diyip daha fazla okulda kalmak istemediğimden vakit kaybetmeden dışarı çıktık ve günün stresini atmak için sabırsızlıkla içmeyi beklediğim sigaramı yaktım.