Üç

129 6 1
                                    

"Bana derdini anlatabilirsin hepsi aramızda kalıcak"
"Bilmiyorum korkuyorum söylememi istemiyor"
"Kimden bahsetiyorsun ben sana yardımcı olabilirim bana her şeyi anlatabilirsin" ne yapabilirdim daha seans başladığından beri onu ikna etmeye çalışıyorum ve tam anlamı ile yoruldum.
"Olmaz işte olmaz"
"Peki o zaman sorularıma cevap verirmisin"
"Olur"
"Tehlike altındamısın?" Gözleri aşağıya bakarak kafasını olumlu bir şekilde salladı. Bir an sessizlik oldu ve mırıldanarak "tamam sustum nolur bir şey yapma" diyordu. Şizofren değildi. Ama oladabilirdi. İlk hastam değildi ama zorlu bir görev olucaktı. Seans bittikten sonra kız dışarı çıktı ve annesiyle görüşmek istedim.
"Kızınız bir şey anlatmıyor. Bir seans boyunca olmaz diyip durdu ve mırıldandı"
"Sizle konuşmadığına emin misiniz?"
"Evet. Eminim yüzüme de bakmadı. Kızınızı olumsuz etkileyen  bir erkek arkadaşı yada arkadaş çevresi var mı?" Kadın olumsuz anlamda kafasını salladı ve:
"Hiç arkadaşı yok erkek arkadaşı da yok. Onunla dalga geçtikleri için dışarı çıkmıyor. Hayliyle okula da gitmiyor. Onun için endişeleniyoruz. "
"Korkmayın kızınız psikolojik bir sorun yaşıyor ve şu anda düşündüğüm tek şey sanrı görmesi. Merak etmeyin kızınız iyi olucak." Eve girdiğimde Deniz beni karşıladı. Dudağımı öperken geri çekildim ve bugünkü hastayı anlattım. Zorlu olucağını ve iyileştiremeyeceğim diye korktuğumu anlattım. Sakin bir şekilde bana gülüp " sen deli olmalısın senin kadar iyi bir psikolog görmedim ben. Ve tabii karı da görmedim."
Çok kaba bir şekilde söylemişti ama ne demek istediğini anlamıştım gülümseyip "karı mı" dedim bana bakıp göz kırptı ve televizyonun başına geçti. Bende sofrayı hazırladım. Yemek yedik. Zor da olsa iki sayfa kitap okuyup yattım. Yarın başka bir hastam gelicekti. Ve yaşlı olucaktı. Anlaşmak zor olucak diye düşünüyordum. Sonra da bugünkü kızdan zor olamaz diye
Geçirdim içimden. Sahi kızın ismi neydi? Not defterimi açıp bugünkü hastalarıma baktım. En son ki hastam: Amara...
Ne güzel isimdi öyle. Amara. Kızın facebookunu bulup sayfasını gezdim. Fotoğraftan çok söz vardı. Her sözden de 3 tane vardı. -onlar heryerde onlar heryerde onlar heryerde- en dikkatimi çeken bu olmuştu. Onu iyileştirmek istiyordum. Ona yardımcı olmak...
Sabah Deniz'in bağırışlarıyla uyandım. Ne oldu dercesine bakarken bana endişe ile bakıyordu. "Bade Yüzünde üç tane çizik var iyimisin ne oldu yattığımda böyle değildi" Hemen kalkıp aynaya baktım. Ciddende bir yanağımda iki tane diğer yanağımda bir tane uzun bir çizik vardı. Belki kaşınmışımdır diye düşündüm. Ve "önemli değil kaşımışımdır" dedim bana bakıp "tırnaklarını yiyen bir kadın nasıl bu kadar kazıya bilir. Neyse gel krem sürelim." Nasılda endişelenmişti.
Ne zaman yenilgiye düştüğümü kabullensem yanımda olan bir tek aşkımdı o. Hemde en değer verdiğim yanımda olan tek kişi. Deniz de doktordu kalp cerrahı. Onunda önemli ameliyatı vardı ve kahvaltı etmeden çıktı. Bende yolda simit alırım diye düşünüp çıktım. Simitçiye girdiğimde üç tane simit kaldığını fark edip hemen birisini aldım. İşe giderken yolda Amara'yı gördüm kaldırımda ağlıyordu saçını çekiyordu. Yanına gidip iyimisin dedim ve kafasını kaldırıp bağırmasıyla kaçması bir oldu. Ne olduğunu anlamadım ama kendi haline bıraktım. Gitti...

SanrılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin