~Hayat~
Okulun bahçesinde oturmuş Defneyi bekliyordum. bir yandanda okulun futbol takımını izliyordum fakat Utku yoktu. ilk defa futbol oynamıyordu. aklıma Şevval gelince ne yapabileceklerini düşünmek beni bir anlık sinir krizine soktu. Utkunun Şevvalin üzerine çıkması..pek hayrı alamet olmayan şeyler.. hayır! bu olmaz!! kesinlikle olmaz! Şevval sürtüğü ile bunu yapamaz..yapar mı? "Sinir geçiriyorum!" Defne yanıma gelip aldığı kahvelerden birini bana uzattı. elinden karton bardağı alıp yana kaydım. "Ne oldu? yine kimi dövdün?" bacak bacak üstüne atıp dişlerini birbirine bastırdı. "Şu bizim sınıfa yeni gelen çocuk" bakışları bahçede gezdi. "Kim? Ömer mi?" başıyla onaylayıp kaşlarını çattı "boş bir sınıfta bir yanlış anlaşılma olmuş güya! Selcan,ben,Ceren sınıfa girdiğimizde selcanın kız kardeşi sırada öylece yatıyordu ve sanırım..Ömer de pek hayrı alamet durmuyordu" gözlerim açık Defne yi dinledikten sonra nefesimi seslice dışarı verdim. "Tecavüz gibi.." "Abartma Defne! yanlış anlaşılma olabilir!!" omuz silkip banktan kalktı. "Nereye gidiyorsun?" bitirdiği kahvesinin bardağını çöpe attı. "Gel biraz takılalım. Kızım lise son sınıftan bir çocuk 'Eğer müsait ise Hayat çıkışta otoparkın olduğu yere gelebilir mi?' dedi. tabii bende dövdüm" gülerek Defneye baktım ve banktan kalktım. ilkokuldan beri beni erkeklerden korurdu.
Okulun içine girdiğimde Utku ve Şevval yan yanaydı. Şevval rahatsız duruyordu ve bu durum sanki mutlu etmiş gibi Utku da sırıtıyordu. Acaba kavga edip ayrıldılar mı? Umarım Umarım Umarım~Elif~
Bu gün amaçsızca yorulmuştum. Selcanın Ömere taktığı lâkap hoş değildi. kesin Ömer çok kırılmıştı. onu bulup özür dilemem gerekiyordu. yorgun bir şekilde sınıfa gittiğimde sınıfta birkaç kişinin oturduğunu gördüm. aralarında Ömer de olunca ona doğru yürüdüm. kulaklığını takmış telefonundan müzik dinliyordu ve başını sıraya koymuştu. sessiz bir şekilde yanına oturdum. Aslında..Bad boy bir tarzı yoktu. Benim gibiydi..Utangaç ve mutlu
elimi yavaşça saçlarına götürüp birkaç tutamını okşadığımda irkildi ve başını kaldırdı. elimi hızla geri çektiğimde kızarmıştım. bana baktı ve kulaklığını çıkarıp gülümsedi. "Bir şey mi oldu?" Yanımdaki pencereye baktım ve gözlerimi tekrar Ömere sabitledim. "Onlar adına ben özür dilerim.Acıyor mu?" kulaklığını düzenli bir şekilde toparlayıp çantasına koydu ve telefonunu kapattı. "Önemli değildi. Ah birde canım acımıyor" gülümsediğinde karşılık verdim. hadi ordan! canın acıyor işte alnın kızarmış. "Türkçe ni baya geliştirmişsin" tekrar bana baktı. başını hafifçe sallayıp parmakları ile oynadı. Telefonuma ve onun telefonuna bildirim gelince ikimizde telefonlarımızı açtık. mesaj geldiği için mesajlar bölümünü açtım. Yeni öğrencilerin boş sınıfta ne yaptığını öğrenmek istiyorsan,linke tıklayıp resme bakabilirsin! bir an duraksadım.. "Bu ne ha!" Ömer çoktan linke tıklayıp resme bakmıştı. bende resme baktığımda.. bunlar ben ve Ömer di..Yanlış anlaşılma olayıydı. iyide o an sınıfta yalnızdık kim çekmişti ki? birkaç dakika sonra sınıftaki herkes bir an telefonuna bakınca aynı mesajın onlarada gittiğini düşünerek dona kaldım. evet..onlarada gitmişti.. hepsi şaşkınlıkla başlarını telefondan kaldırıp bize baktı. O an Nazlı yı sınıfta fark ettiğimde onun yanına gitmek istedim fakat sandalyeye kenetlenmiş durumdaydım. yutkunduğumda kızardım. Ömer de aynı durumdaydı. "Ne yaptın sen!!" Nazlı nın sinirli çıkışması sınıftaki sessizliği bozarken kapı hızlı bir şekilde açıldı. "Ömer ve Elif burada mı?" öğretmen sinirli bir şekilde bize bakarken Ömer ayağı kalkınca bende kalktım. "Müdüre hanım sizi odasına bekliyor" yavaş adımlarla hareket ederken bunu yapan kişiye sinirle sövüyordum. neden ne için?"Son kez söylüyorum! doğruyu söyleyin! Ne yaptınız?" Ömer sesli bir şekilde nefes aldı. en az beş kere anlatmıştım fakat müdüre hanım inanmıyordu. en sonunda Ömer konuşmaya başladı. "Efendim,Elifinde dediği gibi hiç bir şey olmadı. bu saçma olay tesadüf üzeri bir şey" gözlerimi yere diktiğimde cam parkeleri sebebsizce inceledim. Ömer odaya göz gezdirince müdüre hanım sinirle elini ensesine götürdü. Ömer sanki birşey bulmuş gibi gözleri parlayınca merakla ona baktım. "Her sınıfta kamera var değil mi? oradan bakabilirsiniz müdüre hanım" bir an titremem kesilmişti. tabi ya! neden benim aklıma gelmedi ki! Çok zekisin Ömercik!
Müdüre ayağa kalkınca bizde ayağı kalktık. "Peşimden gelin!" sesinde uyarıcı bir ton vardı. odadan çıkıp tekrar koridora ulaşınca insanlar bize alayla bakıyordu. Selcanı gözlerimle aradım fakat hiç bir yerde yoktu. bir odaya girdiğimizde burasının arşiv,kayıt odası olduğunu anladım. Müdüre hanım odadaki adama birkaç şey sorunca bize baktı. "Hangi sınıfta gerçekleşti bu olay?" Ömerle birkaç saniye bakıştıktan sonra boğazımı temizledim. "Etüt sınıfı" müdüre kısa cevaptan hoşnut olmasada adama birkaç şey daha söyleyince,adam raftaki dosyaları inceledi ve dosya kağıtlarının arasındaki CD lerden birini alıp bilgisayarın kasasındaki yerine taktı. şu an eve gidip odamdan çıkmayasım var.. okul sıktı artık!
Müdüre birkaç dakika sonra bize baktı ve üzerini düzeltti. "Elif geri geri gidip sıraya takılıyor ve sende onu çekecekken sınıfa birkaç kişinin girmesi ile olay Yalnış anlaşılıyor" Ömer başını sallayınca nefesimi dışarı verdim. "Tamam şimdi gidin dersinize" rahatlamış şekilde odadan çıkınca Ömer de peşimden geldi. "Gerçeği görmelerine sevindim..Fakat bunu yapan kişi kim bilmiyorum" başımı kaldırıp ona baktığımda yüz kasları oynamıyordu. "bende bilmiyorum. fakat elimde kalacağı kesin" güldü ve saçlarını karıştırdı. "Kavgacı kızsın" bende gülme ile karşılık verdiğimde bana baktı. "Çok değil" saatine baktı "Dersin yarısı bitmiş sanırım." girsek bile izin kağıdı almamız gerekecekti ve müdüre hanıma bir süre görünmesek daha iyi olurdu. "O zaman birşeyler yapsak? çünkü izin kağıdı almamız için müdüre hanıma gitmemiz gerek" başıyla onayladı. "Sana teşekkür ederim. Yani..beni görünce sinirlenirsin sanmıştım" Sonunda saadete geldin Ömer!!
"Aslında sana sinirliyim" "Özür dilerim bin kez" en sonunda...önceki yaptıkları gibi bunuda affettim.. herşeyi affetmek..
bir an hissettiğim karın ağrısı ve ıslaklıkla yürümeyi kestim. "Bir şey mi oldu? hadi gel" Ömer bana bakınca elimden geldiğince çaktırmamaya çalıştım. "şey..ben bir lavaboya gitsem iyi olacak" başını yavaşça salladı. "Ben kafeteryadayım" "Tamam" elimden geldiğince çaktırmamaya özen göstererek lavaboya gidip boş bir kabine geçtim..
Regl. belkide bu dünyada en sevdiğim şey. hayır! tabiki kandan iğrenirim. fakat Regl olunca annem istediğim Kadar çikolata yememe izin verir. avantajlı yani birde benim gibi çikolataya aşıksanız..
ellerimi yıkayıp lavabodan çıktım. kural bir. Südyeninde ped taşı ki acil bir durumda hemen yanında olsun. (Denendi Onaylandı)kafeterya ya gidip ömerin karşısına oturdum. "Bir şey istermisin?" kahvesinden bir yudum aldı. "hayır istemiyorum saol"
Etrafa bakmaya başladığımda bir ilan gördüm.İlgi çekici duruyordu ve bakma hissi uyandırıyordu"Ömer bakalım mı panodaki ilan ve afişlere?" başı ile onaylayıp kalkınca bende kalktım ve panoya yaklaştım. 10.ve 11.sınıflar için Bodrum/Antalya/Muğla gezisi kayıtları başlamıştır. katılmak isteyenler danışman öğretmenlerine adlarını vermesi rica olunur
"Tatil gezisi mi?" Ömer bana bakınca başımla onayladım. "Büyük ihtimal tarihi yerler falan gösterilecek"
Gülümsedi. "Beraber katılalım mı?" bu soru karşısında bir an duraksadım. Ömer ve ben mi? beraber.üç şehir. ikimiz.. yüzümün kızardığını hissettim. "Aileme sormam gerek" gülümsedi. "Bende sormadım. sadece fikirdi" öğrenciler dağılmaya başlayınca tenefüs olduğunu anladım. neden zil yoktu ki bu okulda?
Çoğu kişinin bize bakması ile Ömer gözlerini devirdi. "Sınıfa gitsek..daha iyi olur" önerim karşısında birşey demeden yürümeye başladı. peşinden gidip yanından yürüdüm. "Kırgınmısın ?" bana baktı..baktı..baktı "Hayır. sadece benim yüzümden arkadaşların senden soğudu" güldüm. "Hepsinin canı cehenneme!" küçük bir kahkaha attı. sanırım..Onu yeniden sevmeye başladım~Selcan~
hani ilk çocuk diğer çocuklara göre daha zekiymiş ya! bende gerizekalı eliften birkaç dakika büyüğüm. o zaman ben ondan daha akıllıyım. zaten matematik notlarından belli! bu kız yemin ederim gerizekalı! hanfendi bir malı savunuyor
Ah sınıfa geldiler. hareketlere bak hareketlere! dur! bunlar sevgili mi? yok canım! Elif o kadar da mal değil her halde!
"Ama o filmi izlemen gerek. tabi beklentiler karşılanmamış ama ben yeni ve genç karakteri daha çok sevdim" "Tamam izlerim" ay sırıtmalara bak! ikiside şempaze!
"Selam tatlı kız" Ülke adındaki manyak yanağımdan makas alınca bileğini tutup sıktım. "teması sevmem! helede bir erkek ile!" suçsuzum edasıyla ellerini kaldırıp sınıftan çıktı. "Selcan şunu dövek mi?" Defne,Ömeri işaret edince göz devirdim. "Maymunlara eziyet etmeyelim sonra SEVGİLİLERİ koruyor!" Elif başını kaldırıp bana baktı ve göz devirdi. yok cehennem etti! cehennem!okulu gezmek amacıyla aşağı katlara indim ve spor salonuna girdim. burası çok büyüktü. 8 tane basketbol potası ve iki tane futbol kalesi vardı. zeminin yeşil oluşu,duvarların renkli olması ve keçe tüyü gibi bir madde ile kaplanması.. keşke hep bu tüy gibi şeylere dokunabilsem hoşuma gider hep. "Dikkat et!" üzerime doğru hızla gelen futbol topunu görünce bir an duraksadım fakat top benim üzerime gelmemişti. bir çocuk son anda yakalamıştı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pembe Hayaller&Siyah Gerçekler
Genç Kız Edebiyatıher biri farklı ailenin çocukları.. her biri farklı kişi. farklı ülkeden gelende var gidende.. kötülerde var iyilerde bu onların eğlenceli dünyası,onların gezegeni kitap fikirleri için ~Selcan ~Nazlı ~Tuana ve Melis kardeşlere teşekkür ederim