BÖLÜM 2

81 10 5
                                    

~Nazlı

banyodan çıkıp odama doğru yürümeye başladım. bir yandan saçlarımı kurutup bir yandan Ülke ye mesaj yazmaya çalışıyordum. Onu sevmiyorum fakat neden çıktığımıda bilmiyorum. Bir çok kız ona hayranken  ben..neden sevmiyorum ve çıkıyorum?
Odama gidip üzerimeki bornozu çıkardım ve üzerimi giyindim. bornozumu kirli sepetine attıktan sonra Ülke nin araması ile telefonu açtım..

yaklaşık 10 dakikaya geleceğini söylemişti. akşam saati gelmezdi sanırım ailem bu gün evde değil diye gelecekti. bunları düşünürken kapı çalmaya başladı. aşağı indim ve kapıyı açtım. "bebeğim seni özledim" bana sarılması ve sigaranın ağır kokusu.. sigara kokusu onda güzel durmuyordu..yakışmıyordu
"neden geldin?" soruma karşılık vermedi ve bir süre bekledi."Sen sevgilimsin Nazlı" "Bunu bende biliyorum Ülke. fakat soru sordum"
kaç paket sigara içmişti? üç yada dört..
"Nazlı biz sevgiliyiz..sencede zamanı gelmedimi?" bir an belimden sarılıp boynumu öpmesi ile kan beynime sıçradı. buna izin veremezdim! Beni kullanamazdı!! Onu hızla ittiğimde bir an şaşırdı fakat sonra yüzü sinirli bir hal aldı. üzerime doğru yürürken korkudan gözlerim dolmuş ve geri geri gitmeye başlamıştım. "Azıcık bile sevmiyorsun!" bağırdığında arkamda duvar önümde Ülke vardı. sıkıştırılmıştım "Ülke bırak beni istemiyorum!" Onu hızla itip kapıya yöneldim "git lütfen!" yüzüme sinirli bir ifade ile baktı ve gitti. kapıyı sertçe kapatıp odama gittim. masum olmak istiyordum. lise de veren kızlardan değil..

Sabah kalktığımda aşağıdan gelen sesler ile kahvaltının hazırlandığını tahmin edebilmiştim.  aşağı inip masaya baktım. babam anneme kahvaltıyı hazırlamakta yardım ediyordu. "uyuyan güzel uyanmış. hadi hadi! hazırlan çok geç kaldın uyandın diye birşey demedik ama bir saatin var hanfendi" annem bunları söylerken domatesleri doğruyordu. babam çay bardaklarını masaya yerleştirip çekmeceden çatalları almak için eğildi. "bugün okula gitmek istemiyorum" annem domates dolu tabağı masaya bırakıp ellerini mutfak havlusu işe kuruladı. "Neden?" omuz silkip masaya oturdum ve kreplerden birini aldım. "oysa evde biz yokuz. annen ile toplantımız var. evde sıkılırsın" babamda masaya oturdu ve kenardaki gazatesini aldı. annem çayları doldurduğunda toz şekeri çaya döktüm. "yorgun hissediyorum. karnımda ağrıyor hem. öğleden sonra giderim" annem telefonunu alıp bana baktı. "tamam öğleden sonra git ama derslerini umursamıyorsun ve önümüzdeki sene sınavın var Nazlı. endişeleniyorum" "Anne sadece bir gün!" annem yüz ifadesini bozmadan telefonundan birini aradı. "Günaydın Seval hanım. Nazlı bu gün öğleden önce gelmeyecek. hasta hissediyormuş..tamam yok yazmazsanız sevinirim" içimde 2. mahmut tuncer show programı kurulurken çayımı karıştırıp bir yudum aldım. "yaşasın!" "hani sen hastaydın?" susup kahvaltımı yemeye başladım.. saat 7 idi ve koca bir 5 saat eğlenmek için beni bekliyordu

~Saat 09:30~

~Irak,Bağdat~

~Ömer~
sonunda son kutuyuda bantlayıp yere oturdum. Babamın işi nedeniyle buradan gitmek.. gerçekten kötüydü. Hem ben orada ne yapacağım bilmiyorum ki!! Sırf 1 aydır türkçe dersleri alıyordum ve şu an pek birşey öğrendiğim söylenemezdi.
annemin odaya girmesi ile ayağı kalktım. "Herşeyin hazırmı?" başımı sallayıp boş odama son kez baktım. genişti ve 5 abim ile birlikte kalmak harikaydı! fakat şimdi sadece Türkiye ye gideceğimi biliyordum. kız kardeşim  ve 3 abim annem ile kalacaktı. ben babam ve 2 abim ise gidecektik. "Hadi gidelim!" babamın bağırması ile sıçradım. onu pek sevmiyordum. anneme daha çok bağlıydım. "Orada kendine dikkat et tamam mı?" annemin dolmuş gözleri içimi parçaladı. başımla onaylayıp sarıldım. baş örtüsü yüzünü kapatsada anlamıştım. zaten kısa bir süre içindi. kısa bir süre..

~12:30~

~Türkiye,İstanbul~

arabadan indiğimde bacaklarım uyuşmuştu. Şu an nerede olduğum hakkında fikrim yoktu ama insanların  bakışları..aşağılayıcı gibi...
"Yardım edin!" babamın sesi beni tekrar korkuturken kutulardan birini aldım. abilerimden biri bir apartmanın kapısını açınca içeri geçtim. eski evimiz kendimize aitti. bu ise 4.katlı bir apartmandı. sevmiyorum..

"Hazırlan!" babamın sesi ile okul çantamı sırtıma taktım. Yeni okul..harika!!! birde bu iş çıkmıştı. Acaba okul nasıl diye düşündüğümde üzerimi değiştirip pantolon ve gömlek giydim. yeni okul formalarım yoktu ne yapayım yani?
ayakkabılarımı giyip bağcıklarını bağladım ve aşağı indim. Sormaya çekinsemde telefonumdan konum'u açtım ve İstanbul da olduğumu gördüm...İstanbul! Elif şu an her yerde olabilirdi! Elif İstanbuldaydı! Bende İstanbuldayım!
kısa şok olmasına rağmen etkisi uzun sürmüştü.. yol boyu etrafa dikkatle baktım ama onu sadece fotoğrafında görmüştüm. yani 1 metre yanımda olsa farketmezdim. Arabanın durması ile etrafa bakındım. Gayet büyük bir okul,Fazla gösterişli ve niceleri.. Türk genç  filmlerinde bu tarz okulları çok görmüştüm. genellikle belli bir okul kullanılırdı.
İçerisi dışarısı kadar güzeldi. Okulun mağazasından birkaç parça şey alındıktan sonra bir öğretmenin yanımıza gelmesi ve beni sınıfa götürmesi bir oldu. sınıfın 11/B olduğunu kafama kazıyıp derin bir nefes aldım.

"Arkadaşlar bu yeni sınıf arkadaşınız Ömer! Şu an Türkiye de yeni umarım ona yardımcı olursunuz" öğretmenin dediğini zar zor anlasamda anladım işte. "hocam arkadaş nereden gelme?" bunu soran çocuk sırıtınca yanındaki kız rahatsız olmuşçasına kıvrandı. sınıfa göz gezdirip nasıl tipler var diyem bakındım. çoğu bağımsız duruyordu. "Gençler arkadaşınız Iraktan geldi. fazla uzun kalamayacak" birkaç kişinin garip garip bakması ve aynı çocuğun gülmesi.. "Mülteciler buraya gelecek parayı nereden buldu?" dediği h bir şeyi anlamasamda rahatsız olmuştum. yanındaki kız sinirle çocuğa baktı "ülke! saçma sapan konuşma! hem nereden biliyorsun? saçmalama. aynı şeyi sen yaşasan baban gideceğiniz ülkeye rezidans kurar o yapamaz mı?" birkaç bakış.. anladım ki nefes alacak rahatlık olmayacaktı "Ömerciğim Elifin yanı boş. Bu günlük oraya geç yerini daha sonra ayarlarız" Elif? fotoğraftaki siyah saçlar..tabi uyuduğundan yüzünü göremiyordum. ama içimde tuhaf bir his oluşmuştu..
Kızın yanına geçip sınıfa bakındım ama sonra bu işin sonunun iyi bitmeyeceğini anlayıp sıra arkadaşıma yöneldim. Yüzünü görsem daha iyi olabilecekti!

~Elif~

sıramda yatmış harika bir uyku çekecekken yanımda ki kıpırtı ile uyku dikkatim dağıldı. hadi ama! uykum vardı

Nazlı nın olabileceğini düşünüp uyumaya devam ettim. Fakat bu kişi her kimse fazla gürültü yapmıştı
"Hay ben senin okuduğun mektebin a-" başımı hızla kaldırdığımda karşımda duran çocuk ile kısa bir şok geçirdiğimizde sessizliği ben bozdum. "Hocam! Nazlı??!" hoca bana baktı. "Elif nazlı gelene kadar yeni arkadaşınız yanında oturacak. somurtup çocuğa baktım. uğraşıp rahatsız mı etsem? Hem ders geçer.
Ama bir süre sonra vaz geçip uyumaya geri döndüm..

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Pembe Hayaller&Siyah GerçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin