bölüm 3

32 8 3
                                    

Camdan dışarı baktım hava yine yağmurluydu...

Ya neden oldu bunlar anlamıyorum mutlu oldum diye mi ?

Aklımda o kadar çok soru var ki ,Annem nerede ? Öldü mü ? Kaçtımı? Kaçırıldımı

gözlerimin davul gibi şişmesine rağmen hala ağlıyordum ağlamalıydım değilmi haklıydım. gücüm annem yok o yok artık!.

Kendimi yatağa attım yastığım ılımıslak olmuştu bataniyeyi sıkıyordum. daha dün uyurken mutfaktan çatal buçak sesleri gelirdi şimdi ölüm sesizliği var etrafta ,odam herzamankinden daha karanlık atan bir kalp yok benimde ölü ruhum can vermezki, artık  ucunda olduğum  uçurumdan  düştüm ben kaybettiklerime elvadalarıma hayatımın son nefesine kim bilir kaçıncı dumanı çekiyorum.

duvara yasladığım sırtımı biraz öne çektim,bacaklarıma bataniyeyi örttüm dua ettim annemi bulabilmek için inanıyorum annemi bulucam o ölmedi ...

Kafami duvara yaslamış uyurken insandan çıkmayacak şekilde sesler duymaya başladım şiş yorgun gözlerimi araladım. tutulmuş olan boynumu oynatıp derin bir nefes aldım. yerdeki ev botumu ayağıma giydim bir bardak alıp kapıya kulağımı dayadım biri konuşuyordu değişik bir ses tonuyla doğaüstü sesler çıkartıyordu bir serserinin beni korkutmak istediğini düşünüp kapı deliğinden baktım kimse yoktu kimseee

Gözlerimi kocaman açıp içimden kocaman bir çığlık attım etrafa bakındım illüzyon ya diye düşündüm ama ama ciğerlerim tıkanmış gibi bir şey hissediyordum korku muydu bu ? biryerlere gitmek istedi içim pijamalarımı çıkartım kot pantolonumu giydim bol tişortümü giydim siyah ceketimi giydim şapkamı taktım niye yaptım bilmiyorum cantama telefon cüzdan kalem pijamalarım ne varsa koydum bu evde kalmak istemiyordum beni burada tutmayan birşey vardı anılarmi korkumu her neyse ama kaçmak istedim kalamazdım birşeyler yapmalıydım .

Dışardan sesler gelmiyordu spor ayakkabılarımı giyip hızlı bir şekilde evden çıktım ayağımı taşa çarpıp düştüm.düsmemeye alış tutunmaya alış demişti bana  düşmemeye alışamam ben düşmeye alışmışken biri beni kalkmaya alıştırırsa ellerimden tutarsa ben düşmemek için çabalarım belkide ayağa kalktım ağlıyordum çığlık attım

(Rüzgar evinden denizi izliyor)

duyan olmuyucak biliyordum bağırsam bile Yoktum cünkü ben ...

Birazcık daha ilerledim bir parka geldim salıncaklardan birinden oturdum.

düşünürken etrafımı bir çete sardı.

serseriler

aval aval baktım onlara salıncaktan inip kaçmaya çalıştım birtanesi beni yakalayıp ortaya attı ayağımla tekme atıp düşürdüm kaçıcakken biri beni tutup dövüyordu o sırada uzakta koşan birini gördüm.

bir rüzgar esti ve rüzgardı o koşan kahverengi saçları dalgalanıyor kaslı güçlü vücutu soğuk elleri ile beni tutucaktı  biliyorum bırakmıyıcaktı...

geldi yumruğuyla hepsine vurdu üstümdeki adamı baya yumruklayıp yerden beni kaldırdı. ışığın altında aydınlanan kusursuz yuzune baktım şaşırmıştım. burnu kanıyordu rüzgarın cebimden bir mendil çıkardım

"Burnun kanıyor kaba çocuk" dedim

mendili uzattım gülerek, mendili alırken mendili elinden çektim yavaşça dudağana kadar gelen kanı temizledim ellerini ellerime koydu mendili aldı hafifçe ve temizledi sonra güldü gerçek bir gülüştü yandan gülüyordu gülünce gözleri gülüyordu

sonsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin